Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra müdürlüğünce gönderilen ve borçluya tebliğ edilen tebliğ evrakı üzerinde tebliğ tarihleri olarak 15.02.2020 ve 17.02.2020 tarihleri yazılmışsa da PTT ve elektronik ortam kayıtlarına göre ilk gönderilen ödeme emri tebligatının 12.02.2021, ikinci çıkartılan tebligatın ise 17.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, icra müdürlüğünce herhangi bir talep ve hukuki sebep olmaksızın ödeme emri tebliğe çıkartılamayacağından 17.02.2021 tebliğ tarihli tebliğ evrakının yok hükmünde olduğu, 12.02.2021 tebliğ tarihli ödeme emri tebliğ evrakına karşı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin, mahkemece bekletici mesele yapılmaması hatalı ise de İstanbul ... 24....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davanın usulsüz tebligat şikayeti, yetki, zamanaşımı, husumet ve imzaya itiraz olarak açıldığı, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre usulsüz olduğundan bahisle kabulüne karar verildiği, bu talep yönünden verilen kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından yetki itirazının süresinde ileri sürüldüğünün kabulü gerektiği, yasa gereğince öncelikle yetki itirazı yönünden inceleme yapıldığında; Bonoya dayalı takipte İİK.'nın 50. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken, HMK.'nın 6. maddesi dikkate alındığında; takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerektiği ve bu yerdeki icra dairesinde takibin yapılabileceği düzenlenmiştir....

    kıymet takdirinin usulsüz olduğunu ve itiraz ettiklerini, ağaç sayısının tam olarak değinilmediğini, yeniden kıymet takdirinin yapılması gerektiğini, satış kararının ise köyde ilanının yapılmadığını, satışın düştüğünün bildirildiği ve sehven bu kararın alındığını ve taşınmazın satışına dair çelişki oluşturduğunu, taşınmazın tarımsal işlerde kullanıldığını ve satışın büyük mağduriyetlere neden olacağını belirterek, satışın tedbiren durdurulmasını, usulsüz tebliğ işleminin kabulünü, yeniden kıymet takdiri yapılmasını ve satış işlemlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesince ise, şikayetin kıymet takdirine yönelik olmayıp kıymet takdiri tebliğ işlemine yönelik olduğu, kıymet takdiri Denizli 1. İcra müdürlüğünün 2019/27 talimat sayılı dosyasından yapılmış ise de kıymet takdiri tebliğ işleminin Bakırköy 6.İcra Müdürlüğünün 2016/18242 esas sayılı dosyasından yapıldığı, İİK'nun 4. maddesine göre usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yargılamanın usulsüz tebliğ işlemini yapan Bakırköy 6. İcra dairesinin bağlı bulunduğu Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/21402 Esas sayılı dosyasından 5 gün sonra tebligat yapıldığını ancak söz konusu tebligatın yapılamadığını, davacının tebliğ almaktan kaçındığını, mahkemece taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini, davacının miras bırakanın ölümünden 5 yıl önce denkleştirmeye tabi bir alacak kazandırma almış ise tereke alacaklarına karşı sorumluluğunun kanun gereği olduğundan ve bu incelemenin de celbedilecek tüm kayıtlardan sonra alanında uzman bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle yapılması gerektiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz nedeniyle takibin iptali/durdurulması istemine ilişkindir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2019 NUMARASI : 2019/655 ESAS - 2019/1166 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibin usulsüz olarak kesinleştirilerek müvekkiline ait taşınmazlara haciz konulduğunu, satış aşamasında müvekkiline yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğunun tespit edilerek satışın iptal edildiğini, alacaklı vekilinin 27/06/2019 tarihinde müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmesini talep ettiğini, hacizlerin varlığının 04/07/2019 tarihinde gönderilen ödeme emri tebligatı ile öğrenildiğini, takibe konu senetlerin taraflar arasındaki ortaklığın tasfiyesi amacıyla düzenlendiğini,...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, vekalet ücreti alacağına dayalı olarak borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte; borçlunun, usulsüz tebliğ şikayeti ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talebi ve taşkın haciz şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davacının usulsüz tebligat şikayetinin ve takibin iptali talebine yönelik davasının reddine ve taşkın haciz şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, borçlunun temyizi üzerine Dairemizce; usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme...

        Takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu asil adına tebliğe çıkarıldığı ve 19/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 31/07/2018 tarihinde borçlu vekili Av.Ali Yıldız’ın sunduğu dilekçe ile takibe itiraz edildiği, borçlu vekili Av.Ali Yıldız tarafından usulsüz tebligat şikayeti ile mahkemeye başvurulduğu, Ankara 5.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/543 Esas 2017/872 Karar sayılı ilamı ile şikayetin kabul edilip ödeme emri tebliğ tarihinin 28/07/2017 olarak düzeltilmesine karar verildiği, borçlu vekili Av.Ali Yıldız’ın 28/09/2017 tarihinde takip dosyasındaki takibin kesinleşmesinden önce konulan hacizlerin fekkini talep ettiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11, Avukatlık Kanununun 41. ve HMK.nın 73. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur....

        İcra ve İflas Yasasının 363. maddesinde istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar tek tek belirtilmiştir. Takibe konu alacak üzerine konulan haczin İİK 106- 110 maddelerine göre düştüğü iddiası ilgili icra mahkemesinin kararı, İİK. 363. maddede istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar arasında yazılan "süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi" niteliğinde bir karardır. Dolayısıyla alacaklının şikayeti hakkında ilk derece mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir ve istinaf yolu açık değildir. Bu nedenlerle Hukuk Muhakemeleri Yasasının 352. ve İcra ve İflas Yasasının 365/3. maddelerine göre istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/115- 232 E.K sayılı dosyada talep edilen usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede; davacı borçlu T2'a ödeme emrinin 05/03/2020 tarihinde" Osman Kavuncu mahallesi, Şehit Veysel Eşki Sokak, No: 2 İç Kapı No :7 Melikgazi/ Kayseri" adresine gönderildiği, adreste isim ve imzadan imtina eden yan komşusunun beyanına göre muhatabın nerede olduğu bilinmediğinden TK 21 maddesi uyarınca mahalle muhtarına tebliğ edildiği, tebligatta beyanda bulunan komşunun adı ve soyadı ile ayrıca haber verilen komşusunun adı ve soyadının yazılı olmadığı, bu hali ile tebligatın Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümlerine aykırı olduğundan, davacı T2'ın usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2019/2759 Esas sayılı dosyasında davacı T2 adına çıkartılan ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğü nedeniyle TK 32 maddesi gereğince tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 09/03/2020 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, dolayısıyla...

        UYAP Entegrasyonu