Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması K A R A R Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesi uyarınca aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgüllenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi, karşı dava ise Türk Medeni Kanununun üçüncü kitabının 685. maddesinde düzenlenen aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Davacı, hükmü karşı dava yönünden temyiz etmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu madde gereğince, eşin miras hakkına mahsuben aile konutunun kendisine özgülenmesini talep etmesinde, öncelikle mülkiyet hakkı talebinin değerlendirilmesi gereklidir. İntifa hakkı tanınmak suretiyle özgüleme için haklı sebeplerin varlığını aramak gerekmektedir. Somut olayda mahkemece, davacının öncelikli talebi aile konutunun mülkiyet hakkı tanınması suretiyle özgülenmesi olmasına rağmen ikinci kademedeki talep olan intifa hakkı tanınması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın talep halinde yatırana iadesine, 11.02.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Davacının isteği, açılacak davaya esas olmak üzere taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ve tapu kütüğüne şerh konulması isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan bir özgüleme isteği bulunmamaktadır. Sulh Hukuk Mahkemesi, aile konutunun sağ eşe, miras hakkına mahsuben özgülenmesine (TMK. m. 652) ilişkin davalarda görevlidir. Dava, buna ilişkin olmayıp, sadece tespit ve tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulması isteğine ilişkin olduğuna göre, görevli mahkeme, aile mahkemesidir. O halde, işin esasının incelenmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ile görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2015 (Salı)...

          Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, eğer bakiye değeri ödeyecek gücü yoksa aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir. TMK'nın 652. maddesine dayanan davalarda, özgüleme değeri üzerinde mirasçıların uyuşmazlık içinde olmaları durumunda bu değerin hakim tarafından belirleneceği tartışmasızdır (TMK.m.658). Özgüleme, özgülenen mal üzerindeki mirasçıların elbirliği halindeki ortaklığını sona erdirdiğine ve paylaşma sonucunu hasıl ettiğine göre, özgüleme değerinin karara en yakın tarih esas alınarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda mahkemece intifa değerini belirlemek için üç ayrı rapor alınmış, her üç raporun da birbirinden farklı tespitler içerdiği anlaşılmıştır....

            (TMK.md.194/1) Davacı, bu rızanın alınmadığını ileri sürerek aile konutunun devrinin iptaline ve tapu kütüğüne konutla ilgili şerh konulmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı eş temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 194.maddesi “evliliğin genel hükümleri” içinde yer alır ve evlilik devam ettiği sürece etkin olan bir hükümdür. Taraflar arasındaki evlilik birliği, karar tarihinden sonra 11.11.2009 tarihinde kesinleşen boşanma kararıyla sona ermiş; ortada, inceleme tarihi itibariyle korunması gereken bir “aile konutu” artık kalmamıştır. Hükümden sonra ortaya çıkan bu yeni durum hükmün esasının incelenmesine engeldir. Öyleyse, ortaya çıkan bu yeni durum dikkate alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekir. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun (1.) bentteki onama görüşüne iştirak etmiyorum....

              Aile konutunun hak sahibi tarafından devrine ilişkin tasarruf işlemine rızası gereken eş, işlemin rızası alınmaksızın yapıldığını, konutun bu vasfını devam ettirmesi şartıyla evlilik devam ettiği sürece ileri sürebilir. Evlilik, boşanmayla sona ermekle, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer ve diğer eşin rızası alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Davacının evliliği boşanma kararı ile sona erdiğine göre, aile konutuna ilişkin hukuki koruma da sona ermiş olup, dava konusuz kalmıştır. Öyleyse davaların esası hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmek, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak takdir ve tayin edilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeple ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....

                Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Evlilik ölüm ile sona erdiğinden daha tarihi itibariyle aile konutu vasfı kalmadığından taşınmaza aile konutu şerhi konulamaz ise de davacının aile konutunun kendisine özgülenmesine dair yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının olduğu açıktır. Dosya kapsamı ve tanıkların beyanlarına göre, dava konusu taşınmazın miras bırakan eşin ölümü tarihinde davacı kadın ile birlikte aile konutu olarak kullanıldığı sabit olduğuna göre mahkemece dava konusu taşınmazın miras bırakanın ölüm tarihinde aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamıştır....

                Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Evlilik ölüm ile sona erdiğinden daha tarihi itibariyle aile konutu vasfı kalmadığından taşınmaza aile konutu şerhi konulamaz ise de davacının aile konutunun kendisine özgülenmesine dair yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının olduğu açıktır. Dosya kapsamı ve tanıkların beyanlarına göre, dava konusu taşınmazın miras bırakan eşin ölümü tarihinde davacı kadın ile birlikte aile konutu olarak kullanıldığı sabit olduğuna göre mahkemece dava konusu taşınmazın miras bırakanın ölüm tarihinde aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamıştır....

                Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; ölen eşten kalan evin aile konutu olması nedeniyle miras hakkına mahsuben sağ eşe özgülenmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise; davanın taşınmazın aynına ilişkin bulunduğunu, bu nedenle değerine göre görevsiz olduğu gerekçesiyle, Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın TMY. nın 658. maddesine göre Sulh Hakimliğince bakılacağını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; asıl dava davacısı tarafından ortaklığın giderilmesinin talep edildiği, davalı ...’ın ise aile konutunun özgülenmesini istediği karşı davasının tefrik edildiği, taraflar arasında dava konusu 11 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı ölen eşinden kalan evin kendisine özgülenmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu