Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Davacı vekili, davalı aleyhine başlatılan iflas yoluyla takibin itirazsız kesinleştiğini, takip konusu borcun ödenmediğini ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap vermemiş, vekili depo emri tebliğinin usulsüz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davalı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe itiraz edilmediği, davalının depo emri tebliğine rağmen ödeme yapmadığı gerekçesiyle davalı şirketin iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Bu durumda davacının en geç kıymet takdirine itiraz tarihinde ödeme emri tebliğinden haberdar olduğu, ödeme emri tebliğ işleminin bu itibarla itirazsız kesinleştiği, kıymet takdiri tebliğ üzerine de süresinde borçluların itirazda bulunduğu, Mahkemece esasa girilerek görülen davada davacıların kıymet takdirine itirazlarının reddedildiği, bu suretle davacılar aleyhine yürütülen takibin ve devamında kıymet takdirinin kesinleştiği ve satış işlemlerine başlandığı anlaşılmaktadır. Esasen başvuru dilekçesindeki bu yöndeki itirazların da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere mahsus icra yolunda gönderilen hesap kat ihtarı icra emri vb işlemlere ve borca itiraz ve şikayete yönelik yönelik olup, icra dosya kapsamındaki takip yolu ve bilgi ve belgelerle örtüşmediği açıktır....

    Bunun üzerine yetkili icra dairesinden borçluya yeni bir ödeme emri gönderilir. Öte yandan İİK’nun 168/2. maddesine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, ödeme süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 10 gün olarak belirlenmiştir. Anılan hüküm nedeni ile sözü edilen 10 günlük ödeme süresi geçmeden haciz yapılamaz. Bu yasal düzenlemeler ışığında, yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğunun kabulü gerekir. Zira yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebilecektir. Bu nedenlerle yetkili icra dairesince tebliğ edilen ödeme emrinde öngörülen on günlük ödeme süresinden önce konulan hacizler geçersizdir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine 31/12/2018 ve 30/11/2018 keşide tarihli 2 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 07/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği takipten 17/05/2019 tarihinde haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile birlikte takibe konu çeklerdeki keşideci imzasına itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, imzaya yönelik davanın reddedildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebligat şikayeti, ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediğine yönelik şikayet ve borcun zaman aşımına uğradığına yönelik itiraz/şikayettir. Mahkemece, davacıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, İİK'nın 71. maddesi kapsamında borcun zaman aşımına uğramadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2013/4800 Esas sayılı takip dosyasında borçluya 30/12/2014 tarihinde çıkarılan birinci haciz ihbarnamesi ve 05/02/2015 tarihinde çıkarılan ikinci haciz ihbarnamesi ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile süresinde birinci haciz ihbarnamesine yapılan itiraz ile icra takibinin durdurulmasına ve kesinleşmeden-koşullar oluşmadan önce 2013/4800 Esas sayılı icra dosyasında davacı aleyhine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....

      Başvuru İİK.nın 169/a maddesi kapsamında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borca itiraz ve takip dayanağı bononun ödeme emri ekinde gönderilmemesi nedeni ile takibin iptaline yönelik şikayettir. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının başlattığı, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçlu şirket adına gönderilen ödeme emrinin 16/02/2019 tarihinde bila tebliği iade edildiği, 03/03/2019 tarihinde borçlu şirket vekiline e-tebligat yolu ile tebliğ edilmesi üzerine borçlu vekilinin 05/03/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. Takibin şekline göre olayda uygulanması gereken İİK'nın 168/1. maddesinin 2. cümlesi gereğince; ''İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir.''...

      Somut olayda, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 06/08/2012 tarihinde, 103 davet kağıdının 14/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğinin ileri sürülmediği anlaşıldığından borçluya gönderilen ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş dahi olsa TK'nun 32.maddesine göre muteber hale gelmiştir. Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının ve alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

      Her ne kadar alacaklının talebi ile borçluya 04.01.2016 tarihinde ikinci bir ödeme emri tebliğ edilmiş ve Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı) ise de; şikayet tarihi olan 30.12.2015 tarihi itibariyle henüz alacaklının yeni bir ödeme emri tebliğ talebi olmayıp, talebi şikayet tarihinden bir gün sonra olan 31.12.2015'te olduğundan, şikayet tarihi itibariyle henüz talep edilmemiş ikinci ödeme emrinin şikayet tarihinden sonra 04.01.2016'da tebliğ edilmiş olmasının, borçluya bu aşamada yeni bir itiraz hakkı vermeyeceğinin kabulü gerekir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlu Hasan’a 21.06.2017 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini ve yasal süre geçtikten sonra yapılan borca itiraz taleplerinin reddi gerektiğini, kambiyo evrakı üzerindeki imzaların borçlulara ait olduğunu, takibe konu kambiyo evrakının müvekkiline olan bir kısım borçlarına istinaden bizzat borçlular tarafından verildiğini, kambiyo senetlerine karşı ileri sürülen bedelsizlik iddialarının yazılı delille ispat edilmesinin zorunlu olduğunu, borçlu tarafın tahrifat iddialarının da mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin Suudi Arabistan vatandaşı olduğunu ve teminattan muaf olduğunu, takip konusu alacağa işleyecek faizin T.C. Merkez Bankası tarafından yabancı paraya uygulanacak faiz oranı kadar olacağını, takip tarihi itibari ile T.C. Merkez Bankası tarafından Dolara uygulanan faizin %7 olduğunu, takipte ise %3 talep edildiğini beyan ederek davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu