Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 194. maddesi; eşlerden birinin diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutunu devredemeyeceği veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacağını öngörmüştür. İpotek işlemi taşınmaz üzerindeki hakları sınırlayıcı bir işlemdir. İpotek akit işlemi davacılardan ... ve ... A.Ş. arasında yapılmıştır. Davacı ...'in kendi yaptığı işlemde eşinin açık rızasının bulunmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemesi; Türk Medeni Kanunun 2. maddesi uyarınca tipik bir hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup; davacı ... bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı ... tarafından yazılı olarak bir açık rıza verilmediği de açıktır. Ancak, açık rızanın varlığının yazılı delille kanıtlanması gerekmez. Açık rıza her türlü delille, hatta karineyle bile kanıtlanabilir. Açık rızanın varlığını kanıtlama yükü, lehine işlem yapılan kişi (somut olayda davalı banka ve ondan alacağı temlik olan şirket üzerindedir)....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil- Aile Konutu Şerhi Konulması- Aile Konutunun Özgülenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

      AİLE KONUTUNUN SAĞ KALAN EŞE ÖZGÜLENMESİGÖREVLİ MAHKEMEMİRASIN PAYLAŞILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 652 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Evlilik birliği, kocanın 07.01.2007 tarihinde ölümüyle kendiliğinden sona erdiğine göre, konut üzerinde hak sahibi olan kocanın artık tasarrufta bulunma imkanı kalmamış; tapu kütüğüne Türk Medeni Kanununun 194/3. maddesi gereğince konutla ilgili şerh konulmasının hukuki sebebi ortadan kalkmıştır. Mahkemece verilen ret kararı şerh isteği yönünden bu sebeple sonucu itibariyle doğrudur....

        Türk Medeni Kanununun 193. maddesi ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunu devredemez. Aile konutunun devredilmesi ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir....

        Türk Medeni Kanununun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça ” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi "tek başına" bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak " yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....

          Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi "tek başına" bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma "ancak diğer eşin açık rızası alınarak " yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir. Bu nedenle söz konusu izin bir şekle tabi olmadan, sözlü olarak dahi verilebilir. Ancak maddenin ifadesinden de anlaşılacağı üzere, iznin "açık" olması gerekir. Somut olayda, davalı eş dava konusu aile konutunu, diğer davalı ...'ye davacının açık rızası olmadan ve muvazaalı olarak satmıştır. Diğer davalılar, ... ve ... 'in de bu muvazaadan haberdar olduğu anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle aile konutunun davacı kadına tahsisine ilişkin hüküm Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca geçici önlem niteliğinde verildiğinin ve kararın kesinleşmesine kadar geçerli olacağının tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.12.2012 (Salı)...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Olduğunun Tespiti- Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı ...'ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evlilik 31.01.2003 tarihinde ölümle sona ermiştir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca aile konutunun tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulabilmesi evlilik birliği devam ettiği sürece mümkündür. Toplanan delillerle, davaya konu taşınmazın davacının eşi, davalıların da babaları olan ortak mirasbırakanları ....'dan kaldığı, davacı ile mirasbırakan Muzaffer tarafından aile konutu olarak kullanıldığı kanıtlanmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar, velayet ve aile konutunun özgülenmesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesine dayalı bağımsız bir davası ya da karşılık davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca boşanma hakkındaki hükmün kesinleşmesine kadar bu konuda tedbir kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Türk Medeni Kanununun 193. maddesi ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin” korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Hukuk Genel Kurulunca da, eşlerden birinin diğer eşin açık rıza bulunmadıkça aile konutunun devredilemeyeceği ve aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılamayacağı benimsenmiştir. (HGK. 15.4.2015 gün, 2013/2-2056 esas, 2015/1201 karar)....

                    UYAP Entegrasyonu