Somut olayda, borçlu tarafından icra emrinin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de satış ilanının 28.02.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayet dilekçesinde borçlu tarafından açıkça satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmediğine göre, borçlunun icra emrinden ve kıymet takdir raporundan en geç satış ilanının tebliğ edildiği 28.02.2017 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçlu satış ilanının tebliğinden itibaren İİK’nin 16/1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük süre içinde icra mahkemesine şikayette bulunmadığından, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine dair ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.01.2022 Tarihli ve 2021/5 Esas, 2022/7 Karar Sayılı Kararı Söz konusu şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 19.10.2022 Tarihli ve 2022/562 Esas, 2022/1059 Karar Sayılı Kararı İtiraza konu kıymet takdir işleminin Kadirli İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine şikâyete ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Somut olayda, davacı-borçluların ihaleden önce kıymet takdirine itiraz davası açtığı Van İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05/11/2018 tarih ve 2018/306 E.-2018/351 K. sayılı kararında davanın süresinde açılmadığından reddine karar verildiği görülmüştür. Takip dosyasının incelenmesinde de; davacılara kıymet takdir raporunun 21/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların bu tebligatların usulsüz olduğuna dair bir iddialarının bulunmadığı, 28/04/2018 tarihinin Cumartesi olması nedeniyle 7 günlük itiraz süresinin 30/04/2018 Pazartesi günü sona erdiği ancak davacıların kıymet takdirine itiraz davasını 02/05/2018 tarihinde yani yasal 7 günlük süreden sonra açtıkları anlaşıldığından mahkemece bu davanın süre yönünden reddine kesin olarak karar verilmesi yerinde olup davacı tarafça artık gerek kıymet takdir raporuna ve gerekse buna yönelik açılan davaya dayanılarak ihalenin feshi istenemez....
Bu durumda, yukarıdaki yasa ve yönetmelik hükümleri uyarınca, tebligatın usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya yapılan satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez....
Somut olayda, borçluya ödeme emri tebligatı dışında kıymet takdiri raporunun da tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği 26.5.2014 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir." şeklinde açıklandığını, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, 7201 sayılı Tebligat Kanunun 32. Maddesinin "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır." hükmünü amir olduğunu, Perşembe İcra Müdürlüğünün 2019/75 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; 12.01.2021 tarihinde borçlu T1 vekili olarak Av. T2 harçlandırılmış vekaletname sunduğu, 15.01.2021 tarihinde borçlu vekili Av....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü tarafından Diyarbakır İcra Müdürlüğü’ne yazılan 15/03/2021 tarihli kıymet takdir raporu düzenlenmesi talepli talimatı ile şikayete konu ipotekli/hacizli taşınmazların üzerinde kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde ipoteğin paraya çevrilmesi/haciz şerhinin İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü’nün 2021/391 E. sayılı dosyasından konulduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 27....
İİK'nın 127. maddesi uyarınca taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, alacaklıya ve tapu kaydındaki ilgililere tebliğ edilmelidir. Borçlu olan davacıya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Somut olayımızda satış ilanı 05/11/2020 tarihinde davacı borçluya bizzat tebliğ edilmiştir. Kıymet takdiri raporu ve ödeme emrinin tebliğine ilişkin şikayet satış ilanı tebliği olan 05/11/2020 tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmadığından usulsüzlüğü artık dinlenmez....
İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kaldırılmasına, kıymet takdir raporuna ve 103 davetiyesine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin ıttıla tarihinin 14/11/2017 tarihi olarak kabulüne, süresinde olan meskeniyet şikayetinin kısmen kabul, kısmen reddine, taşınmazın 200.000,00-TL'den az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden 200.000,00-TL'nin haline münasip ev alması için davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı müvekkil T1'a gönderilen kıymet takdir raporunun tebligat kanunu ve tebligat kanununun uygulanmasına dair yönetmeliğe aykırı olarak yapıldığını, kıymet takdir raporunun davacı müvekkile usulüne uygun tebliğ edilip kesinleştirilmeden ipotekli taşınmaz satışa çıkarılarak satış işlemi gerçekleştirildiğini, davacı müvekkile gönderilen kıymet takdir raporunun tebliğ mazbatası incelendiğinde, tebliğ memuru tarafından tebliğ mazbatasına “Muhatabın tebliğ anında adresinde bulunmaması işte olması sebebiyle muhatap yerine muhatap ile aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden görünüşe göre 18 yaşını bitirdiğini ve ehliyeti olan Havva VURMAZ imzasına 06.01.2021 tarihinde işlemi yapıldığını, davacı müvekkil ile birlikte sürekli aynı konutta oturmayan geçici olarak kendilerine ziyarete kayınvalidesi Havva VURMAZ'a tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeni ile kıymet takdir raporuna itiraz etme imkanı bulamayan...