Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, takibe konulan senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile % 40 kötüniyet tazminatı ve haksız icra takibi nedeniyle başlatılan takipte uğranılan manevi zararın tahsili ile haczedilerek açık artırma yolu ile satılan menkullerin piyasa değerinin tespit edilerek istirdadına karar verilmesi istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 19/07/2007 No : 130/387 Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinden ikrah yolu ile bonolar aldığını, bunların ayrı ayrı icra takiplerine konu edildiğini, İstanbul 7.İcra Müdürlüğünün, 2003/7892 sayılı icra dosyasına konu edilen 30.07.2003 vadeli 100.000 USD miktarlı bononun iptali için İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan menfi tespit davasının kabul edildiğini, ancak müvekkilinin gayrimenkullerinin haczedildiğini ileri sürerek, müvekkilinden icra yolu ile tahsil edilen 122.950 YTL’nin istirdadına,manevi tazminat olarak 25.000 YTL’nin tahsiline, 30.04.2003 vadeli bononun 9.336 YTL’si için müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar...

      Tüketici Mahkemesince; maddi ve manevi tazminat isteminin reddi, menfi tespit isteminin kabulüne karar verilmiştir.4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 3/e maddesinde tüketici, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir mal veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır. Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı Kanun kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre,istisna sözleşmesinden doğan ilişkilere de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir....

        Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 29/12/2016 tarih ve 2016/227-2016/309 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka tarafından, müvekkilinin gerçekte kefil olmadığı kredi sözleşmesi nedeniyle müvekkili aleyhine haksız takip neticesinde haciz işlemi nedeniyle müvekkilinin itibarının zedelendiğini, müvekkilinin davalı hakkında, açtığı menfi tespit ve istirdat davası neticesinde, dava konusu sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığının tespit edildiğini ileri sürerek, 20.000 TL manevi tazminatın, haciz tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. ... Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın 6502 sayılı Kanununun 1, 3/1 - (k - l) ve 73. maddeleri gereğince tüketici mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Tüketici Mahkemesince ise uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

            Davacılar, menfi tespit ile birlikte istirdat talebinde bulunmuşlardır. Davanın 7155 sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Bahse konu maddeye göre TTK’nin 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Uyuşmazlık, birlikte açılan istirdat davası ile menfi tespit davasında arabulucuya başvurmanın dava şartı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Bir miktar paranın ödenmesi ve iadesine ilişkin açılan istirdat davasında arabuluculuk dava şartı olarak aranmakta ise de, menfi tespit davası, bir miktar paranın ödenmesi talebine ilişkin olmadığından menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvuru dava şartı olarak aranmamaktadır....

            Bu halde; bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilimin eldeki takip dolayısıyla borçlu olmadığına, fazladan ödenen 1.078,00 TL'nin davalı yandan tahsili ile müvekkilime iadesine karar verilmesini talep ederiz." şeklinde istirdat talebinde bulunduğu, kaldı ki İİK'nun 72/6. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği ve bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin reddine, dava dosyasının mahalline iade edilmek üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 07.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı, maaşından haksız kesinti yapıldığı iddiası ile manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

                Mahkemece, toplanan deliller ve 08.02.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre, asıl dava dosyasında davacı vekilinin açtığı istirdat davasının açıldığı tarih itibariyle istirdatı gereken bir alacak bulunmadığından reddine, birleşen dava dosyasında davacı vekilinin açtığı menfi tespit davasının kısmen kabulü ile davacı borçlunun takip nedeniyle davalıya 73.995,44 TL borçlu olmadığının tespitine icra tehdidi altında fazla ödenen toplam 78.104,69 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve tazminat hukukuna ilişkin davada Şanlıurfa 3. Asliye ( Tüketici Mahkemesi ) Hukuk ve Şanlıurfa 2.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kaçak elektrik kullanımını nedeniyle tahakkuk ettirilen miktardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk ( Tüketici Mahkemesi) Mahkemesince, haksız fiil nedenine dayalı olarak verilen kaçak elektrik tutanağı nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin davanın genel görevli mahkemede açılması gerektiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Şanlıurfa 2....

                    UYAP Entegrasyonu