Şirketi'ne 135.000,00- TL'ye ihale edildiği, satış ilanının davacıya 19/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, her ne kadar davacı taraf kıymet takdir raporunun müvekkiline tebliğ edilmediğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu beyan etmişse de, müvekkiline kıymet takdir raporu veya 103 davetiyesi tebliğ edilmediğini ileri süren davacının satış ilanı tebliğinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde açmış oluğu kıymet takdirine ilişkin bir itiraz davasının bulunmadığı, ayrıca davayı taraf İstanbul 9....
Davacılardan Güngör Sakinel'e kıymet takdir raporunun bizzat tebliğ edildiği, imzanın inkar edilmediği, diğer davacıya yapılan tebligatın aynı konutta eşi Güngör Sakinel imzasına tebliğ edildiği, Tebligat Kanunun 39. maddesi uyarınca hasma tebliğ yasağı gereğince bu davacı yönünden kıymet takdir raporunun tebliği usulsüz ise de, yukarıda da belirtildiği şekilde artık en son satış ilanının tebliğ tarihi kabul edilen 08/07/2022 tarihinden itibaren kıymet takdirine itiraz edildiği iddia ve ispat edilmediğinden ve kıymet takdirinin tebliğinin usulsüzlüğünün başlı başına ihalenini feshi sebebi olmadığından, ihale konusu taşınmazların muhammen bedelleri kesinleşmiş olup, bu değerlerden yapılan ihalede de yeniden kıymet takdirinin değerlendirilmesi mümkün değildir. İİK'nın 126. maddesi uyarınca taşınmaz ihalelerinde ilanın, satıştan en az 1 ay önce yapılması gerekir....
Bu suretle borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan kıymet takdrine itiraz başvurusunun incelenmesinde; her ne kadar şikayet dilekçesinde kıymet takdir tebligatının borçluya usulsüz yapıldığı ileri sürülmüş ve 12.10.2018 tarihli, kıymet takdirinin borçluya tebliğ işlemi usulsüz ise de; alacaklı tarafından icra mahkemesine yapılan kıymet takdirine itiraz şikayetinde borçlu tarafından 28.8.2018 tarihinde sunulan cevap dilekçesi ile icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdiri raporundan haberdar olduğunun açık olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre; borçlunun, icra müdürlüğünce düzenlenen kıymet takdir raporuna en geç 28.8.2018 tarihinde ıttıla ettiğinin kabulü gerekmekle, 26.10.2018 tarihli kıymet takdir raporuna itirazı sürede olmadığından, süresinde yapılmayan kıymet takdirine itirazın süreden reddi yerine, süresi geçmiş şikayette alınan rapordaki değere göre ihale işlemlerinin yapılması yerinde değildir. O halde; alacaklının şikayeti üzerine ... ... .......
İcra Müdürlüğünün 2016/11044 esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, müvekkile ait “Bursa İli Yıldırım İlçesi Kazımkarabekir Mah. 3101 Ada 4 Parsel zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm” üzerine haciz konularak mahcuz malın satışı için taşınmazın kıymet takdiri yapıldığı, kıymet takdir raporunun muhtara tebliğ edildiği ve tebligattan vekil edenin dava tarihi itibari ile haberinin olduğunu beyan ederek, müvekkili adına çıkarılan 103 davetiyesi tebliği ile kıymet takdir raporu tebliğinin usulsüzlüğünün tespiti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, meskeniyet şikayeti ile haczedilemez mal uygulanan haczin kaldırılmasına karar verilmesi talebinin ile kıymet takdirine itirazlarını anlatan nedenlerle davanın kabulü ile tebligatın usulsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas ve 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "... usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü, icra mahkemesi önüne getirmesi" gerekli olup, bu durumda, usulsüz tebliğ şikayeti, 7 günlük süreden sonra yapılmış olmakla icra emri tebliğ işlemi kesinleşmiştir. Bu durumda Mahkemece, usulsüz tebliğ ve diğer şikayetlerin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafça kıymet takdir raporunun muhatabın eşine tebliğ edildiği beyan edilmiş ise de; davacı muhatabın eşine sadece satış ilanı tebliğinin yapıldığını, dosya kapsamında alınan 13.06.2019 tarihli kıymet takdir raporunun 05.08.2019 tarihinde davacı muhatabın kızı Melis Vandemir'e ve 16.09.2019 tarihli kıymet takdir raporunun ise 27.08.2020 tarihinde davacı muhatabın kızı Nurşen Vandemir'e tebliğ edildiğini, davacı tarafça kıymet takdir raporunun eşine tebliğ edildiği yönündeki iddialarında hukuka aykırılık bulunduğunun açık olduğunu, davacı tarafça usulsüz tebliğe ilişkin düzenlemeler kullanılarak ve bunun süresiz şikayete tabi olduğu belirtilerek 10.03.2021 günü yapılacak olan taşınmazın ihalesinin düşürülmesinin amaçlandığını, davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi talep edilmiş ise de, şikayeti kabul anlamına gelmemekle birlikte; tüm tebligat işlemleri tebliğ memurunun ve diğer takip işlemleri ise icra...
O halde, her ne kadar, 7.11.2018 tarihli satış kararında; "yeteri kadar satış ilanının hazırlanarak ilgililere tebliğine, tebliğ yapılamaması halinin satışa engel teşkil etmemesine..." karar verilmiş olması sebebiyle satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olması ve kıymet takdirine açık bir itiraz olmadığından kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulsüz olması fesih nedeni değil ise de, ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olup, takibin bulunduğu aşama itibariyle rehinli taşınırların satışının yapılması mümkün olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesince; 27.11.2018 tarihli taşınır ihalelerinin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle verilen kararın bozmuştur....
İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK'nın 103. maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olsa bile aynı taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu 10.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia da bulunmadığına göre borçlunun 28.12.2021 tarihinde İcra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvuru, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....
Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 2-İcra emri tebligat usulsüzlüğüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, borçlunun 19.09.2018 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; icra emri ve kıymet takdir raporu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 12.09.2018 olarak düzeltilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince; 30.03.2018 tarihli kıymet takdir raporu tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, buna göre icra emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 19.09.2018 tarihli şikayetin yasal 7 günlük sürede olmadığı gerekçesi ile şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, borçlunun istinaf başvurusunun...
İcra Hukuk Mahkemesince, usulsüz tebliğ şikayeti ve kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, tebligatı çıkaran ve haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bursa 7. İcra Hukuk Mahkemesince ise, İİK 128/a maddesi gereğince kıymet takdirine itiraz davalarında yetkili mahkeme, kıymet takdirini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Eskişehir 4. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir....