İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/06/2021 NUMARASI : 2020/484 ESAS 2021/376 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebliğ Şikayeti KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili 05/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Bursa 13. İcra müdürlüğünün 2020/5739 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine haksız azil nedeniyle takip başlatıldığını, takipteki ödeme emrinin müvekkili yerine aynı konutta oturmayan apartman alt katında işyeri bulunan abisi Zekeriya Çalışkan’a tebliğ edildiğini beyanla usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin 05/10/2020 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....
Tahliye emrine ilişkin 11.02.2015 tarihli tebliğ işlemi, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmemiştir. Bunun yanısıra haber verilen ... 'nın imzası alınmadığı gibi imzadan imtina durumu da saptanmamıştır. Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. Öte yandan şikayetçi borçlu başvurusunda, tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş olmasına rağmen, adı geçenin İİK.nun 135/2.maddesine yönelik esasla ilgili bir iddiası bulunmadığı tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmekte hukuki yararı yoktur....
İcra Müdürlüğü' nün 2017/15491 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan yenileme emri tebliğ tarihinin 22/05/2017 tarihi olarak düzeltilmesine, sözkonusu takip dosyasında ödeme emrinin davacı asile 08/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği, yenileme emrinin gönderilmesiyle borca itiraz süresinin yeniden işlemeyeceği sözkonusu ödeme emri tebliğ tarihi olan 08/02/2013 tarihinden itibaren 5 günlük yasal itiraz süresi dolduğu ayrıca borca itirazın ve takibin iptali talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "İstanbul 27. İcra Müdürlüğü' nün 2017/15491 esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan yenileme emri tebliğ tarihinin 22/05/2017 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazın ve takibin iptali talebinin reddine.." karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 03/10/2019 tarih, 2018/2217 Esas, 2019/1659 Karar sayılı kararı ile yapılan istinaf başvurusu incelemesi sonucunda "......
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun icra mahkemesine başvurarak, takibe ilişkin gönderilen ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ileri sürerek, usulsüz tebligatın öğrenme tarihinin 01.12.2016 olarak kabulüne, tebliğ memuru işleminin iptali ile borca itirazlarının kabulünü talep ettiği, ..........
İlk derece mahkemesi tarafından dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; ödeme emri tebliğ şeklinin Tebligat Kanununun 21. maddesinde düzenlenen gerekçeleri taşımadığı, iş bu nedenlerle tebligatın usulsuz bir şekilde tebliğ edilmiş olduğu gerekçesi ile, davacının davasının kabulü ile Şarkışla İcra Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve tebliğ tarihi olarak 10/12/2018 olarak kabul edilen tebligatın iptali ile tebliğ tarihinin 26/12/2018 olarak kabul edilmesine, Şarkışla İcra Müdürlüğünün 28/12/2018 tarih ve 2018/863 Esas sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Nolu dosyası ile birleştirilmesine, yargılama ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/8146 esas nolu dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile icra emrinin/takibin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda şikayetçilerin, başka icra dosyası alacaklıları oldukları, uyuşmazlık konusu Bursa 8. İcra Müdürlüğünün 2019/8146 esas nolu icra takip dosyasının alacaklı veya borçlusu konumunda olmayıp takipte taraf olmadıkları sabittir. O halde, Mahkemece; şikayet dilekçesinde öne sürülen iddialara dayanarak tarafı olmadığı icra dosyasında başlatılan takibe, bu takipte yapılan işlemlere karşı itiraz ve şikayet hakkı bulunmadığından 3.kişinin usulsüz tebliğ şikayeti ve takibin/icra emrinin iptaline yönelik isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen dosya kapsamı itibari ile; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra emrinin, kıymet takdiri raporunun tebliğ işlemlerinin geçersiz olduğunu, hesap kat ihtarının tebliğ edilmediğini, temerrütün gerçekleşmediğini, talep edilen % 57 faiz oranını fahiş olduğunu, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız para borcu içermediğinden icra emri yerine ödeme emri gönderilmesi gerektiğini ileri sürererk icra emrinin iptali talebi üzerine, mahkemece; İcra emrinin usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile 19/04/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra emrinin iptaline yönelik şikayetin kabulü ile icra emrinin davacı yönünden iptaline karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacı vekili tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği belirtilerek açılan davanın süreden reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının müvekkiline yapılmadığının açıkça belirtildiği, yine ilk derece mahkemesince 26/01/2021 tarihli celsede davacı vekilinin usulsüz tebligat şikayeti olup olmadığı yönünde davasını açıklamak üzere gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verildiği ve bu ara karar uyarınca davacı vekilinin 09/02/2021 tarihli beyan dilekçesi sunarak bu dilekçesinde müvekkili ile kendisine ödeme emri tebliğ edilen oğlu Veysel Keleşoğlu'nun aynı adreste ikamet etmediğinin ve aralarında husumet bulunduğunun iddia edildiği, bu şekilde davacı tarafça ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun şikayet konusu yapıldığı anlaşılmakla, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin iddialar araştırılmadan ve bu hususta değerlendirme yapılıp karar verilmeden...
İcra Müdürlüğünün 2020/362 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğunu beyan etmiş, dosyaya örneği sunulan Marmaris İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/211 Esas, 2021/404 Karar sayılı 10/08/2021 tarihli kararı ile şikayetin reddine karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, bu dava dosyasının getirtilip incelenmesi, ödeme emrine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti eldeki davanın sonucuna etki edeceğinden usulsüz tebligat şikayeti sonucunun bekletici mesele yapılması, davanın ödeme iddialarının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesinden ibarettir. Bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nun 353/1- a(6) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile birlikte borçlu olmadığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....