Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hayat ve Emeklilik A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 21.04.2014 dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır....

    den tüketici kredisi çekildiğini, bu esnada murisleri adına temyize gelen diğer davalı sigorta şirketince Hayat Sigorta poliçesi tanzim edildiğini, murislerin vefatı nedeniyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunmalarına rağmen kendilerine ödeme yapılmadığını ileri sürerek sigorta bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmektedirler. Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun yürürlükte olduğu, ancak 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun yürürlüğünden önce 16.04.2014 tarihinde açılmıştır. Davacılar ile davalı banka arasında, uyuşmazlık dava tarihinde yürürlükte bulunan bülga 4077 sayılı Yasa kapsamında bulunduğundan davalı banka yönünden yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Davalı sigorta şirketi ile davacıların murisi .... arasında Konut Kredisi Grup Hayat Sözleşmesi imzalandığı, poliçede kredi numarası da belirtilerek borca karşılık gelen kısma yönelik ... Bankası .......

        Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir (Yargıtay 3. HD'nin 2021/2613 Esas, 2021/5519 Karar sayılı ilamı). Şu halde mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf itirazlarının reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketidir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

          Davacıların murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

            Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağını talep ve tahsil etmesi, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir....

            Hukuk Dairesi 2020/648 Esas, 2022/313 Karar sayılı ilamında: "...Dava, tüketici kredisi grup hayat sözleşmesi sertifikası kapsamında murisin kredi borcundan kaynaklanan sigorta teminatının sigorta şirketinden tahsili istemidir. Sigortalı muris Bayram Kılıç'ın, dava dışı ... AŞ'den ihtiyaç kredisi kullandığı, sigortalı murisin kullandığı krediler nedeniyle, davalı tarafından 14/08/2013-2017 tarihleri arasında ve 05/03/2014-2017 tarihleri arasında geçerli uzun süreli kredi hayat sigorta poliçeleri düzenlendiği, ... A.Ş.'nin dain mürtehin olarak yer aldığı poliçede vefat teminatının her yıl için ayrı ayrı belirlendiği anlaşılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi (Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi) -K A R A R- Dosya içeriğine göre sağlık sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/ son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümün düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı kararı ile trafik kazası ve sigorta hukuku ile ilgili olarak dairemize verilen işler : 1) Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davaları (bedensel zarar ile ölümden kaynaklanan tazminatlar dahil) 2) 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesinden (6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301. maddesi) kaynaklanan ve kasko sigortası ile ilgili rücuan tazminat davaları 3) Sigortalının kendi trafik kasko sigortasına, trafik sigortasının da kendi sigortalısına karşı açtığı tazminat davaları ile yolcu taşıma ilişkisi dahil sigortanın taraf olduğu her türlü cismani ve maddi zararlı trafik kazalarından...

                ) Konut ve işyeri sigortası sözleşmeleri ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can- hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar (rücu dahil)....

                  UYAP Entegrasyonu