TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/12/2022 NUMARASI : 2018/712 E - 2022/583 K DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı şirkete 4.837.00 TL borçlandığını, müvekkilinin borcu gününde ödeyemediği için davalı şirket tarafından İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2015/17346 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatarak borca cezai şart ve gecikme faizi işlettiğini, müvekkilinin, 4.837.00 TL olan borcunu 9.000.00 TL olarak ödediğini, müvekkilinin tüm taksitleri ödemesine rağmen hakkında taahhüdü ihlal suçundan dava açıldığını ve İstanbul 20....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın bedelini fazlasıyla ödemesine rağmen hakkında başlatılan takip yönünden açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlanarak kesinleştiğini, bu süreçte aracın haczen ve düşük bedelle satıldığını ileri sürerek ödemek zorunda kaldığı satış bedeli fazlasının, haksız yere hacizde satılan aracın bedelinin ve düşük bedelle satılmasından doğan zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiş, herhangi bir savunmada bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespite ilişkin davada Beyoğlu 3. Asliye Hukuk ve İstanbul 3....
Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacı kendisi aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 100.000,00 TL’nin istirdadını istediğinden, gerek menfi tespit ve gerekse istirdat talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular gözetilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Sayılı dosyaları yönünden borçlu olmadığının tespit edildiğini, davalıdan 5.000,00 TL manevi tazminat talep edildiğini, kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Maddesi gereğince ödeme yapan üçüncü kişi tarafından açılan Menfi Tespit ve İstirdat istemine ilişkin olup, davacı üçüncü kişi ile davalılar arasında ticari ilişki bulunmadığı, eldeki uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklandığı, İİK'nın 89.maddesi uyarınca üçüncü kişinin açtığı menfi tespit ve istirdat davasında genel mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Samsun 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE , HMK'nın 23/1 ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04/04/2024 ... Başkan ... e-imza ... Üye ... e-imza ... Üye ... e-imza ... Katip ... e-imza...
Ancak açılan menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi sonucu istirdat davasına dönüşmüş olan davanın reddi halinde alacaklı(davalı) yararına alacağının alınan bir tedbirle geciktirilmesi söz konusu olmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmemesi gerekir. ( ... İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2007/..., s. 796 vd.) Tüm bu bilgiler ışığında, somut olayın incelenmesinde; davalının, davacı(borçlu) aleyhine bir icra takibi başlattığı, davacının süresinde itiraz etmediği için takibin durmadığı, davacının menfi tespit davası açarak iş bu takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, ne var ki yargılama sırasında borç ödendiği için davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır....
ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-istirdat, ipoteğin kaldırılması, menfi tespit -alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davalı ... hakkında açılan menfi tespit davası konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına, istirdat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, ipoteğin devri ve fekki istemi konusuz kaldığından karar tesisine yer olmadığına, birleşen davada birleşen davalı ... İflas idaresi aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davasının reddine, birleşen davalı ... aleyhine açılan ipoteğin fekki davası ile müdahi....'ın ipoteğin fekki davasının kabulüne, birleşen davada davacı.. ile .. aleyhine açılan alacak davasının reddine, birleşen davalı .. aleyhine açtığı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı-birleşen dava davalı ..vekilince duruşmalı olarak, birleşen davada davalı-birleşen davada davacı ......
Tüketici Mahkemesince; maddi ve manevi tazminat isteminin reddi, menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmiştir.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 3/e maddesinde tüketici, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir mal veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Kanun kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre,istisna sözleşmesinden doğan ilişkilere de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir....