WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi ise (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla), "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23/3. maddesi uyarınca tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği, bu yetkinin kesin yetki olmadığı, kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde süresinde yetki itirazında bulunulmaması halinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili olacağı, ... 1. Tüketici Mahkemesince yetki itirazı olmadan re'sen yetkisizlik kararı verildiğinden ... Tüketici Mahkemesinin yetkili olduğu" gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir Dava, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, 21/11/2014 tarihinde açılmıştır. 6502 sayılı Kanun, tüketici hakem heyeti kararlarına itiraz davalarına ilişkin yetki konusunda 4077 sayılı Kanundan farklı bir düzenleme getirmiş; 70/3. maddesinde "Tüketici hâkem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin yetkili" olduğu kabul edilmiştir. Somut olayda, iptali istenen karar,......

    Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ise, "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23/3. maddesi uyarınca tüketici davalarının tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği, bu yetkinin kesin yetki olmadığı, kesin yetkinin sözkonusu olmadığı hallerde süresinde yetki itirazında bulunulmaması halinde davanın açıldığı mahkemenin yetkili olacağı, ... Tüketici Mahkemesince yetki itirazı olmadan re'sen yetkisizlik kararı verildiğinden ... Tüketici Mahkemesinin yetkili bulunduğu" gerekçesiyle, yetkisizlik kararı vermiştir. 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 70/3. maddesinde "Taraflar, tüketici hakem heyetinin kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. Görüldüğü gibi, 6502 sayılı Kanun, tüketici hakem heyeti kararlarına itiraz davaları yönünden mülga 4077 sayılı Kanundan farklı olarak kesin yetki kuralı getirmiştir....

      Aynı Yasa'nın 73. maddesinde ise, anılan kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve anılan kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda; her ne kadar davacının mesleki amaçlarla hareket ettiği, bu nedenle işlemin tüketici işlemi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle sonuca gidilmiş ise de; gelir koruma sigortası ile amaçlanan mesleki faaliyetin korunması olmayıp, gelirin korunmasıdır. Zira mesleki faaliyetin korunması amacıyla uygulanan mesleki sorumluluk sigortaları; mesleğin icrası sırasında özen yükümlülüğüne aykırı davaranışlar nedeniyle ortaya çıkan mali kayıplara teminat vermekte ve bu yolla sigortalının mesleki faaliyeti sırasında üçüncü kişilere verdiği zararların tazminini sağlamaktadır....

        Aynı Yasa'nın 73. maddesinde ise, bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinin görevine girdiği düzenlenmiş, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda; her ne kadar mahkemece davacının mesleki amaçlarla hareket ettiği, bu nedenle işlemin tüketici işlemi olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle sonuca gidilmiş ise de; gelir koruma sigortası ile amaçlanan mesleki faaliyetin korunması olmayıp, gelirin korunmasıdır. Zira mesleki faaliyetin korunması amacıyla uygulanan mesleki sorumluluk sigortaları; mesleğin icrası sırasında özen yükümlülüğüne aykırı davaranışlar nedeniyle ortaya çıkan mali kayıplara teminat vermekte ve bu yolla sigortalının mesleki faaliyeti sırasında üçüncü kişilerin uğradığı zararların tazminini sağlamaktadır....

          Dava, davalı banka çalışanlarının işlemlerde yanlış yönlendirmelerinden kaynaklı uğranılan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde, kapsamının tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar olduğu açıklanmış, 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi; “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu bankacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir....

            Anılan kanun hükümleri gereğince, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Somut olayda, davacı vekili kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın ... Nöbetçi Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; alacak için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik...

                Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın 4077 sayılı Kanundan kaynaklandığı ve tükeci mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. ... ... .... Tüketici Mahkemesi ise, davanın 4077 sayılı Kanun kapsamında olmadığı genel mahkemelerin görevinde olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı .... maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra Kapsam başlıklı .... maddesinde “Bu Kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir....

                  Somut olayda, davacı davalı tarafından elektrik aboneliği nedeniyle ödenmeyen elektrik bedelinin tahsili için davacı hakkında icra takibi yapıldığını, ve takibin kesinleştiğini, davacının davalı ile yapılmış abonelik sözleşmesi olmadığını işyerini borcun tahakkuk ettiği tarihten önce boşalttığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi, Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların...

                    Tüketici Mahkemesince ise, taraflar arasında kredi sözleşmesi ilişkisi değil hayat sigortasından kaynaklanan bir ilişki bulunduğu ve uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi, tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesi ise "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu