Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacılar, hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat talep etmiş olup; dava, 28.10.2014 tarihinde açılmıştır. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır....

    Somut olayda, davacılar hayat sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat talep etmiş olup dava 02.02.2015 tarihinde açılmıştır. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır....

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 7. Tüketici Mahkemesi tarafından ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta poliçesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

        Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir....

        Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) davalı banka yönünden açılan davanın tefrikine karar verilerek, davalı sigorta şirketi bakımından uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1....

          durumu ile gerçekleşen vefat arasında sebep-sonuç ilişkisi olmadığından ve murisin sağlık durumunu gizlemesi gibi bir durum da söz konusu olmadığından sigorta poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatının davalıdan tahsili amacı ile eldeki davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, taraflar arasında rücu ilişkisi olması hasebiyle, müvekkilleri yanında yer almak üzere davanın ......

            durumu ile gerçekleşen vefat arasında sebep-sonuç ilişkisi olmadığından ve murisin sağlık durumunu gizlemesi gibi bir durum da söz konusu olmadığından sigorta poliçesinden kaynaklanan vefat tazminatının davalıdan tahsili amacı ile eldeki davayı açmak zorunluluğu doğduğunu, taraflar arasında rücu ilişkisi olması hasebiyle, müvekkilleri yanında yer almak üzere davanın Denizbank A.Ş.ne ihbar edilmesini, öncelikle, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkillerinin murisi Zafer Yalçın'a yapılan 18/02/2020 tarihli "63542786" poliçe numaralı "Uzun Süreli Aylık Azalan Teminatlı Hayat Sigortası Poliçesi " için 23.932,43- TL hayat sigortasından kaynaklanan vefat tazminatının davalı şirketin, müvekkilleri tarafından yapılan başvuruya tazminat ödemesi yapılmayacağına ilişkin cevap verdiği 17.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkillerine verilmesi talebi ile Silifke Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) dava açıldığı...

            Davalıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi, lehtar konumunda olduğundan bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

            Ancak somut olayda; 10.04.2013 dava tarihinde 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un ilgili maddeleri yürürlükte değildir. Taraflar arasında sigorta sözleşmesi vardır, sigorta sözleşmeleri de TTK’da düzenlenmiş olup mutlak ticari dava söz konusudur. Davacılar murisinin dava dışı Banka’dan kredi kullanması bu davanın konusu değildir. O halde dava tarihi itibari ile yürürlükte olmayan kanunun uygulanmayacağı, davanın mutlak ticari dava olması gözetildiğinde somut olayda davanın görülmesinde ticaret mahkemeleri görevlidir....

              Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

              UYAP Entegrasyonu