İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/03/2015 NUMARASI : 2015/45-2015/304 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin reddine diğer itirazların ise süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2022 NUMARASI : 2021/170 ESAS - 2022/403 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafından Bakırköy 14....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2019 NUMARASI : 2019/860 ESAS 2019/1174 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/10/2019 tarihinde şirket aracına konulan hacizden sonra haklarında başlatılan takipten haberdar olduklarını, daha önce yapılan tebligatın ticaret sicil gazetesinde bulunan adrese gönderildiğini ancak bu adrese tebliğ yapıldığına dair herhangi bir bilginin yer almadığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş, icra dosyasını öğrenme tarihi olan 03/10/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak sayılmasını talep etmiş, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davanın usulsüz tebligat şikayeti, yetki, zamanaşımı, husumet ve imzaya itiraz olarak açıldığı, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre usulsüz olduğundan bahisle kabulüne karar verildiği, bu talep yönünden verilen kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından yetki itirazının süresinde ileri sürüldüğünün kabulü gerektiği, yasa gereğince öncelikle yetki itirazı yönünden inceleme yapıldığında; Bonoya dayalı takipte İİK.'nın 50. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken, HMK.'nın 6. maddesi dikkate alındığında; takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerektiği ve bu yerdeki icra dairesinde takibin yapılabileceği düzenlenmiştir....
Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin yönetmelikte belirtilen kişilerden beyanının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadının ve sıfatının tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E. - 91/344 K. sayılı kararı). Ayrıca TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Dava dosyasında davacı adına çıkarılan ve 14/09/2021 tarihinde tebliğ edilen dava dilekçesi ve duruşma günü tebligatının, "muhatabın adresine gidildi. çarşıda olduğu komşusu D:1 sözlü imzalı beyanından anlaşıldı.... komşu D:1'e haber verildi..." şeklinde olup, beyanda bulunan ve haber verilen komşunun kim olduğunun belirtilmediği anlaşıldığından, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Yönetmeliğin 30/1. maddeleri gereğince, anılan tebliğ işlemi usulsüzdür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada tensip tutanağının usulüne uygun tebliğ edilmediğini, tensip tutanağı tebligatının usulsüz olduğunu, tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş sürekli çalışan memur ya da müstahdemlerinden birine tebliğ yapılabileceğini, ancak bu kişilerinde bulunmaması durumunda bu hususun tebliğ mazbatasında belirtilerek o yerdeki diğer bir memur ya da müstahdeme tebliğ yapılacağını, somut olayda tebligatın neden şirket yetkilisine tebliğ edilmediğine dair her hangi bir tespit yapılmadığını, bu nedenle usulsüz olduğunu, ayrıca çek aslının ibrazı için kesin süre verilmediğini, kesin süre içinde verilen işin yapılmaması halinde sonucun açıklanmadığını (ihtar edilmediğini), mahkemece alacaklı tarafa usulüne uygun süre vermeksizin çek aslının süresi içinde sunulmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka ve...
UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İstanbul 29.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/269 esas ve 2019/107 karar sayılı, 28.03.2019 tarihli kararı ile davacılar T2 ve T1 tarafından, davalılar Hafsa Seca Beslekoğlu ve Hat Döner..A.Ş. aleyhine açılan itirazın kaldırılması davasında, davacıların İstanbul 35.İcra Müdürlüğünün 2019/2549 esas sayılı dosyasında davalıların borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, imzaya itiraz etmediklerini beyanla itirazın kaldırılmasını talep ettikleri, Mahkemece; davalıların itiraz dilekçesinde borca, dayanak sözleşmeye, imzaya, faize ve tüm ferilere itiraz edildiği, protokoldeki imzaya davalı tarafından itiraz edildiğinden takibe dayanak 29/11/2018 tarihli protokolün İİK'nın 269'da belirtilen şartları taşımadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, davacılar vekilinin karara karşı yalnızca davalı Hafsa yönünden istinaf kanun yoluna başvurduğu, Dairemizin 2019/2119 esas ve 2020/1445 karar sayılı, 21.09.2020 tarihli kararı ile borçlu kefil Hafsa...
kayıtlı araç ve taşınmazlara konan haczin kaldırılması gerektiğini, Kemalpaşa icra müdürlüğünün yetkisiz olup, yetkili icra müdürlüğünün Ortaca/ Muğla icra müdürlüğü olduğunu, senetlerdeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, tüm alacak kalemlerine, faiz oranlarına açıkça itiraz ettiklerini belirterek usulsüz yapılan tebliğatın yapıldığı tarihin 08/04/2019 olarak kabulüne, araç ve taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılmasına, yetki itirazının ve imzaya itirazlarının kabulüne, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ve takip yapanın talebi üzerine mallarına haciz konulduğunun görülmesi üzerine, 10.10.2019 ve 11.10.2019 tarihli dilekçeleri ile borca ve imzaya itiraz edilerek takibin durdurulması istendiğini, müvekkilin mallarına konulan hacizlerin kaldırılmasının istendiğini, icra müdürlüğünün uyap'a taranmış fiziki dosyada imzalı olarak bulunduğunu ileri sürdüğü takip talebi ve ödeme emrinin takip tarihinden 4 yıl 2 ay 10 gün sonra usulsüz olarak dosyaya girdiğini, bu tarihe kadar icra dosyasında yer almayan ve müvekkile tebliğ edilmeyen ödeme emrinin sanki 4 yıl 2 ay 10 gün önce icra dosyasına girmiş ve müvekkile tebliğ edilmiş gibi usul ve yasaya aykırı uygulama yapıldığını; 10.07.2019 tarihinde "Dosya Kesinleşme Bilgi Girişi" yapıldığı, 05.08.2019 tarihinde ise "Borçlu Sıfatı Değiştirildi" açıklamasıyla taraf sıfatı değişikliğine gidildiğini, tüm bu işlemler borçlu ya da borçlulara tebliğ edilmeden haciz kararı verilerek uygulandığı açıkça görülmekte olup, Erbaa İcra Müdürlüğünün "Uyap sistemine...