WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki devremülk sözleşmenin iptali, sözleşme karşılığında ödenen bedellerin hakkaniyet ve denkleştirici adalet ilkesi gereği güncel değeri hesaplanarak faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. 2. Sözleşmenin iptali ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir....

    Mahkemece, taraflar arasında 25.10.2014 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme tarihi itibariyle 6502 sayılı yasanın yürürlükte olduğu, 50.maddenin 9.fıkrasına göre devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı düzenlenmiş olduğu ve davacı tarafın sözleşmenin iptali için dava açtığı, henüz devir veya teslim olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 363 parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan “... ......

      Buna göre, bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesinde ise "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." denilerek kanunun uygulama alanı daha da genişletilmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....

        Dava sözleşmenin iptali ve menfi tespit davası olup, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi “ Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.666,66 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez. “ hükmünü ihtiva etmektedir. Bu noktada mahkemece dava değerinin 2.800,00 TL olduğu gözetilerek tarifenin 12. maddesine göre maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken ; 660,00 TL 2014/1773-5800 vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/7. maddesi gereğidir....

          Mahkemece, taraflar arasında 26.09.2013 tarihli asıl ve 03.03.2015 tarihli ek devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme tarihi itibariyle 6502 sayılı yasanın yürürlükte olduğu, 50.maddenin 9.fıkrasına göre devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı düzenlenmiş olduğu ve davacı tarafın sözleşmenin iptali için dava açtığı, henüz devir veya teslim olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... mevkii, 1. Pafta 364 ve 365 parseller üzerinde kayıtlı bulunan arsa üzerinde inşa edilecek “... ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ... Noterliğinin 03.08.2005 tarihli taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden davalıyla imzaladıkları 19.08.2005 tarihli sözleşmeye göre 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin sözleşme tarihinden itibaren 4 ay içinde fiili ve tapu teslimi yapılması gerekirken davalının yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşme nedeni ile açtığı tapu iptal ve tescil davasının, sözleşmenin haricen düzenlenmesi nedeni ile reddedildiğini, kararın temyizi üzerine Yargıtay 14....

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tüketicinin açtığı sözleşmenin feshi - alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 4.511,30 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın...

                Aynı Kanunun 73/1. maddesinde "Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda" tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2. maddesinde de "Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesi uyarınca, tüketici sıfatını taşıyan davacı tarafın, satıcı davalıya karşı açtığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemi yönünden Tüketici Mahkemeleri görevli olduğu gibi; mümkün olmadığı takdirde ödenen bedelin tahsili istemi yönünden de İcra İflas Kanununa göre sonraki kanun ve özel kanun statüsünü haiz olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 83/2. maddesinin açık hükmü karşısında diğer kanunlardaki görev kuralları (somut olayda olduğu...

                  Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; davacı yanca dayanılan 09.07.2003 tarihli sözleşmenin son sayfasındaki pul üzerinde ve açığa atılı imzaların davalının eli ürünü olduğu, sözleşmenin davacı yanca haklı nedenle feshedildiği, dolayısıyla davacının sözleşmenin 21. maddesinde kararlaştırılan cezai şartı davalıdan talep edebileceği, tarafların tacir olması ve davalı tarafın kararlaştırılan cezai şart miktarının ticari mahvına sebep olacak şekilde fahiş olduğu yolunda savunması da bulunmadığından BK'nun 161/son maddesi uyarınca cezanın tenkis edilmesine gerek olmadığı sonucuna varıldığı, dava açıldıktan sonra dava konusu tüplerin davalı tarafça davacı tarafa iade edildiği, sözleşmenin 25.madde hükmü dikkate alındığında davacı şirketin cezai şart alacağı yanında, ayrıca nasıl hesaplanacağı dahi kararlaştırılan kâr mahrumiyetini de talep edebileceği, davacının tüketicinin yanılmasını engellemek maksadıyla yapılan...

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Tüketicinin açtığı itirazın iptali Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 165,04 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu