Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu kabul edildiğine göre, öncelikle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi gerekirken, bu yönde bir hüküm kurulmaması doğru değildir. Öte yandan takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediği hususu, ancak borçlunun bu konuyu yasal sürede şikayet nedeni yapması halinde incelenebileceğinden mahkemece re'sen nazara alınamaz. Bu nedenle mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi yerine ödeme emrinin iptaline karar verilmesi isabetsiz ise de, aleyhe bozma yasağı nedeniyle bu usulsüzlükler bozma nedeni yapılamamıştır. Ancak mahkemece ödeme emri iptal edildiğine göre, imzaya itirazın esasının incelenmesi ve esası hakkında hüküm tesisi doğru olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

    Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebliğ işleminin usule uygun olduğunu, takibin belgeye dayanmaması sebebiyle ödeme emri ile birlikte tebliği gereken bir belgenin bulunmadığını beyan etmiş, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; bilinen adrese gönderilen ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine mernis adresine TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılmış olmasının usule uygun olduğu, mazbata içeriklerinin aksinin aynı kuvvette delil ile ispat edilemediği gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayet dilekçesinde ileri sürülen iddia ve vakıalar aynen tekrar edilerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulünün gerektiğini, dayanak belgenin tebliğ edilmemesi sebebiyle takibin iptali talebi hakkında ise mahkemece hiç değerlendirme yapılmadığını beyan etmiş kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlanarak borçluya örnek 7 numaralı ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünü ileri sürerek icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın süresinde olduğu halde reddedildiğini ileri sürerek memurluk işlemin iptali talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, , mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır Borçlunun icra mahkemesine başvurusu bu hali ile ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayet olup, yasal dayanağı İİK.nun...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Alacaklı tarafça borçlu hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına dair ilamsız icra takibi başlatılmış olup, ödeme emri borçluya 21/12/2019 tarihinde bizzat tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu 10/02/2020 tarihinde icra mahkemesine müracaat ederek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Ödeme emri muhataba bizzat tebliğ edilmekle birlikte, şikayetçi tarafından ödeme emri tebligatındaki imzanın inkâr edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebliğ şerhindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını iddia ettiklerini, ancak mahkemenin bu hususta bilirkişi incelemesi yapmaksızın karar verdiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlunun ödeme emrinin tebliği tarihinde borçlu limited şirketin tek ortağının ölü olduğunu bu nedenle tebligatın yok hükmünde ve hükümsüz olduğunu ve ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek öğrenme tarihinin düzeltilmesi talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı şikayetçi tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçinin istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçi tarafından temyiz...

        Somut olayda; şikayetçi-borçlu adına çıkartılan örnek 7 ödeme emrinin 7201 sayılı Kanunun 21/2.maddesine göre tebliğ edildiği görülmektedir. Anılan maddeye göre tebliğ yapılabilmesi için; borçlunun bilinen en son adresine daha önceden çıkarılan tebligatın tebliğ edilmeden iade edilmiş olması, ayrıca tebligat evrakı üzerine Yönetmeliğin 16/2. maddesine uygun şerhin verilmiş olması gerekmektedir. Borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı anılan hususları içermediğinden usulsüzdür. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borçlunun usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği "16.09.2013" tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi ve buna göre icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazın süresinde olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekir iken şikayet yanlış nitelendirilmek suretiyle takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez. Somut olayda, ilk derece mahkemesince satış ilanın tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu kabul edilerek,diğer şikayet sebeplerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshi talebi reddedilmiştir....

            Hal böyle olunca, ödeme emrinin borçlunun vekili yerine asıla tebliği usulsüz olup mahkemece, borçlunun buna yönelen şikayetinin kabulüne ve ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken borçlunun bu husustaki isteminin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra Müdürlüğünün 2016/17625 Esas sayılı dosyasın ile davalı alacaklı tarafından icra takibi başlatıldığını, takibe konu taşınmazın satışına karar verilmiş olup ödeme emri tebliği dahil tüm tebligatların usulsüz olduğunu, tebligatların yapıldığı tarihte Almanya'da ikamet ettiğini, söz konusu icra takibini itiraz süresi içerisinde 11/05/2017 tarihi itibariyle Yalova İcra Müdürlüğü vasıtasıyla itirazda bulunduğunu, aynı tarih itibariyle Bakırköy Nöbetçi İcra Hukuk Hakimliği nezdinde usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesi talepli dava açtığını, usulsüz tebligata rağmen icra müdürlüğünce satış kararı verildiğini, bu nedenle icra müdürlüğünce verilen haciz ve taşınmaz mal satış kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 22/10/2020 tarih 2017/488 Esas 2020/488 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiştir....

              Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararın şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğinin birlikte sakin ibaresiyle...e yapıldığını, ... ile birlikte oturmadığını, tebliğin usulsüz olduğunu ve takipten 25.10.2021 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin 25.10.2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

                UYAP Entegrasyonu