Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıya gönderilen ilk ödeme emrinin 22/07/2015 tarihinde davacının mernis adresine işte olduğu gerekçesiyle tebliğ edilmiş ise de tebliğ tarihi itibariyle davacının Türkmenistan cezaevinde bulunduğu bir vekil veya temsilcisinin bulunmadığı, yukarıda yazılı yasal mevzuat uyarınca yabancı ülkede bulunan davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğu ayrıca davacıya gönderilen yeni ödeme emri ile yenileme emrinin de yine o tarihte cezaevinde bulunması ve ilk tebligatın usulsüz olması nedeniyle TK 35 maddesine göre, yapılan tebligat usulsüzdür....

Dairemizin, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen yerleşik uygulamasına göre, borçluya ikinci kez ödeme emri tebliği ona yeni bir itiraz hakkı tanır (HGK'nun 13.12.2006 tarih ve 2006/12-786/783 sayılı kararı). Somut olayda, borçluya tebliğ edilen ilk ödeme emrinin ..... İcra Hukuk Mahkemesince iptali üzerine 12.06.2015 tarihinde ikinci kez yapılan ödeme emri tebliğ işleminin borçluya yeni bir itiraz hakkı tanıdığı kuşkusuzdur. İlk ödeme emri iptal edildiğinden borçluya tebliğ edilen ikinci ödeme emri geçerliliğini korumaktadır. İkinci kez ödeme emri tebliği için icra mahkemesi kararının kesinleşmesine gerek yoktur. Borçlunun talebi müstakil bir şikayettir. O halde mahkemece, borçlunun son ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin iddiası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Uyuşmazlık, ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK'nun 82/12 maddesinde düzenlenen meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı vekili tarafından şikayetçi borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, şikayetçi borçlu vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten 103 davetiyesinin tebliği ile 25/10/2019 tarihinde haberdar oldukları, ödeme emri tarihinin bu tarih olarak kabul edilmesi ve icra emrinin iptalinin gerektiği, müvekkili adına kayıtlı Eskişehir ili Odunpazarı ilçesi Ihlamurkent Mahallesi 16733 ada 3 parsel A-8 Blok 1 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaza haciz konulduğu, haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğu belirtilerek haczin kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür....

    Ödeme emrinin iptali talebi yönünden yapılan incelemede; Ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayete dair hiçbir karar verilmediği ileri sürülmüş ise de, mahkemece talepler hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın davanın süre yönünden reddine karar verildiği görüldüğünden, gerek ödeme emrinin iptali, gerekse meskeniyet şikayetine dayalı olarak haczin kaldırılması talebi yönünden davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle ödeme emrinin iptali talebi yönünden hiçbir karar verilmediğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça her ne kadar ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek ödeme emrinin iptali talep edilmiş ise de, davacının İİK'nın 103 maddesi uyarınca gönderilen davet kağıdı ile takipten haberdar olduğu açıktır. Davacı tarafça buna ilişkin tebligatın usulsüzlüğü de ileri sürülmemiştir....

    ödeme emri tebliğ tarihinin 06.12.2019 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Vakfıkebir İcra Müdürlüğünün 2020/45 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, takip uyarınca müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrinden 25.02.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, bu nedenle ödeme emrinin tebliğ tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesi gerektiğini, öte yandan takipte talep edilen işlemiş, işleyecek faiz miktarı ile faizin türüne yönelik itirazlarının bulunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine, faize yönelik itirazlar uyarınca takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usule uygun şekilde tebliğ edildiğini, takipte istenilen faizin türü ve miktarının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; mahkemenin süreden ret kararının hatalı olduğunu, şikayete konu takip dosyasından gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, ayrıca borçlu T1'ın vekili Av.Esra Ör'e tebliğ edilen 23/06/2021 tarihli sıra cetveli tebligatının, Kartal 5. Noterliği'nin 23/05/2016 tarihli, 10570 yevmiye nolu Azilname'si nedeniyle yok hükmünde olduğunu, tebliğ tarihinde Av.Esra Ör’ün vekil olmadığını, vekalet ilişkinin azilname ile, sıra cetveli tebligatından yıllar önce son bulduğunu, kaldı ki sıra cetveli tebliğinin ödeme emri tebliği yerine geçemeyeceğini, sıra cetvelinin tebliği ile takipten haberdar olunduğu kararının hukuka aykırı olduğunu, yine dava konusu olan Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/6554 Esas sayılı icra dosyası ile ihalenin feshi davasının açıldığı Eskişehir 6....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/936 KARAR NO : 2021/191 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2017 NUMARASI : 2017/146 ESAS, 2017/243 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : Aliağa İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/146 Esas, 2017/243 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Aliağa İcra Müdürlüğü'nün 2017/2740 Esas sayılı dosyasıyla yürütülen takip kapsamında müvekkiline ödeme emri tebliği işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten 14/09/2017 tarihinde haberdar olduğunu, ödeme emrinin sol tarafında dosya hesap özeti bulunmasının ve dayanak belgelerin ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmemesinin ödeme emrinin iptalini gerektirdiğini bildirerek şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

    nun 13.02.2013 tarihinde icra dairesine gelerek ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu ödeme taahhüdüne binaen icra işlemlerinin ve ödemelerin yapıldığı, borçlunun 18/11/2013 tarihinde diğer şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ve takibin kesinleşmemesi nedeniyle yapılan ödeme taahhüdünün geçersiz olduğu iddiası ile yaptığı başvuru neticesinde mahkemece takibin ve ödeme taahhüdü işleminin iptaline ve alacağın %40 oranında tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır. Borçlu ...'ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirketin ticaret sicil adresine çıkarılıp "muhatap tanınmıyor" şerhi ile iade edilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin 08.08.2016 olarak düzeltildiği, düzeltilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle imzaya itiraz yönünden yapılan inceleme de alınan 07.04.2017 tarihli Jandarma Kriminal raporuna göre imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve alacaklının kötüniyeti tespit edilemediği gerekçesiyle şikayetin kabulü ile Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğü'nün 2016/8042 Esas sayılı icra takip dosyasında davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebliğ tarihinin 08.08.2016 tarihi olarak düzeltilmesine, davacının imzaya itirazının kabulü ile Şanlıurfa 3....

        UYAP Entegrasyonu