WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davalının, Tüketici Kanununda tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar." hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir....

    Bu nedenle 4822 sayılı kanun ile değişik, 4077 sayılı kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava Borçlar Kanunun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın tahsili, tazminat isteğine ilişkindir. Öyle ise taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece işin esasının incelenip tarafların delilleri toplanarak hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

      İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi kararında; "Tüm dosya ve evrakların birlikte değerlendirilmesi sonucunda; dava, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlük tarihi olan 28.05.2014 tarihinden sonra bankacılık işlemlerinden kaynaklı olarak davacı banka tarafından davalı kredi müşterisine karşı açılmıştır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun yürürlüğe girmesinden sonra oluşacak bankacılık işleminden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme, anılan kanunun 3/1-k,l, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1.maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenmelidir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, kapsam başlıklı 2.maddesinde "bu kanun, her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

        ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan su kullanım borcunun tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik...

          Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan su kullanım borcunun tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında...

            Sulh Hukuk Mahkemesince, araçtaki imalat ve montaj hatası nedeniyle meydana geldiği iddia olunan zararla ilgili olarak satım akdinden kaynaklanan davaların Tüketici Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi ise, davacının ticari şirket olduğunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 3. maddesinde tanımlanan tüketici kapsamında bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

              Arhavi Sulh Hukuk Mahkemesi ise ihtilafın taşınmaz satımı ve bu satımdan kaynaklanan kusurlu ve eksik işlerden kaynaklandığı bu nedenle ihtilafın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde "mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder....

                Mahkemece taraflar arasında uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin korunması hakkındaki kanundan kaynaklandığı ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görevli ...’ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı sigorta şirketi karşı araç olan minibüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

                  Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....

                    O halde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında ve yukarıda açıklanan çözüm çerçevesinde tüketicinin satın aldığı mal veya yararlandığı hizmet nedeniyle zarara uğrayan üçüncü kişiler, zararlarını tüketicinin akdettiği sözleşmeye dayanarak sözleşme ve 2009/12631-2010/2398 ayıp hükümlerine göre (md. 4 ve 4/A), satıcı ve yasada sayılan diğer kişilerden, dürüstlük kuralının yarattığı özen ve koruma yükümleri nedeniyle talep edebilirler. Tüketiciler, ayıplı malın-hizmetin neden olduğu zararlardan dolayı haklarını talep ederken zararı, hizmetin-malın ayıbını ve ayıp ile zarar arasındaki illiyet bağını (MK 6. Ve Bakanlığın ayıplı mal-hizmetlerle ilgili Yönetmeliğin ilgili hükümlerine göre ispat etmesi gerekir. Zevkliler, Aydı Tüketicinin Korunması Hukuku, ... 2004) 140 ve 141....

                      UYAP Entegrasyonu