DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde; ''Bu Kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz'' hükmüne yer verilmiştir....
Bu durumda davacının en geç kıymet takdirine itiraz tarihinde ödeme emri tebliğinden haberdar olduğu, ödeme emri tebliğ işleminin bu itibarla itirazsız kesinleştiği, kıymet takdiri tebliğ üzerine de süresinde borçluların itirazda bulunduğu, Mahkemece esasa girilerek görülen davada davacıların kıymet takdirine itirazlarının reddedildiği, bu suretle davacılar aleyhine yürütülen takibin ve devamında kıymet takdirinin kesinleştiği ve satış işlemlerine başlandığı anlaşılmaktadır. Esasen başvuru dilekçesindeki bu yöndeki itirazların da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere mahsus icra yolunda gönderilen hesap kat ihtarı icra emri vb işlemlere ve borca itiraz ve şikayete yönelik yönelik olup, icra dosya kapsamındaki takip yolu ve bilgi ve belgelerle örtüşmediği açıktır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklının istinaf yoluna başvurması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; ödeme emrinin 31.05.2017 tarihi itibariyle tebliğ edildiği ancak borçlunun vekilinin dilekçesinde "....ödeme emri müvekkile 03.06.2017 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla, yasal süresi içerisinde (5 gün) yetkiye itiraz ediyoruz." şeklinde beyanda bulunulduğu ve cevaba cevap dilekçesiyle dava...
İcra Dairesinin 2019/6349 esas sayılı dosyası ile yeni bir takip açılarak müvekkiline ödeme emri gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tebligat Kanunu ve Avukatlık Kanunu gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatların vekile yapılmasının zorunlu olduğunu, bu nedenle müvekkili adına çıkarılarak tebliğ edilen ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ve ödeme emri tebliğ tarihinin 23/05/2019 olarak düzeltilmesine, usulsüz tebliğ ile kesinleştirilen takip neticesinde müvekkilinin mal varlığı üzerine konulan tüm hacizlerin yok hükmünde sayılmasına ve kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödeme emrinin kendisine 23.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini sözlü olarak bildirdiğini, yargılama aşamasında tebligatın usulsüz olarak yapıldığını fark ettiklerini ve 05.10.2021 tarihli ek beyanla ödeme emrinin usulüne uygun yapılmadığını belirttiklerini, bu hususu gerektiğinde tanıkla ispatlayabileceklerini, ancak Mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığın belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Eşme İcra Müdürlüğünün 2021/269 E sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 20/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süreden sonra 28.08.2021 tarihinde imzaya ve borca itiraz ettiği görülmüştür....
Başvuru İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve takip dayanağı bononun ödeme emri ekinde gönderilmemesi nedeni ile takibin iptaline yönelik şikayettir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının başlattığı, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlu şirket adına gönderilen ödeme emrinin 16/02/2019 tarihinde bila tebliği iade edildiği, 03/03/2019 tarihinde borçlu şirket vekiline e-tebligat yolu ile tebliğ edilmesi üzerine borçlu vekilinin 05/03/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nın 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.''...
Davacı, çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde takibe dayanak belge sureti gönderilmediği şikayetlerinin yanı sıra icra dairesinin yetkisine, borca ve fer'ilere itirazda bulunmuştur. O halde öncelikle davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı tespit edildikten sonra, ileri sürülen itiraz ve şikayet sebepleri çerçevesinde inceleme yapılması gerekir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile takip dayanağı çekin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediği iddiası, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük şikayet süresine, yetkiye ve borca itiraz ise İİK'nın 168 ve devamı maddeleri uyarınca 5 günlük süreye tabidir....
Her ne kadar alacaklının talebi ile borçluya 04.01.2016 tarihinde ikinci bir ödeme emri tebliğ edilmiş ve Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı) ise de; şikayet tarihi olan 30.12.2015 tarihi itibariyle henüz alacaklının yeni bir ödeme emri tebliğ talebi olmayıp, talebi şikayet tarihinden bir gün sonra olan 31.12.2015'te olduğundan, şikayet tarihi itibariyle henüz talep edilmemiş ikinci ödeme emrinin şikayet tarihinden sonra 04.01.2016'da tebliğ edilmiş olmasının, borçluya bu aşamada yeni bir itiraz hakkı vermeyeceğinin kabulü gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine 31/12/2018 ve 30/11/2018 keşide tarihli 2 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 07/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği takipten 17/05/2019 tarihinde haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile birlikte takibe konu çeklerdeki keşideci imzasına itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, imzaya yönelik davanın reddedildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, borçlunun, ödeme emri tebliğ edilmeden mallarına haciz konulduğunu, hacze ilişkin davetiye kağıdını 25.06.2014 tarihinde tebliğ aldığını, muhtar tarafından teslim edilmeyen tebligattan dolayı kanuni süresi içerisinde borca itiraz edemediğini, bu nedenle gecikmiş itirazda bulunduklarını, takibe konu senet üzerindeki imzaların senet keşidecisi ve murisi ...'...