WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf talebinde tebliğlerin usulsüz olduğu ve taşınmaza takdir edilen değerin düşüklüğü iddialarını tekrar etmiştir. Davacı tarafından usulsüz tebliğ iddiaları yönünden iki vakıaya birden dayanılmıştır. Bunlardan biri davacının komşusu dahi olmayan kişilerden sorularak tebliğin yapıldığı, diğeri ise tebliğ işlemlerinde tebligat memurunun tahkik görevini yerine getirmediği, tebliğ şerhlerinde yer alan tebliğlerin muhatabı davacının işe gittiği, çarşıya gittiğine yönelik şerhlerin gerçeğe aykırı olduğu hususudur. İcra emri tebliğinin usulsüzlüğü iddiasının ihalenin feshi davasında dinlenilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacının kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği, takdir edilen kıymetin düşük olduğu, satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü iddiasının açılan davada dinlenilmesi ve irdelenmesi zorunludur....

İcra Müdürlüğünün 2018/12745 Esas sayılı dosyasından 18/12/2018 tarihinde haciz konulduğunu, 103 davet kağıdında tebliğ tarihi olarak 24/07/2019 tarihi gösterdiğini, ancak tebligatın TK' nın 21. maddesine göre usulsüz olduğunu, muhatabın adreste bulunmama sebebinin belirtilmediğini, komşusunun kim olduğunun yazılmadığını, imzasının alınmadığını, usulsüz tebligattan kıymet takdir raporunun tebliği ile 18/11/2019 tarihinde haberdar olunduğunu belirterek, usulsüz tebligatın iptali ile haczin kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde kıymet takdirine itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlunun hacizden 24/07/2019 tarihinde tebliğ edilen 103 davetiyesi ile haberdar olduğunu, yapılan tebligatların usulüne uygun yapıldığını belirterek, süresi içinde açılmayan davanın öncelikle usulden reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; kıymet takdir raporunun davacıya tebliğ edilmesi ve 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde kıymet takdirine itiraz davası açılmaması sebebiyle bu aşamada kesinleşen rapora itiraz edilemeyeceğini, davacı iddialarının ihalenin feshi sebepleri arasında olmadığını belirterek, davanın reddini, davacı aleyhine %10 para cezasına hükmolunmasını talep etmiştir. Davalı ihale alıcısı vekili cevap dilekçesinde özetle, kıymet takdirine itiraz süresi geçen borçlunun itirazının dinlenemeyeceğini, kıymet takdiri raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilip borçlunun süresi içerisinde kıymet takdir raporuna itiraz etmediğini, bu sebeple zarara uğradığından bahisle ihalenin feshi talebinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, davanın reddini, davacı aleyhine %10 para cezasına hükmolunmasını talep etmiştir....

üzerine bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmiş olduğu, davacının savunma hakkının kısıtlanmadığı, bilirkişi ek raporuna itirazda bulunulmadığı, kıymet takdirine ilişkin kararın kanun gereği kesin olduğu, satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu gerekçesi ile, ihalenin feshine karar verilmiştir....

İcra mdnün 2019/3245 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten kıymet takdir raporunun tebliği ile haberdar olduklarını, müvekkilinin adresi itibariyle Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, usulüne uygun kat ihtarı gönderilmediğini, ayrıca usulüne uygun şekilde kat ihtarı gönderilmediğinden faiz istenemeyeceğini, kesin borcun mevcut olmaması nedeniyle ödeme emri yerine icra emri gönderilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, Bakırköy 3. ATM nin 2019/319 esas sayılı dosyasında diğer borçluların konkordato müracaatı bulunduğunu, ayrıca kıymet takdiri raporuna da itiraz ettiklerini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 14/09/2019 olarak tespitine, takibin iptaline, kıymet takdirine yönelik itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

Dap Centro Futura Çarşı Blok 1 D:27 Sancaktepe/İstanbul olarak gösterildiğini, takibe ilişkin icra emrinin tebliğinden başlayan farklı raporlar bulunmasına rağmen gerçek anlamda kıymet takdiri yapılıp yapılamadığı belli olmayan çelişkili dört adet raporun bulunduğunu, hangi raporunda tebliğ edildiğinin belli olmadığını, belli olmayan kıymet takdirine ilişkin tebligatlar ile satış ilanı tebligatlarının her iki takip borçlusu için usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

Sayılı dosya üzerinden alınan kıymet takdir raporlarına İstanbul Anadolu 20. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/500 E....

Somut olayda, şikayetçi 3. kişi T1 02/12/2020 tarihinde 103 davet kağıdı 22/10/2020 tarihinde kıymet takdir raporu tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir. Şikayetçi taraf 22/10/2020 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdı üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 06/04/2021 tarihinde haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurusu süresinden sonradır. Diğer taraftan 02.11.2004 tarihli ve 25658 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik" hükümleri ile resmi yazışma kuralları belirlenmiş olup, 2.maddesi gereği bu yönetmelik tüm kamu kurum ve kuruluşlarını kapsamaktadır....

Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

Somut olayda; davacının kıymet takdirine ilişkin tebligat ile satış ilanın usulsüz tebliğ edildikleri iddiasında bulunduğu ve kıymet takdirine ilişkin tebligatı usul ve yasaya aykırı tebliğ edildiği ancak satış ilanının usul ve yasaya uygun tebliğ edildiği görülmekle satışa hazırlık aşamasına ilişkin bu iddiaların ihalenin feshi sebebi sayılamayacağı, kıymet takdiri raporunda taşınmazın değerinin 28.234,80 TL olarak belirlendiği, tarihinde yapılan açık artırmada taşınmazın 121.300,00 TL ihale edildiği, bu durumda şikayetçi yönünden ihalede zarar koşulunun oluşmadığı anlaşıldığından icra mahkemesince hukuki yarar yokluğu nedeniyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

UYAP Entegrasyonu