Somut durumda davalı vekili istinaf dilekçesinde takipten istinaf konusu mahkeme gerekçeli kararının tebliği ile haberdar olunduğu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, mahkemece usulsüz tebliğ iddiasının değerlendirilmediği bildirilmiştir. Davalı borçlu tarafından İİK 16. Maddeye dayalı olarak takipten haberdar olunan tarihten itibaren 7 günlük yasal sürede usulsüz tebliğ işleminin şikayet konusu yapılması gerekli olup açılan davada ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı hususunun icra mahkemesince kendiliğinden dikkate alınması mümkün değildir. Davalı vekilince usulsüz tebliğ iddiası ile şikayette bulunulup dava açıldığı iddia ve ispat edilmemiştir. Davalı vekili ayrıca hangi dönem kira alacaklarının talep edildiğinin belli olmadığı beyanı ile istinaf talebinde bulunmuştur. Alacaklılar tarafından takibe 31/03/2022 tarihinde geçilmiştir....
tebliği işleminin usulsüz olduğu, bu nedenle talebin gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığı, ancak tebliğ usulsüzlüğünün tespiti halinde kurulacak hükmün sonuçlarının, istinaf talebinde bulunan alacaklının aleyhine olacağı ve aleyhe hüküm kurma yasağı ilkesi gereğince HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin usule uygun yapılmadığını, Ödeme emri ekinde senet suretinin kural olarak ekleneceğini ancak usulüne uygun yapılmayan tebligat nedeniyle senet suretinin de görülemediği, öğrenilemediği, denetlenemediğini, öğrenmeye dair sürenin bu nedenle ödeme emri ile başlayamayacağını, Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmamasının hak kaybına neden olduğunu, dosyaya vekaletname ibrazı ile konu tebligatın usulsüz olduğu, takip dayanağı senedin kambiyo vasfını haiz olmadığının anlaşıldığını, davanın da öğrenmeden itibaren süresi içinde açıldığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, öğrenme tarihi olan 13.12.2021 tarihinden itibaren 5 gün hak düşürücü süre içerisinde 14.12.2021 tarihinde işbu davanın ikame edildiğini bu sebeplerle; istinaf taleplerinin kabulüne, usul ve kanuna aykırı kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu .... vekili icra mahkemesine başvurarak, yetkiye ve borca itirazlarının yanı sıra müvekkiline, ödeme emrinin usulsüz tebliğini belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini, ödeme emri tebligatı ile birlikte gönderilen takibe konu bononun arka sayfası olmadığından ödeme emrinin iptalini talep etmiş, mahkeme, usulsüz tebligat şikayetini incelemeden, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe göre, İİK'nun 168/3. maddesi uyarınca, davanın 5 günlük süre içinde açılmadığından...
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/04/2015 NUMARASI : 2015/30-2015/259 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun takip talebine uygun çıkarılan ödeme emrine ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda diğer şikayetleri ile birlikte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takipten kıymet takdiri raporunun tebliği ile haberdar olduğunu belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece tebligatın usulüne uygun olduğu ve takip talebine uygun şekilde ödeme emri çıkarıldığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2018/10655 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip açıldığını, bu takibe ve borca itiraz ettiklerini, takip dayanağı senet suretlerinin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğini, senetlerin tanzim tarihi ve vade tarihi ile alacaklı bölümünün sonradan yazıldığını, senetlerin kambiyo senedi niteliği taşımadığını, davacının takip alacaklarına borcu olmadığını, takibe ve borca itirazının kabulünü, takibin iptalini, yargılama giderlerinin, avukatlık vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini, talep etmiştir....
yapılamayacağı, geçerli bir cevap dilekçesi olduğunun kabulü halinde dahi, davalılar tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borcun kesinleştiği, davalı tarafça ödemeye ilişkin herhangi resmi ya da yazılı bir belge geçen süre içinde sunulamadığı ve ödeme iddiasını ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir....
İİK'nın 168/5 maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve imzaya itiraz ile borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin, yasal 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir. Somut olayda, dava dilekçesinde ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüzlüğü iddia edilerek öğrenme tarihi 11/04/2019 olarak bildirilmiştir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu şikayete ilişkin karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı tarafından bildirilen öğrenme tarihine göre dava 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 18/04/2019 tarihinde açılması nedeniyle yetkiye ve imzaya itiraz ile borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasa ilişkin nedenlerle karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
Bunun üzerine yetkili icra dairesinden borçluya yeni bir ödeme emri gönderilir. Öte yandan İİK’nun 168/2. maddesine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, ödeme süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 gün olarak belirlenmiştir. Anılan hüküm nedeni ile sözü edilen 10 günlük ödeme süresi geçmeden haciz yapılamaz. Bu yasal düzenlemeler ışığında, yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğunun kabulü gerekir. Zira yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebilecektir. Bu nedenlerle yetkili icra dairesince tebliğ edilen ödeme emrinde öngörülen on günlük ödeme süresinden önce konulan hacizler geçersizdir....
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava dilekçesinde ayrıca ve açıkça usulsüz tebligat şikayetinde bulunulmamasına aksinin kabulü halinde ve ödeme emri tebligatının usulsüz olması halinde dahi usulsüz tebliğin öğrenildiği tarih itibariyle borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığının anlaşılmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....