"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “sözleşmenin iptali ve alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 1. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 09.09.2014 tarihli ve 2014/516 E., 2014/2111 K. sayılı direnme kararının incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2018 tarihli ve 2017/13-631 E., 2018/1171 K. sayılı ilamı ile karar bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece bozmaya uyularak karar verilmiş ve dosya tekrar Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: Dava tüketicinin açtığı sözleşmenin iptali ve alacak istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tescil ve alacak istemli davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tescil ve sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, kat karşılığı inşaat sözleşmesi değerinin 350 YTL olarak gösterildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, taşınmazın keşfen belirlenen değerinin sözleşmenin yapıldığı 18/10/2000 tarihi itibarıyla 23.187,30.-TL olduğu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında konut veya tatil amaçlı taşınmazların da sayıldığı gerekçesiyle ......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2019/33 E - 2021/378 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkilleri arasında imzalanan sözleşme ile davaya konu A4 Blok, 96 nolu dairenin müvekkillerine satılmış olduğunu, müvekkilleri tarafından davalı tarafa 30.000 TL ödeme yapıldığını, ancak davanın tarafları arasında imzalanan sözleşmenin geçersiz bir sözleşme olduğunu, sözleşme tanzim edildiğinde, müvekkillerinin iradelerinin sakatlanmış olduğunu, bu nedenle, davaya konu olan sözleşmenin iptal edilmesi gerektiğini beyan ederek, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin iptali ile müvekkillerinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, müvekkilleri tarafından davalı şirkete ödenen 30.000...
Mahkemece, taraflar arasında 05.09.2015 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme tarihi itibariyle 6502 sayılı yasanın yürürlükte olduğu, 50.maddenin 9.fıkrasına göre devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı düzenlendiği, davacı tarafın sözleşmenin iptali için dava açtığı, henüz devir veya teslim olmadığı, ayrıca 50.maddenin 6.fıkrasına göre tüketicinin 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkı düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “SÖZLEŞME KONUSU” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu; satıcı mülkiyetindeki ... ili, ... ilçesi, ... mevkii, 1. Pafta 978 parselde kayıtlı arsa üzerinde inşa edilmekte olan “... ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2020 NUMARASI : 2019/581 E - 2020/571 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı İtirazın İptali KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle;.Davacı, davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığını, yüklenici davalının sözleşmeden neşet eden teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dolayısıyla sözleşmenin feshedilerek satış vaadi sözleşmesi ile davalıya ödenen ve fesih sözleşmesi ile iadesi taahhüt edilen 62.000,00 TL semenin vadesinde ödenmemesi nedeniyle, aleyhine Bakırköy 7....
Maddesine göre; kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK’nun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı yasanın 83/2. maddesinde ise "taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez." diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir....
Davacı, devremülk sözleşmesinin feshi ve ödediği bedelin tahsili amacı ile eldeki davayı açmıştır. Davalı taraf yetki itirazında bulunmuş, mahkemece, davalı tüzelkişiliğin merkezinin Ankara'da olması ve sözleşmenin ifa yerinin de Ankara olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne,dava dosyasının yetkili ve görevli Ankara Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacının yerleşim yerinin Kastamonu ili olduğu, halen oturduğu yer mahkemesinde dava açtığı anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 23.maddesine göre, “Tüketici davaları tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de açılabilir.”Bu nedenle, mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 25/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Tüketicinin Açtığı Sözleşmenin İptali ve Alacak talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacının davalıya ait Baykallar Mobilya isimli işyerinden mobilya aldığı, 11.500,00 TL ve 500,00 TL döşeme bedelini peşin ödemek üzere sözleşme imzaladıkları, davalının sözleşme gereğini yerine getirmediğinden alacağın tahsili için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...” gerekçesi ile hüküm oy çokluğuyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava tüketicinin açtığı sözleşmenin iptali ve alacak istemine ilişkindir....
Noterliği'nin 12/07/1990 tarihli sözleşmesi ile kat karşılığı inşaat yapılması hususunda anlaştıklarını, sözleşmeye göre 4 dairenin arsa sahibine, 8 dairenin de yükleniciye verileceğinin kararlaştırıldığını, yüklenicinin sözleşmenin 8. maddesine dayanarak kendisine düşen daireleri kendilerine sattığını, ancak yüklenicinin edimini yerine getirilmemesi üzerine arsa sahibinin açtığı davada, mahkemenin kat karşılığı inşaat sözleşmenin feshine karar verdiğini, yine malikin açtığı davada mahkemece yüklenici aleyhine el atmanın önlenmesi kararı verildiğini, sözleşmenin feshi davası süresince verilen 07/07/1998 ve 19/06/2001 tarihli iki bilirkişi raporunun ilkinde inşaatın genel bitmişlik seviyesinin % 46, ikincisinde ise % 67,3 olarak saptandığını, bu sırada yükleniciden daire alan kişilerin de kişisel gayretleriyle dairelerini tamamlamayı sürdürdüğünü ve inşaata katkıda bulunduklarını, edimini yerine getirmediği için sözleşmenin feshine neden olan yüklenicinin, daire sattığı kişilerin mağduriyetlerini...