Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nın 170/a maddesi gereğince borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2020/3684 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 13.176,84 Euro karşılığı 86.937,00 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesinde, "Yabancı ülkede kendisine tebliğ yapılacak kimse Türk vatandaşı olduğu takdirde tebliğ o yerdeki Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu aracılığıyla da yapılabilir. Bu halde bildirimi Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğu veya bunların görevlendireceği bir memur yapar....

Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte keşide tarihinde tahrifat yapıldığı ve sair itirazlarda bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, tahrifat iddiasının ise bilirkişi incelemesine başvurulmaksızın kabul edilerek, takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı adına çıkartılan 13.06.2019 tarihli kıymet taktir raporunun "birlikte sakin kızı ..." açıklaması ile 05.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, 16.09.2019 tarihli kıymet taktir raporunun ise "birlikte sakin kızı Nurşen Vandemir" açıklaması ile 27.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ memurunca TK'nın 16. maddesi uyarınca muhatabın adreste bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin birlikte sakin kızına yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu, borçlunun usulsüz tebliği daha önce öğrendiği ispatlanamadığından TK'nın 32. maddesi gereğince usulsüz tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği 24.01.2021 tarihinin tebliğ tarihi olduğunun tespitine ilişkin İlk Derece Mahkemesince verilen kararda ve alacaklı davanın reddine karar verilmesini talep ettiğinden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi...

      Davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde, usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte , takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayette bulunulmuş, ancak mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen hususlardan sadece usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmiş, takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayet hususunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine oy birliği ile karar verilmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2020/2128 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle icra dairesinin yetkisine, işlemiş ve işleyecek faiz miktarı ve oranına alacaklının kambiyo takibi başlatılabilmesi için noterden protesto çekilmesi gerektiğine ve henüz ödeme emri tebliğ edilmeden, dolayısıyla takip kesinleşmeden yapılan haciz işlemlerinin usulsüz olduğundan bahisle kaldırılması gerektiğine dair borca, ferilerine, yetkiye itiraz etmek suretiyle takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının yetki itirazı ve kambiyo hukuku bakımından şikayeti yerinde görülmemiş, ancak yasal itiraz süresi beklenmeden, dolayısıyla takip kesinleşmeden haciz konulduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yasal süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/109 ESAS, 2019/926 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Yetki İtirazı KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 13....

      İlk derece mahkemesi; ödeme emrinin davacı borçluya 02/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının daha öncesinde 15.02.2018 tarihinde de icra dairesine borca itiraz dilekçesi vermekle takipten haberdar olduğu, dava dilekçesinde usulsüz tebligat ya da gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulmadığı, borca itiraza ilişkin bu davanın 12/11/2019 tarihinde 5 günlük hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre aşımından reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmekle birlikte, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, borca itirazdan sonra 19.11.2019 tarihinde ayrıca usulsüz tebliğ şikayeti nedeniyle icra mahkemesine başvurduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 05.12.2016 tarih, 2016/6253-24913 sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte sair itiraz ve şikayetini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece; ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz ise de, borçlunun icra takibinden 01.04.2015 tarihli haciz sırasında haberdar olduğunun kabulü ile usulsüz tebliğ şikayetinin süreden reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyizi üzerine Dairemizin...

        DAVA Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takipten 29.01.2018 tarihinde haberdar olunduğunu, takibe konu çek nedeniyle alacaklıya 100.000,00 TL borcu bulunduğunu, kendisinin senette ciranta borçlu olduğundan çek komisyon bedelinin kendisinden talep edilemeyeceğini, çekin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, kendisinin çek bedelinin 100.000,00 TL'sinden sorumlu olduğundan 1.940,97 TL fazla işlemiş faiz talep edildiğini, avans faizi istendiği halde faiz oranının fahiş olduğunu belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 29.11.2018 olarak tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekilince verilen cevap dilekçesinde; ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğunu, davacı borçlunun dayandığı sözleşmedeki imzanın tarafına ait olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu ..., hakkında başlatılan kambiyo takibinde, icra dosyasının 2015 yılına kadar işlemsiz kaldığını ve 2015 yılında yenilendiğini, takip dayanağının bono olduğunu, 3 yıllık süre içerisinde işlem yapılmaması nedeniyle İİK' nun 33. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep ettiği, mahkemece; şikayetçi borçluya örnek (10) ödeme emrinin 01.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise beş günlük yasal şikayet ve itiraz süresini geçirerek 11.12.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, ayrıca usulsüz tebliğ şikayetinin de bulunmadığı...

            UYAP Entegrasyonu