Dolayısıyla, kiralanan kiracıya taşınmazı teslim etmemiş, yani kiracı fer’i zilyet olmamışsa, kira sözleşmesine dayanarak kiralanana tecavüz eden üçüncü kişiye karşı elatmanın önlenmesi davası açamaz. Bu gibi durumlarda kiracının muhatabı sözleşmenin akit tarafı olarak olan kiralayandır. Yapılan bu saptamalara göre, kiralanana zilyet olmayan kiracının üçüncü kişiye karşı açtığı davanın reddi yerine, istemin hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, mirasbırakan ...ün maliki olduğu 1430 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümü davalının haksız kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmış, yargılama sırasında ise, davalının murisin kiracısı olduğunu, murisin ölümü ile tüm mirasçıların katılımı olmadan kira ilişkisinin devam etmeyeceğini, davalının işgalci konumunda bulunduğunu bildirmiştir....
Nitekim mahkemece bu düşünceden hareketle davalı yapı sahibinin iyiniyetli olduğu kabul edilmiştir. 27 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki dava konusu yer arazi ile bütünleşmiş ev ve ahırdan ibaret olup davalı ve karşı davacı iyiniyetli olduğuna göre Türk Medeni Kanunun 723.maddesi hükmünce binanın rayiç bedeli veya asgari levazım bedeli davalı ve karşı davacıya davacılar tarafından ödenmeden elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı verilemez. O halde mahkemece, bilirkişice 31.1.2006 günlü ek raporda davalı ve karşı davacı tarafından yapılan bina ve ahırın levazım değeri 6.434.43 YTL. saptandığından ve davalı ve karşı davacı bu bedelin tahsilini dava ettiğinden bulunan bu bedel davalı ve karşı davacıya ödenmek üzere mahkeme veznesine depo ettirilmeden elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı ve karşı davacı yararına bozulması gerekmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; esas dava yönünden elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, 6.000 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne, 8.800 TL’nin 18.02.2016 tarihinden itibaren faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı- birleşen dava davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Esas dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine, birleşen dava ise tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat talebine ilişkindir. 1....
, tarafların geçersiz sözleşme nedeniyle aldıklarını iade etmekle yükümlü oldukları, sözleşmenin feshi ve sözleşme bedelinin iadesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı ve davalı vekilinin istinaf isteminde haklı olmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi, kal ve tapu iptali, tescil Davacı-karşı davalı ... ile davalılar-karşı davacılar ... ve ... aralarındaki elatmanın önlenmesi, kal ve tapu iptali, tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2011 gün ve 275/477 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... ve ... aralarında görülen elatmanın önlenmesi, kal ve tapu iptali, tescil davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece davacı-karşı davalı ......
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.11.2016 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davası yönünden davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil davasının kabulüne dair verilen 11.07.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.08.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava dışı Gümüşer İnşaat Limited Şirketi ile yapmış olduğu sözleşme gereğince 17.06.2003 tarihinde çekilen kura ile dava konusu bağımsız bölümün kendisine ait olduğunun saptandığı halde davalının kullanımında bulunduğunu, çekilen ihtarnameye rağmen işgalin sona erdirilmediğini belirterek elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, söz konusu taşınmazın davacının bilgi ve rızası ile kendisine satıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
aynı yer mahkemesinde Recep aleyhine 583 parsel maliklerince elatmanın önlenmesi davası açıldığı ve bunun üzerine Recep vekili Av....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.02.2017 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 31.10.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davacının dava konusu ......