Davacı tarafça Mezitli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’nın 24/12/2015 tarih ve 2015/29165 sayılı kararına, 24/12/2015 tarih ve 2015/29166 sayılı kararına ve yine 24/12/2015 tarih ve 2015/29167 sayılı, davalıya toplamda 520,20 TL 'nin ödenmesine ilişin kararına itiraz edilmeksizin kesinleştiği, tarafları bağlayıcı olduğu anlaşılmakla, açılan menfi tespit/istirdat davası bakımından tüketici hakem heyeti kararının ilam niteliği taşıdığı ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşıldığından Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir. 2-Dava dosyasındaki diğer bir uyuşmazlık konusu ise menfi tespit talebine ilişkin davada Tüketici Hakem Heyeti’nin görevli olup olmadığına ilişkindir....
kez hacze gidildiği, davacının borçlu olmadığı bedeli ödemek zorunda bırakıldığı davacının onur ve prestijinin zedelenerek manevi zarara uğradığı, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının bu sebeple yerinde görüldüğü gerekçesiyle davacının davalı aleyhine açtığı istirdaden alacak ve manevi tazminat talebini içerir davanın kabulüne, 5.650 TL istirdaden alacak ile 2.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 11/10/2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ili birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : İSTANBUL 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 19/11/2020 tarihli ve 2020/1E. 2020/265K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Menfi tespit davası borcun ödenmesinden önce açılır. Borç ödendikten sonra menfi tespit davası açılmasında borçlunun hukuki yararı bulunmadığından menfi tespit davası borcun ödenmesinden sonra açılamaz. Borç ödendikten sonra açılacak dava istirdat davası olup bu davanın da İİK'nın 72/VII. maddesi uyarınca borcun ödendiği tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması sebebiyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası Yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz....
Davalı ..., davacı yanca daha önce açılan menfi tespit davası kesinleşmemiş ise derdest halde bulunup bu yönden davanın reddi gerektiği gibi öte yandan davacının 05.07.2011 tarihinde icra dosyasına takibe konu borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğu ve taahhüde konu 53.750,00 TL'nin tamamının da davacı yanca ödenmediğini bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Davalı banka vekili, davacının takibe dayanak sözleşmede kefil olarak yer aldığı takibe itiraz etmeyerek, takibin kesinleştiği gibi takiple ilgili açtığı menfi tespit davasından da feragat ettiğini ve feragat nedeniyle verilen red kararının halen kesinleşmediğini bu nedenle istirdat davası açmakta davacının hukuki yararı da bulunmadığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2002/3344 esas sayılı dosyası ile davacı borçlu aleyhine 3.150TL bedelli bonoya dayanarak 1.750TL asıl alacak olmak üzere toplam 1.936,59TL alacağın tahsili talebiyle kambiyo 2010/5416-13539 senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığı, davacı borçlunun açtığı menfi tespit davası sonucu ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 31.5.2006 tarihli 2005/80esas 2006/275 karar sayılı ilamı ile davacı borçlunun takibe konu senetten dolayı 750TL borçlu olduğunun tespitine karar verildiği, kararın 17.10.2006 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 5.10.2009 tarihli ek bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken davacı borçlunun takip dosyasına yaptığı ödemelere faiz işletildiği halde davalı alacaklının alacağına faiz işletilmemiştir. Anılan bilirkişi raporu yetersiz olup bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit ve abonelik sözleşmesi tesisine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 7 . Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
kabul edilmediğinden menfi tespit davasına konu bedeli davalıya ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, davanın istirdat davası olarak görülmesini istemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72/ I. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....
HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, menfi tespit ve haksız haciz nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2013/11313 Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin iptaline, takipte davalı taraf kötüniyetli görülmediğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elektrik borcundan dolayı yanlış kişiye karşı başlatılan icra takibi sonrası, davacının menfi tespit ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkindir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3/e maddesine göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Aynı kanunun 23/1 maddesinde ise bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılacağı hükmü getirilmiştir. Kanunun 2. maddesinde ise "Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" denilerek kanunun kapsamı belirlenmiştir....