HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/936 KARAR NO : 2021/191 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2017 NUMARASI : 2017/146 ESAS, 2017/243 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Aliağa İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/146 Esas, 2017/243 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2017/2740 Esas sayılı dosyasıyla yürütülen takip kapsamında müvekkiline ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten 14/09/2017 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin sol tarafında dosya hesap özeti bulunmasının ve dayanak belgelerin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmemesinin ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini bildirerek şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı). Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin ..... İcra Hukuk Mahkemesince iptali üzerine 12.06.2015 tarihinde ikinci kez yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur. İlk ödeme emri iptal edildiğinden borçluya tebliğ edilen ikinci ödeme emri geçerliliğini korumaktadır. İkinci kez ödeme emri tebliği için icra mahkemesi kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Borçlunun talebi müstakil bir şikayettir. O halde mahkemece, borçlunun son ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemenin süreden ret kararının hatalı olduğunu, şikayete konu takip dosyasından gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, ayrıca borçlu T1'ın vekili Av.Esra Ör'e tebliğ edilen 23/06/2021 tarihli sıra cetveli tebligatının, Kartal 5. Noterliği'nin 23/05/2016 tarihli, 10570 yevmiye nolu Azilname'si nedeniyle yok hükmünde olduğunu, tebliğ tarihinde Av.Esra Ör’ün vekil olmadığını, vekalet ilişkinin azilname ile, sıra cetveli tebligatından yıllar önce son bulduğunu, kaldı ki sıra cetveli tebliğinin ödeme emri tebliği yerine geçemeyeceğini, sıra cetvelinin tebliği ile takipten haberdar olunduğu kararının hukuka aykırı olduğunu, yine dava konusu olan Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/6554 Esas sayılı icra dosyası ile ihalenin feshi davasının açıldığı Eskişehir 6....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile örnek 7 ödeme emri tebligatının şikayetçiye, tebligat zarfı üzerine konulan şerhte "muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğu” yazılmak suretiyle tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK'nın 21/2. maddesi gereğince bağlı bulunduğu mahalle muhtarına tebliğ edilerek 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı" şerhiyle 12.08.2020 tarihinde tebliğ edildiği, daha önce bu adrese herhangi bir ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığına ilişkin dosya içerisinde tebliğ mazbatası bulunmadığı, borçluya daha önce bilinen adresine veya mevcut olmaması halinde mernis adresine çıkartılan ve bila tebliğ iade edilen bir tebligat mevcut olmaksızın doğrudan TK'nın 21/2. maddesi gereğince yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, takip dosyası içeriğinden borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini belirttiği 02.10.2020 tarihinden önce usulsüz tebliğden haberdar olduğuna ilişkin herhangi bir belge ve bilgi de mevcut...
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirketin ticaret sicil adresine çıkarılıp "muhatap tanınmıyor" şerhi ile iade edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin 08.08.2016 olarak düzeltildiği, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle imzaya itiraz yönünden yapılan inceleme de alınan 07.04.2017 tarihli Jandarma Kriminal raporuna göre imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve alacaklının kötüniyeti tespit edilemediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/8042 Esas sayılı icra takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 08.08.2016 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının imzaya itirazının kabulü ile Şanlıurfa 3....
nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Bu durumda, hukuki tavsif hakime ait olmakla, borçlunun başvuru dilekçesinde Tebligat Kanununa aykırı olarak yapılan ödeme emri tebliği nedeniyle takibin usulsüz kesinleştirildiğine yönelik icra mahkemesine yaptığı başvurunun, ödeme emri usulsüz tebliği şikayeti olduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun, dilekçesinde ileri sürdüğü usulsüzlüğe bağlı olarak ödeme emrinin iptali isteminde bulunması ile bağlı kalınmaksızın, tebligatın usulsüzlüğü ve Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği, tebliğ tarihinin belirlenmesi yoluna gidilmelidir (HGK 05.06.1991 tarih ve 1991/12- 258 E.-1991/344 K). Diğer taraftan; TK'nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E. - 1991/344 K.)....
Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/124 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin borçluya 21.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 28.08.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği 29.08.2014 tarihli dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu tebligata 26.08.2014 tarihinde tebligatı öğrendiğini ileri sürdüğü görülmektedir. Şu halde borçlu öğrendiğini bildirdiği tarihe göre süresinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla mahkemece öncelikle borçlunun ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılması, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun anlaşılması halinde tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde olan borca itirazın incelenmesi aksi halde itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2022/78 ESAS 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını ve icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....