Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasında görülen davada Kahramanmaraş 6....

TTK'nın 5/A maddesi metni göz önüne alındığında, zorunlu arabuluculuğun "ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri" yönünden dava şartı olarak öngörüldüğü düşünülebilir ise de, anılan maddede "talep sonucu" olan alacak ve tazminat istemlerine değil "dava konusuna" vurgu yapılarak, "konusu bir miktar paranın ödenmesi olan davalar" için dava şartı olan arabuluculuğun öngörüldüğünü belirtmek gerekmektedir. Alacak ve tazminat davaları yanında, menfi tespit davalarının da konusu bir miktar paranın ödemesine ilişkindir. Bu husus, alacak ve tazminat davalarında bir miktar paranın ödenmesi olarak tezahür ettiği gibi, menfi tespit davalarında ise bir miktar paranın ödenmemesi olarak ortaya çıktığından konu itibariyle menfi tespit davasının da dava şartı olan zorunlu arabuluculuk kapsamında kaldığının kabulü gerekir. Aksinin kabulü halinde kanun koyucunun amacına aykırı yorum yapılmış olacağından, bu yorum tarzı hukuka uygun düşmeyecektir....

    HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

      Davalı vekili, davacının farazi bir yayın kesilmesinden bahsederek müvekkili şirketten haksız tazminat talebinde bulunduğunu, davacının müvekkilinin yaptığı takipten dolayı ayrıca açtığı menfi tespit davasında müvekkilinin haksızlığına karar verilmesi durumunda, %40 tazminata karar verilebileceğinden manevi tazminat talebinde bulunamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, Menfi Tespit ve istirdat davası olup, davacı-------olarak belirtilmiş ve bu tutar üzerinden harç yatırılmamış olup, ----- harç yatırılmış olmakla dava dilekçesinin incelenmesinde menfi tespite konu çeklerin bedelinin -- istirdat yönünden ise dava değerinin ----- olduğu anlaşılmakla, davacıya ---üzerinden yatırması gerekli --- harçtan peşin yatırılan harcın mahsubu ile kalan bakiye------ tarihli---- yatırması yönünden duruşmada hazır bulunan davacı vekiline--- yapıldığı, ayrıca---- yeniden davacı yana ---- yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği, muhtıranın tebliğinden itibaren kesin süre içerisinde yatırması yönünden ---, ihtaratın davacıya ---tarihinde tebliğ edildiği, ancak bugüne kadar eksik harcı yatırılmadığı anlaşılmakla, HMK 150/1 maddesi uyarınca tebligatın yapıldığı --- dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği, yenilenmediği takdirde dosyanın davanın açılmamış sayılacağına kendiliğinden karar verileceği hüküm altına alınmış olup, davacı tarafça...

          olduğunu, gerekçede davanın menfi tespit olduğunun sonrasında istirdat davası olduğunun yazılmasının çelişki içerdiğini, kaldı ki menfi tespit talebi sonuçlandırılmadan davanın istirdat davası olarak nitelendirilemeyeceğini de açık olduğunu, zira, öncelikle müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilmesinin gerekmekte olduğunu, bu sebeple işbu davanın ve dava ile öne sürülen taleplerin asıl amacının bu hususun tespiti olduğunun açık olduğunu, emsal nitelikte Yargıtay 11....

          Mahkemece davanın menfi tespit ve istirdat ile ilgili Hınıs Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı davadan feragat ettiği, feragatın kesin hükmün sonuçlarını doğurduğu, bu nedenle Hınıs Sulh Hukuk Mahkemesindeki feragatın bu davada kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle menfi tespit ve istirdata dair talebin kesin hüküm nedeni ile depo kirası bedelinin tahsili isteminin ise buna bağlı olarak reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 22.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece davanın menfi tespit ve istirdat ile ilgili ... Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı davadan feragat ettiği, feragatın kesin hükmün sonuçlarını doğurduğu, bu nedenle ... Sulh Hukuk Mahkemesindeki feragatın bu davada kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle menfi tespit ve istirdata dair talebin kesin hüküm nedeni ile depo kirası bedelinin tahsili isteminin ise buna bağlı olarak reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 22.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              olmadığını,hattı iptal ettirmek istediğinde hattın ve tabletin kampanyalı satıldığını, iptal edilmesi halinde tüm bedeli ödemek zorunda kalacağını öğrendiğini ileri sürerek, her türlü maddi-manevi tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, ilgili GSM hattı için yapılan 30.12.2013 tarihli abonelik sözleşmesinin feshine,bu abonelik sözleşmesi ve tablet satımından dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı,görev itirazında ve husumet itirazında bulunduklarını, illiyet bağı bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.Mahkemece,davanın kabulü ile, ... hat için yapılan 30.12.2013 tarihli abonelik sözleşmesinin feshine; abonelik sözleşmesi ve tablet satımından dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;GSM aboneliğinden kaynaklı menfi tespit ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin...

                İcra takibinden sonra açılan olumsuz tespit davalarında, borçlunun, tazminat isteminin dava dilekçesinde bildirilmesi gerekir. Ancak, talep dava dilekçesinde bildirilmemişse “istemin genişletilmesi” itirazı ile karşılaşmadan, bu istemini daha sonra dava içinde de ileri sürebilir. Menfi Tespit Davasında Borçlunun (davalı - alacaklının lehine) Tazminata Mahkum Edilmesinin Şartları a-İcra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu kararın fiilen uygulanmış olması gerekir. b-Alacaklının bir talebi olmasa bile Mahkeme, durdurulan icra takibi konusu alacağın %20’si oranında tazminata mahkum etmekle yükümlüdür. c-Alacaklı lehine hükmedilen tazminatı borçlunun ihtiyati tedbir kararı alırken yatırdığı teminattan alabilir.(... , Yargıtay Üyesi, İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetvelline İtiraz, 4. Baskı)....

                  UYAP Entegrasyonu