WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

icra takibini tesadüfen 20/08/2019 tarihinde öğrendiğini, TK'nın 20 maddesine göre tebliğin 15 gün sonra yapılmış sayılacağından icra dairesine yapılan 21/08/2019 tarihli itirazın süresinde olduğunu, bu nedenle takibin durması kararı verilmesi gerektiğini belirterek ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin muttali olanan 20/08/2019 tarihi olarak kabul edilmesine, icra dairesine yaptıkları itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle itirazın süresinde kabul edilerek icra dairesinin itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlunun 29/12/2021 tarihi itibariyle takipten haberdar olmasına rağmen usulsüz tebliğ şikayetini ise 18/04/2022 tarihinde yaptığı, İİK.nun 16/1. maddesinde belirtilen 7 günlük süre dolduktan sonra usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulduğu ve borca ve ferilerine itirazını icra dairesine yapması gerektiği anlaşıldığından usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını aynen tekrar ederek, takibin 29/12/2021 tarihinde öğrenildiğinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

GEREKÇE: Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı takipte icra emrinin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve dayanak belgelerin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğine yönelik şikayet mahiyetindedir. Osmaniye 1. İcra Müdürlüğünün 2019/5781 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Akbank T.A.Ş. Vekili tarafından, borçlular Serdar Demir ve T1 hakkında 24/07/2019 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya örnek 6 icra emrinin 25/07/2019 tarihinde, kıymet takdir raporunun ise 18/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 24/02/2020 tarihinde usulsüz tebligatın iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez. Davacı kendisine gönderilen ve 06.08.2007 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini öne sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesini istemiş, mahkemece şikayetin kabulü ile davacının beyan ettiği tarihe göre tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiştir....

Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü İcra Mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Somut olayda; şikayet konusu ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18.07.2012 olduğu, takip dosyasında yer alan 18.06.2012 tarihli borçlunun mernis adres araştırmasında ‘... Mah. ... Cad. Kapı no: 3B/15 .../...’ adresi tespit edilmiş ise de, yine borçlunun dava dosyasına sunduğu 01.01.2007-25.02.2016 beyan tarihi aralığı ile alındığı anlaşılan nüfus kayıt sistemine ait belgede borçlunun 26.10.2011 tarihinden 15.09.2015 tarihine kadar olan sürede Mernis Adresinin ‘ Alkent 2000 Mah. Dr. ...Cad. ... Sitesi 130. Blok B Giriş No:3U İç Kapı No: 15 .../...’ olduğu görülmektedir....

    Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde, tebligatın usulsüzlüğünü, şikayet yolu ile icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir”. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

      Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; emsal içtihatlar , HMK.nun 25. Ve 357/1. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan istinaf aşamasında ileri sürülen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası incelenemez.Borçluya ödeme emrinin 09/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra 103 Davetiyesinin 25/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği , 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ise şikayet dilekçesinde ileri sürülmediği buna göre borçlunun en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 25/01/2020 tarihinde takipten ve dolayısıyla usulsüz tebligattan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 08/10/2020 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....

      Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; Müvekkili T1 aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2022/20947 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibi haricen öğrendiğini, müvekkilinin kendisine bir tebligat çıktığından dahi haberinin olmadığını, müvekkilince usulsüz tebligat öğrenilir öğrenilmez mahkemeye dava açıldığını, icra dairesince verilen borca itirazın neden reddedildiği kararı müvekkile tebliğ edilmemiş olup mahkemece müvekkilin süresinde başvuru yapmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu tebligatın borçlu görünen müvekkilinin adresine gönderilen ilk tebligat olup üzerinde mernis kaydı ya da TK 21/2 şerhi olmamasına rağmen dağıtıcının kendiliğinden tebliğ işlemini TK’nun 21/2. maddesi uyarınca muhtara tebliğ yaptığını, tebliğ evrakına komşusu Ali Çetine haber verildi ifadesi bulunsa da müvekkilin böyle bir komşusunun bulunmadığını, ayrıca mahkemece yapılan araştırma sonucu da böyle bir komşusunun...

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır. Öğrenme tarihinin belirlenmesi açısından ise şikayetçi borçlunun bildirdiği tarih esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172- 107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan edilen öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayet süresi geçtiğinden davanın reddi gerektiğini, usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı memur işlemini şikayet etmiş ise de işlemin usule ve hukuka uygun olduğunu, davacıya tebliğ edilen ödeme emrinin usulüne uygun yapıldığını, bu nedenle öncelikle tedbirin kaldırılmasıyla takibin devamına, haksız olan şikayetin reddi ile, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "... alacaklı tarafından borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, bunun üzerine davacı borçlu vekilince mahkememize 05/01/2022 tarihinde açılan işbu dava ile davacı borçlunun ödeme emrinin öğrenme tarihinin 24/12/2021 tarihi olarak tespit edilmesini talep ettiği görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu