ın yokluğunda verilen kararın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre, doğrudan MERNİS adresine yapılan tebliğin usülsüz olduğu, Anlaşıldığından, katılan ...'ın temyiz davası istemi hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, gerekçeli kararın katılan ...'a yöntemince tebliğ edilerek, tebliğe ilişkin evrak ve verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenip, ek tebliğname düzenlenerek Dairemize gönderilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 07/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ın yokluğunda verilen kararın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre, doğrudan MERNİS adresine yapılan tebliğin usülsüz olduğu, Anlaşıldığından, katılan ...'ın temyiz davası istemi hakkında KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA, gerekçeli kararın katılan ...'a yöntemince tebliğ edilerek, tebliğe ilişkin evrak ve verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenip, ek tebliğname düzenlenerek Dairemize gönderilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 07/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, adres kayıt sistemindeki adresinden taşındığının anlaşılması halinde, Tebligat Kanununun 21.maddesine 11.01.2011 gün ve 6099 sayılı yasa ile eklenen 2.fıkra uyarınca, tebliğ memurunun, evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim etmesi ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırması gerektiği halde, sanığın adresten taşındığı bildirilerek evrakın iade edildiği belirlenmekle, adres kayıt sisteminde adresi bulunan sanığa Tebligat Kanununun 35.maddesi uyarınca yapılan tebligat usülsüz olduğundan, 29.11.2012 günlü temyiz istemi öğrenme üzerine süresinde kabul edilip, yerel mahkemenin 30.11.2012 gün ve 2007/752, 2011/296 sayılı red kararı kaldırılarak, 14.04.2011 günlü hükme...
ya" yapıldığı, bu haliyle tebliğlerin usülsüz oldukları anlaşılmıştır. Bu nedenle; adı geçen davalılara usulüne uygun olarak karar tebliği yapılarak, tebliğ belgelerinin eklenmesi ve temyiz için gerekli sürenin beklenmesi, 2) Yargıtayca incelenmesine gerek görülen ... Kadastro Mahkemesine ait 2007/1258 Esas sayılı dosyanın getirtilmesi, 3) Dava konusu taşınmaza komşu olan ... köyü 101 ada 9, 13, 28, 29, 30, 32 ve 37 nolu parsellere ait kadastro tutanakları ve eklerinin, varsa dayanak tapu ve vergi kayıtlarının, davalıysa dava dosyalarının, kesinleştilerse kadastroca oluşan tapu kayıt örneklerinin getirtilerek dosya içine konulması, Ayrıca, dava dosyasının da H.Y.U.Y.’nın 433/3. maddesi ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğine uygun olarak tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi pusulasına bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Değinilen eksikliklerin giderilmesi için, dosyanın Yerel Mahkemeye Gönderilmesine 16/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Silahla tehdit HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın yokluğunda verilen hükmün, doğrudan MERNİS adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan tebligat usülsüz olduğundan, temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilmekle, temyiz isteminin süreden reddine dair 25/08/2016 tarihli ek karar kaldırılarak dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK'nın 314/2, 62, 53, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair temyiz isteminin reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiisi, 26.03.2018 tarihli dilekçesi ile 15.02.2018 tarihli tebligatı alan ... ... kendisinin çalışanı olmadığını beyan ederek usülsüz tebligat iddiasında bulunmuş ise de, dosyanın incelemesinde, bu dava dosyası kapsamında aynı kişinin 13.09.2017 ve 20.11.2018 tarihli tebligatları da müdafii adına aldığının ve bu tebligatlara yönelik olarak müdafinin herhangi bir itirazının bulunmadığı nazara alındığında, Sanık müdafiine 15.02.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3....
Hükmüne uyulmasına karar verilen Dairemizin bozma kararında ayrıntıları açıklandığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 27.02.2008 gün, 2008/21-140 Esas ve 2008/205 Karar sayılı ilamında benimsendiği üzere; 6183 sayılı Kanunun 8. maddesinde belirtilen şekilde yapılmamış olmakla davaya konu ödeme emirlerinin davacıya tebliğinin usülsüz olduğu belirgin olup; ödeme emirleri ve yaşlılık aylığına konan hacze karşı davacının, 14.05.2010 tarihinde yaptığı itiraza dair davalı Kurumun 17.05.2010 tarih ve 7711153 sayılı itirazın reddine ilişkin kararın davacıya tebliğ edildiği tarih araştırılarak belirlenip, bu tebliğ tarihi esas alınarak eldeki davanın 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde düzenlenen yasal süre içerisinde açılıp açılmadığı açıklığa kavuşturulduktan sonra yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; davacının itiraz tarihi olan 14.05.2010 tarihi esas alınarak 7 günlük dava açma süresi geçtiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı...
Maddeleri gereğince mahkumiyet Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede: Sanığın yokluğunda verilen hükmün, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre sanığa tebliğ edildiği; ulusal yargı ağı sisteminden yapılan incelemede tebligatın yapıldığı adresin tebliğ tarihi itibariyle mernis adresi olmadığı, bu nedenle sanığa yapılan tebligatın usülsüz olduğu ve sanığın temyiz isteminin süresinde kabul edilmesi gerektiği dikkate alındığında, tebliğnamede temyiz isteminin reddini öneren görüşe iştirak edilmemiştir....
ın duruşmada beyanı alınırken bildirdiği adres yerine, doğrudan Mernis adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesi nedeniyle ve katılanlar ... ile ...'ın bildirdikleri en son adresleri esas alınarak doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan yapılan tebligatların usülsüz olması karşısında, temyiz iradesinin belirlenmesi bakımından gerekçeli kararların katılanlar ..., ... ve ...'a usulünce tebliğ olunması gerektiği, Anlaşıldığından, sanık ...'in temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA ve dosyanın, tebliğ işlemleri gerçekleştirildikten sonra tebliğ edildiğine dair evrak, verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenerek ve EK TEBLİĞNAME DÜZENLENDİKTEN sonra Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE , 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekmekle, katılan ...'...