WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile takibin iptali talebi yanında icra emrinde asıl alacağın nelerden ibaret olduğu, aylık nafakanın kimler adına ve ne nafakası olarak talep edildiği icra emrinde yazmadığından ayrıca müşterek çocuk Batuhan 07/06/2020 tarihinde 18 yaşını doldurduğundan ve müşterek çocuk davacı annesi ile birlikte yaşadığından icra emrinin iptali talebinde de bulunulmuşsa da ilk derece mahkemesince, davacının usulsüz tebliğ şikayeti, icranın ve takibin iptali taleplerine dair hüküm kurulmasına rağmen hükmün gerekçe kısmında davacının dava dilekçesindeki gerekçeleri değerlendirilerek icra emrinin iptali talebi hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2021 NUMARASI : 2021/401 ESAS- 2021/634 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 1. İcra Müdürlüğünün 2015/23625 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında müvekkillerine gönderilen İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, T.K'nun 21. Maddesine göre tebligatlarda komşuya haber verilmediğini, muhtara teslim edilen tebligatlarda müvekkillerinin adreste neden bulunmadıkları, bu hususun kimden soruşturularak tespit edildiği ve bu kişinin açık kimliğinin yer almadığını, usulsüz bu tebliğ işleminden 10/07/2021 tarihinde haberdar olunduğunu bildirerek, İİK'nın 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinin 10/07/2021 olarak düzeltilmesine, takibin iptaline, % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir....

Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davacının imza itirazının reddine karar verilmesine karşın davacı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde imza itirazına ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

yapılmış olan İİK 89/1,2,3 haczi ihbarnamelerinin usulsüz ve kanuna açık aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m. 30/1)....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin REDDİNE, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden takibe konu borca faize ve ferilerine ve yetkiye itiraz davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ ve borca itiraza ilişkindir....

    adrese ödeme emrinin gönderildiği, tebliğ memuru tarafından TK.21/2 maddesine göre tebligatın yapıldığı, oysaki, normal gönderilen tebligatın tebliğ memuru tarafından iade edilmesinin gerektiği, daha sonra adres kayıt sistemindeki adrese buna ilişkin şerh verilerek TK.nun 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılması gerektiği, usulsüz tebligat şikayetinin yerinde olduğu, dayanak senet üzerinde teminat amaçlı verildiğine yönelik bir ibare bulunmadığı, davacının dayandığı protokolde ve tutanak başlıklı belgede dayanak senede yönelik bir atıf bulunmadığı, teminat senedi iddiasının kanıtlanamadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası kabul edildiğinden hacizlerin geçersiz olduğu, bu durumda haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesine yerolmadığı kararı verilmesinin gerektiği gerekçesi ile tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2019 olduğunun kabulüne, davanın reddine, haczedilmezlik şikayeti hakkında karar verilmesine yerolmadığına karar...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 05.12.2016 tarih, 2016/6253-24913 sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte sair itiraz ve şikayetini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz ise de, borçlunun icra takibinden 01.04.2015 tarihli haciz sırasında haberdar olduğunun kabulü ile usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin...

      Somut olayda, davacı - borçluya ödeme emrinin 14/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bunun yanında davacı - borçluya 103 davetiyesinin 14/07/2020 tarihinde, kıymet takdir raporunun 28/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde 103 davetiyesinin ve kıymet takdir raporunun tebliğ işlemlerine ilişkin usulsüzlük iddiasında bulunulmadığı, bu durumda davacı - borçlunun takipten ve tebligattan en geç 14/07/2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Sonuç olarak takipten ve tebligattan haberdar olunduğu 14/07/2020 tarihi itibariyle ve bu öğrenme tarihine göre dava dilekçesinde 103 davetiyesinin ve kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası da bulunmadığından, usulsüz tebliğ şikayetine yönelik ve takip talebinde alacaklının adresinin yazılı olmamasına yönelik şikayete ilişkin olarak 18/03/2021 tarihinde açılan davanın İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süre geçtikten sonra olduğu sabittir....

      Bu durumda, usulsüzlüğü ileri sürülmeyen 103 davetiyesi ve bilirkişi raporunun 03/07/2021 tarihinde tebliği esas alınmak sureti ile iş bu tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmayan şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte İİK'nın 62. maddesi uyarınca mükerrerlik ve borca itirazlarını da bildirmiş ise de, Takibin ilamsız icra takibi olduğu gözetildiğinde borca itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekmekte olup, icra mahkemesinin bu itirazı değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının borca ilişkin itirazının reddine karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklindeki gerekçelerle; 1- Şikayetçi borçlunun yapmış olduğu usulsüz tebliğ işlemi ve mükerrerlik iddialarına dayalı şikayetinin REDDİNE karar verilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu