WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlu gecikmiş itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurmuş ise de gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Zira davacı borçlunun iddiası tebliğ tarihi itibarı ile adresten geçici olarak ayrılmadığına yöneliktir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, 3. kişi davacıya 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinde yurt dışında olduğundan bahisle takipten, Türkiye'ye giriş tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ ile öğrenme tarihinin 02/09/2020 olarak düzeltilmesi talebi ile mahkemeye şikayette bulunduğu, mahkemece şikayet gecikmiş itiraz olarak nitelendirilerek itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 65. maddesinde; ''Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir'' hükmü yer almaktadır....

Şti'den olan alacağını tahsil için giriştiği takip dosyasında davacıya İİK'nın 89. maddesi uyarınca 1., 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edilmemesi sebebiyle süresinden sonra öğrenildiğini ve bu sebeple İcra Hukuk Mahkemesi'nde gecikmiş itiraz yolu ile davacının itirazda bulunduğunu kaldı ki dava dışı şirketin davacıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davacının süresinde itirazda bulunmadını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller uyarınca, davacının davaya konu haciz ihbarnamelerinin usulsüz şekilde tebliğ edildiği iddasıyla ... 18....

    İcra Müdürlüğünün 2019/13510 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin, şirketlerinde çalışmayan ve tebligatın yapıldığı tarihte şirketle hiçbir ilişkisi ve temsil sıfatı olmayan Buğra Aydın'a usulsüz tebliğ edildiğini, takipten tahliye işlemi için şirkete gelinen 25/11/2019 tarihinde haberdar olduklarını, takibe ve tahliye taahhüdüne itiraz ettiklerini, tahliye taahhüdündeki imzayı kabul etmediklerini bildirerek usulsüz tebligatın iptaline, süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, tahliye emrinin davacı T5 daimi çalışanı Buğra Aydın'a tebliğ edildiğini, bu kişinin şirket çalışanı olduğunun 25/11/2019 tarihli haciz tutanağında daimi çalışan Şebnem Yaşar'ın Buğra Aydın'ın 15 gün önce işten ayrıldığına ilişkin beyanından da anlaşıldığını, aynı taraflar arasında İzmir 5....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, 25/01/2018 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, 12/11/2020 tarihinde davacı vekilinin icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünce 18/11/2020 tarihinde borçlu vekili süresi içinde itiraz etmediğinden itirazın reddine, takibin devamına karar verilmiş olup, şikayetin konusu davacı takip borçlusuna çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, borçlu her ne kadar takipten 12/11/2020 tarihinde haberdar olduğunu söyleyerek 18/11/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi sunmuş ise de, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri süren davacının icra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile birlikte tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerektiği, şikayetin ise 7 günlük süre geçtikten sonra...

    Yine genel haciz yoluyla ilamsız takipte ödeme emrinin tebliği üzerine her türlü itiraz İİK'nın 62 ve devamı maddeleri uyarınca icra dairesine yapılması gerekmekte olup, borçlunun icra mahkemesinde ileri sürdüğü yetkiye, borca, faiz ve fer'ilere itirazı sonuç doğurmayacağından, davacının buna ilişkin itirazları hakkında ilk derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasının yanısıra takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde kendisine tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ işleminin iptalini istemiş, Mahkemece ödeme emri tebliğ mazbatasındaki şerhten takip dayanağı belgelerin gönderildiği gerekçesiyle bu istemin esası incelenerek reddedilmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/03/2015 NUMARASI : 2014/590-2015/125 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda, tebliğ tarihinde Afyonkarahisar ilinde olduğunu, tebligattan 28.11.2014 tarihinde haberdar olduğunu, kusuru bulunmaksızın 7 günlük itiraz süresini kaçırdığını, borcun zamanaşımına uğradığını ve talep edilen faiz miktarının yüksek olduğunu belirterek borca itiraz ettiği, Mahkemece, başvurunun usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirildiği ve şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 28.11.2014 olarak düzeltildiği...

      Diğer taraftan, şikayetçiye gönderilen ikinci haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edilmemiş ise, ikinci haciz ihbarnamesine ıttıla tarihine göre süresinde itiraz edilmesi halinde artık şikayetçiye üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceği gibi, itiraz edilmemiş olsa dahi ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra itiraz süresi beklenmeden gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesi de yok hükmündedir. O halde, bölge adliye mahkemesince, şikayetçinin ikinci haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu husus incelenmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi.......

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/2238 KARAR NO : 2021/1767 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇEŞME İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/07/2020 NUMARASI : 2020/88 ESAS, 2020/96 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olduğundan tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 25/03/2020 olarak düzeltilmesine ve ayrıca davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığından icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        Şikayetçi borçlular, icra mahkemesine yaptığı başvurularında, ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğinden bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 10/02/2020 olarak düzeltilmesini, aksi halde davacı Perihan'ın tebliğ tarihinde ağır ameliyat geçirmiş olması, Riccardo'nun da Türkçe bilmemesi nedeniyle gecikmiş itirazlarının kabulü ile borca, yetkiye ve imzaya itirazlarının kabulünü karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ödeme emrinin davacı Riccardo'nun kendi imzasına, davacı Perihan'ın ise eşinin imzasına tebliğ edildiğinden bahisle tebligatların usulüne uygun olduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK 65. Maddesinde düzenlenen gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

        UYAP Entegrasyonu