WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen tüm dosya kapsamından ihaleye konu taşınmaza 300.000,00 TL kıymet taktir edildiği, davacı tarafından kıymet taktir raporunun kendisine usulsüz tebliğ edildiğinin iddia edildiği, yapılan incelemede ilk çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade gelmesi sebebiyle kıymet taktir raporunun TK'nun 21/2 maddesine göre usulüne uygun tebliğ edildiği, bir an için kıymet taktir raporu tebliğinin usulsüz olduğu kabul edilse dahi dava dilekçesinde satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunun iddia edilmediği, bu durumda en geç bu tarihten itibaren kıymet taktirine yönelik şikayet yoluna başvurulması gerekirken davacı tarafından süresi içerisinde kıymet taktirine itiraz edilmediği bu şekilde kıymet taktirinin kesinleştiği tespit edilmiştir....

Karar sayılı dosyasından (kıymet takdir raporuna itiraz) verilen kararın şikayet edene usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini beyan ederek, ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

Sayılı dosyasında dava konusu taşınmaza ilişkin 103 davetiye ihbar kağıdının 02.09.2019 tarihinde davacı T1 tebliğ olduğunu, davacının tebligatın usulsüzlüğüne dair herhangi bir şikayeti olmadığını ve 2 Eylül 2019 tarihinden itibaren 7 gün içinde meskeniyet iddiasında bulunulmadığı için haczin kesinleştiğini, dolayısıyla davacının kıymet takdir raporunun tebliğini iddia göstererek açtığı davanın mesnetsiz ve hukuksuz olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, esas yönünden ise iş bu davanın tamamen vakit kazanma amaçlı olarak davayı açtıklarını, satışı geciktirmek istediklerini kıymet takdiri yapılması ve keşfe çıkılmasının süreci uzatmaya yönelik olduğunu beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacıya bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2019/671 Talimat numaralı dosyasında davacı adına kayıtlı taşınmazın 07/09/2020 tarihinde ihalesinin yapıldığı, taşınmazın kesinleşen 05/07/2019 tarihli kıymet takdir raporuna göre değerinin 204.485,00- TL olduğu, davalı Mehmet Yıldırım'a 114.095,00- TL'ye ihale edildiği, davacıya satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden ve satış ilanının tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde açılmış kıymet takdirine itiraz davası bulunmadığundan kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshi istenemeyeceği, ayrıca dava dışı diğer ilgililere satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle davacı takip borçlusunun ihalenin feshi talebinde bulunamayacağından, davetiyelerin usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasının ilgilisinin ileri sürmesi gerektiğinden ve satışa hazırlı ve satış aşamasında ihalenin feshini gerektirir resen incelenmesi gereken bir usulsüzlük bulunmamakla ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu...

İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut durumda dava konusu taşınmazın 1/2 hisse kaydına 10/03/2014 tarihinde ihtiyati haciz şerhi konulduğu, davacı borçluya ödeme emrinin 12/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, 10/03/2015 tarihinde satış talebinde bulunulup satış avansının yatırıldığı, süresinde satış istemi nedeniyle haczin geçerli ve ayakta olduğu, taşınmaz hissesinin 02/11/2017 tarihinde kıymet takdirinin yapılarak 09/11/2017 tarihli rapor ile 1/2 hisse kaydı itibarı ile 500.000,00 TL değer takdir edildiği, kıymet takdir raporunun davacıya 21/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 19/12/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

Somut olayda satış ilanı kıymet takdirinin adresine tebliğe çıkarılmış olup davacı tarafından tebliğ evrakının alınmasından imtina edilmiş olması sebebi ile Teb K. 21. Maddesine uygun olarak 25.01.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğine ilişkin fesih nedeni yerinde değildir. Bu durumda, davacı yanca satış öncesi tüm işlemlerin en geç satış ilanının tebliğ tarihinde öğrenilmiş olduğundan, davacı yanın satıştan önceki dönemde yapılmış olan kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiği, ki bizzat usulüne uygun olarak borçluya tebliğ edilmiştir, taşınmazın kıymetinin düşük takdir edildiği, satış şartnamesinin usulüne aykırı düzenlendiği, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin ihaleye hazırlık işlemi niteliğindeki işlemlere karşı her hangi bir şikayet başvurusunda bulunmamış olması sebebi ile bu sebeplere dayanılarak ihalenin feshini isteyemez....

İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Somut olayda, borçluya gönderilen satış kararı tebliğ mazbatasında, tebligat memurunun muhatabın neden bulunmadığını tahkik etmediği, tevsik etme görevini de yerine getirmediğinden Tebligat Kanunu 21. madde ve Tebligat Yönetmeliği 30. maddeye göre tebligat usulsüzdür. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; HMK.'...

Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar ihale alıcısı tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; bozma ilamında da yer verildiği gibi, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla ihalede zarar unsurunun bulunmadığı anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu görülmüş olup borçlunun ihalenin feshine ilişkin şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporuna itiraz hakkının kısıtlandığını ve taşınmazın gerçek değerinden kat kat düşük değere satıldığını da ileri sürdüğü anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2019/175 Esas sayılı talimat dosyasında 25/11/2020 tarihli ihalede müvekkili borçluya ait taşınmazın satıldığını, müvekkiline satış ilanı ve kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğini, satıştan davanın açıldığı tarihte haberdar olduklarını, taşınmazın kıymet takdirinin yaklaşık olarak hesaplandığını, ihale ilanında taşınmazın net ve brüt alanlarının belirtilmediğini, taşınmazın kıymet takdirinin satıştan 1 sene önce yapıldığını, faizlerin düşmesi nedeniyle taşınmazın değerinin arttığını, taşınmazın kıymet takdir raporunda tespit edilen muhammen bedelin altında satıldığını beyan ederek ihalenin feshine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. CEVAP: Davalı T5 ve Davalı Ziraat Bankası Vekili aşamalardaki beyanlarında ihale işlemlerinin kanuna uygun olarak yapıldığını belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davacı borçlu süresi içinde mahkememize başvurmuştur....

    UYAP Entegrasyonu