Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya, borca itiraz ve tazminat istemine yöneliktir. İ.İ.K.’nun 168/5.maddesi hükmü gereği borçlunun borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde İcra Mahkemesine bildirmesi gerekir. Buna göre, ödeme emrinin davacılara icra dosyasındaki tebliğ mazbatasına göre 17/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve 22/06/2021 tarihinde açılan davanın her iki davacı açısından süresinde olduğu açıktır. O halde, mahkemece, davacı T1 Tic. Ltd. yönünden de işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; itirazın yasal süre içerisinde yapılmadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2019 NUMARASI : 2018/929 ESAS - 2019/135 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takip borçlusu T1 adına başlatılan takip kapsamında ödem emrinin 09/10/2018 tarihinde tebliğ edildiğini ve borçlunun menkul mallarının haczi isteminde bulunulduğunu, tebligat adresinin borçlunun mernis adresi olmamasına rağmen ödeme emrinin T.K 21. maddesi uyarınca muhtara tebliğ edildiğini, çıkarılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, müvekkilinin 04/09/2018 tarihinde adresini değiştirdiğini belirterek usulsüz tebliğ işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/801 E. ve 2019/145 K. istinaf edildiği imzaya itiraz ve usulsüz tebilgata ilişkin kararın kesinleşmediği ; usulsüz tebilgata ilişkin kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği oluşacak sona göre asıl alacağın %20 si oranında tazminatın ve diğer ferilerinin icra edilebilceği anlaşılmakla aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulüne, Bakırköy 14. İcra müdürlüğünün 2019/5395 esas sayılı takibinin iptaline" karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy 3....

vekilinin haciz talebinin kabulüne karar verildiği, borçlu şirket vekili tarafından 23/08/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır....

    Gazi Mustafa Kemal Bulvarı no:125 İç Kapı no:19/Akdeniz/Mersin adresine yapılan tebligat usulsüz ve Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğe aykırı bir tebliğ işlemi olduğundan geçersiz olduğunu bu nedenlerle: Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğü 2020/162 sayılı dosyasından yapılan usulsüz ödeme emri öğrenme tarihi itiraz tarihi olan 11/06/2021 tarihi kabul edilerek daha önce usulsuz yapılan tebligatının iptali ile itirazın geçerli sayılarak takibin durdurulmasına, ödeme emrinin tekrar düzenlenerek müvekkilin gerçek adresi olan 901 E 2nd Avenue Suite/206 Spokane, 99202 USA adresine tebliğ yapılmasına karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Dava usulsuz tebliğ şikayeti ve ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle öğrenme tarihinin TK 32 mad gereği 11/06/2021 olarak düzeltilmesi, takibin durdurulması, ABD'de de ki adrese tebligat yapılması davası olup, tarafların taraf sıfatına haiz mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır....

    Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

        Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Davacı vekili dava dilekçesinde, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin takipten 06.07.2020 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ise de, usulsüz tebliğ şikayetini 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 17.07.2020 tarihinde ileri sürdüğünden usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine karar vermek gerekmekte iken, Mahkemece şikayetin esası incelenerek reddine karar verilmesi isabetsizdir. İlama aykırılık şikayeti süresiz olarak ileri sürülebilir....

        HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. İlk derece mahkemesince, Dairemizin kaldırma kararı sonrasında tebliğ mazbatasına yönelik imza incelemesi yapılarak sonuca gidilmiş, ancak, davacı tarafın takibe dayanak belgedeki imzaya itirazı yönünden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Yani, davacı tarafça, dava dilekçesinde usulsüz tebliğ şikayeti, borca ve imzaya itiraz isteminde bulunulduğu halde mahkemece davacının kambiyo takibindeki dayanak belgeye ilişkin imzaya itiraz istemi hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

        Yrd.lığı, Maliye ve Bütçe Kısım Amirliği, MUŞ adresinde tebliğ edildiğini, bu adresin müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, tebligat ve takipten 18/02/2019 tarihinde maaşından kesinti yapılması üzerine haberdar olduğunu, takip konusu bononun 20/02/2014 tarihli araç sözleşmesinin teminatı olarak ve boş şekilde verildiğini, davalı tarafından tanzim ve vade tarihleri ile bedelinin müvekkilinin rızası hilafına ve sözleşmeye aykırı olarak doldurulup takibe konu edildiğini, kira bedelinin tamamının peşin olarak ödendiğinin sözleşmeyle sabit olduğunu, senette "senet taşıt kredi bedeli olarak arzolunmuştur" ibaresi bulunması nedeniyle senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini bildirerek takibin iptaline, alacağın %20'sinden az olmamak üzere hükmedilecek tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu