... ve Nazmiye Altürk'ün yokluklarında verilen hükmün, duruşmada beyanları alınırken bildirdiği adres yerine, doğrudan Mernis adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı yapılan yapılan tebligatların usülsüz olması karşısında, temyiz iradesinin belirlenmesi bakımından gerekçeli kararların sanıklar ... ve Nazmiye Altürk'e usulünce tebliğ olunması gerektiği, Anlaşıldığından, sanık ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayet dilekçesinde açıkca ileri sürülmeyen tebligatın usülsüz tebliğ edildiği iddiasının temyiz incelemesi sırasında nazara alınmasına yasal imkan bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK. 366. ve HUMK. 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar...
KARAR Davacı avukatlarından Meral Gülmez 12.9.2008 günlü ilamın kendisine usülsüz olarak tebliğ edildiğini 17.12.2008 tarihinde öğrendiğini aynı tarihli dilekçesiyle mahkemeye bildirmiş olmasına rağmen temyiz dilekçesinin davacının diğer avukatı ... tarafından 4.5.2009 tarihinde verildiği anlaşılmıŞtır. 3156 sayılı Yasanın 20.madesiyle değiştirilen HUMK.nun 432/1 maddesi uyarınca yasanın yürürlüğe girdiği 6.4.1985 tarihinden itibaren verilen kararlarda temyiz süresi 15.gündür. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1.6.1990 gün ve esas 1989/3. karar 1990/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz süresi geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz dilekçseinin REDDİNE, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi...
yönelik olduğu gözetilerek sanığa usulüne uygun, kanun yolu ile süresini gösterir tebliğ işlemi yapılıp verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenlerek ve her iki temyiz hakkında ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İCRA HUKUK TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2020/495 ESAS- 2021/235 KARAR DAVA KONUSU : USÜLSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 27/02/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin hakkındaki takibi e devlet aracılığı ile ''yeni 2018 günü öğrendiğini'', çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, haksız takibin iptalini talep etmiş, mahkemece borca ve imzaya itiraza ilişkin davanın tefriki ile usulsüz tebliğ şikayetinin her iki davacı yönünden de reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiş, dairemizin 15/10/2020 tarihli kararıyla istinaf kabul edilerek karar kaldırılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebliğ şikayetinin davacı T2 yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer şirket yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı Yerel Mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Mahkeme kararının tebliği hususunda davacı Hazine vekili ile davalı gerçek kişi vekili adına çıkarılan tebligat parçalarından her ikisinin de "... isimli kişiye tebliğ edildiği, dosyanın davalı gerçek kişinin temyizi üzerine Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır....
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından tebliğ edildiği, sanığın 27.10.2015 havale tarihli dilekçesi ile kararı temyiz ettiği, mahkemenin 04.11.2015 tarihli ek kararı ile süresinde temyiz etmediğinden bahisle temyizin reddi kararı verdiği görülmekte ise de; cezaevinde bulunan sanığa yapılan tebligatta 5271 sayılı CMK'nın 35/3. maddesine göre kararın kendisine okunup anlatılması gerektiği, ancak gerekçeli kararın tebliğine ilişkin işlemlerin 5271 sayılı CMK'nın 35. maddesine uygun yapılmadığı bu itibarla tebligatın usülsüz olduğu gözetilerek sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan inceleme; sanık ...yönünden hükmün esası hakkında görüş bildiren ek tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek üzere Dairemize iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Temyiz harcının yatırılmasına dair muhtıra temyiz talebinde bulunan davalıya 19.01.2014 tarihinde tebliğ olunmuş ve davalı usülsüz olduğunu iddia ettiği tebligatı 23.01.2014 tarihinde muhtardan aldığını beyan etmiş ve bu tarihten itibaren dahi eksik temyiz harcının yatırılmamış olduğunun anlaşılmasına göre H.U.M.K.nın 434/2.maddesi gereğince temyizden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamış olmakla yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile verilen ek kararın ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ya ipotek senedinde yazılı adresine tebliğe çıkartılmış, bila tebliğ iade edilmesi üzerine, İİK'nun 148/a maddesi ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi gereğince adres kapısına asılmak süretiyle 25.10.2010 tarihinde tebliğ edilmiştir....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçeli kararın Tebligat Kanununun 10. maddesi gereğince sanığın bilinen en son adresine tebliğe çıkarılması, bu adreste tebligat yapılamaması halinde MERNİS adresine tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin 18/03/2013 tarihli gerekçeli kararın 01.04.2013 tarihinde sanığın doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkarılıp, Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edilmesi usülsüz olduğu için 18/03/2013 tarihli ilk karar kesinleşmediğinden, bu tebligata dayalı olarak yapılan kesinleştirme işlemleriyle sonradan verilen kararların yok hükmünde olması nedeniyle sanığın 30.03.2015 tarihli temyiz isteğinin 18/03/2013 tarihli ilk karara yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların...