. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı aleyhine açtığı menfi tespit davası sırasında haciz baskısı altında davalı şirkete ödenen 2.070.00 YTL’nin istirdatına karar verildiğini, ancak söz konusu davada faiz isteminin unutulduğunu, bu nedenle faiz yönünden hüküm kurulmadığını iddia ederek davalıdan istirdatına karar verilen 2.070.00 YTL’nin 17.07.2002-13.11.2006 dönemi için değişen oranlarda hesaplanan avans faizi alacak toplamı 3.852.00 YTL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, dava konusunun faiz alacağı olduğunu, davacı tarafından açılan davanın İstanbul 4....
(İİK m. 72/3) Böyle bir ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması nedeniyle, üçüncü kişinin icra dairesine ödediği para, menfi tespit davası devam ederken alacaklıya ödenirse, menfi tespit davası, geri alma davasına (İİK m. 89/5.c.2) dönüşür. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı İkinci baskı sayfa 474, 475) Bu durumda; davacı vekilinin dava devam ederken ödeme yaptığını beyan etmesine rağmen, İlk derece mahkemesince bu hususta bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın yine ödeme yapılmışsa; menfi tespit talepli olarak açılan davanın İİK'nın 72/VI. maddesi gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği gözetilmeksizin davacı yanın istirdat talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, davacı yanın bu hususa ilişkin istinaf isteminin kabulü gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :Dava cari hesaptan kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir....
davaya istirdat davası olarak devam edilmesine, işbu halde ödenme tarihi dikkate alınarak haksız ödenen paranın ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline tarafımızı menfi tespit veyahut istirdat davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu açık olduğundan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmayacak şekilde davacıya tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkilinin borçlandırılarak tahsil edilen tutarlar bakımından istirdat, bakiye borç bakımından ise menfi tespit talebinde bulunmuş olup, dosya kapsamı ile iddiasının ileri sürülüş şeklinden dava İİK'nın 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası değil İİK'nun 72. maddesine dayalı genel hükümler uyarınca açılan menfi tespit ve istirdat davası olup, Mahkemece davanın üçüncü kişi tarafından İİK 89 gereğince 3.haciz ihbarnamesi nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğunun kabulü ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi kararı yerinde görülmemiş olup, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerindedir. Dava dışı borçlu hakkında davalı tarafından .... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı icra takibi yapılmış ve takip kesinleşmiştir. Takip borçlusunun davacı nezdinde alacağı olduğu öğrenilmekle davacıya İİK.'nun 89/1. maddesi uyarınca I. ve II. haciz ihbarnameleri tebliğ edilmiştir....
Davalı ise, davanın sebepsiz zenginleşme değil istirdat davası olduğunu, bu nedenle 1 yıl içinde açılmayan davanın reddi gerektiğini, ayrıca esas yönünden de davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davada zamanaşımı sorununun bulunmadığı, davacı tarafından çekin lehtarı olan dava dışı ...'e karşı Mersin 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/564 Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan rapor ile, "İncelenen 18.08.2018 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çek üzerindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının" tespit edilmesi üzerine mahkemece menfi tespit kararı verildiği ve hükmün kesinleştiği sabittir....
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen istemin temeli menfi tespit davasıdır....
a ait çekin son hamilinin bilinmesi nedeniyle davacıya istirdat davası açması için süre vermiştir. Davacı istirdat davası açacağına menfi tespit ve çek iptali davası açmıştır. Halihazırda ...20. Asliye Ticaret Mahkemesinde zaten açılan bir çek iptali davası var iken aynı çek için açılan ikinci çek iptali davası yönünden derdestlik nedeniyle davanın reddi gerekir. Yine davacı tarafa istirdat davası açması için süre verilmesine rağmen borçlu olmadığının tespiti yani menfi tespit davası açılmıştır. İkisi farklı davalardır. İstirdat çekin iadesi şeklinde bir dava iken borçlu olunmadığının tespiti yani menfi tespit davasında çekin iadesi değil bu çekten davalıya karşı borçlu olunmadığnın tespiti istenir. Taleple bağlılık ilkesi gereği menfi tespit davası açısından değerlendirme yapılması gerekir. Çekin son hamili davalı ...Bankası Anonim Şirketi olmayıp çek ciro silsilesinde de görüldüğü üzere çek aslını mahkememize sunan ...Şirketi'dir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2021/33 Esas - 2021/340 Karar DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili tarafından mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; davalının yöneticisi olduğu yurt ile müvekkilinin arasında kira sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin kızının yurtta sadece 23 gün barındığını ve yurt hizmetlerinin eksik ve yetersiz olması nedeniyle yurttan ayrıldığını, müvekkilinin kızının yurtta kaldığı süreye tekabül eden barınma ücretini eksiksiz ödediğini, müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu borcu vadesinde ödemesine rağmen davalı tarafın, teminat senedi olarak elinde bulundurduğu takibe konu tüketici senedini...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı tüketici kredisinden kaynaklanan istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 24,27 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 8.7.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....