Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

krediye bağlı hayat sigortası kapsamında olması nedeniyle başvurduklarını, ancak davalı sigorta şirketinin sigortalıya/murise poliçe düzenlenme tarihinden önce kalp yetmezliği teşhisi konulduğu gerekçesi ile tazminat ödenmesi taleplerini reddettiğini, sigorta tazminatının ödenme şartları doğduğunda öncelikle kredi borcu miktarınca bankaya ödeme yapılacağını, sigorta bedelinden bakiye kalan bir miktar var ise mirasçılara tazminat ödeme yapılması gerektiğini, somut olayda davalının bu yükümlülüğünden ölüm sebebini geçmişe dayalı bir hastalık olması iddiasıyla kaçındığını, söz konusu durumda hastalığın tüketici tarafından gizlendiği ve rizikonun tüketicinin bu rahatsızlığını gizlemesinden kaynaklandığı ispat yükünün sigorta şirketine ait olduğunu, kaldı ki ölüm sebebi ile iddia olunan poliçe öncesi hastalık arasında illiyet bağı olup olmadığı hususunun da ispata muhtaç olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere müteveffa adına tüketici kredisine bağlı hayat sigortasından kaynaklanan...

Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacıların murisi ... tarafından, hayat sigortası kapsamında murisin kullandığı ...z İş Bankası Şubesi'ndeki tüketici kredisi ana para borcu olarak davalı sigorta şirketinin İş Bankası ...Şubesi'ne 29.357,28 TL. ödemesine, muarazanın bu şekilde giderilmesine; davacıların, muris tarafından ödenen taksitlerin tahsili istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nun 1490. maddesi uyarınca, sigorta ettiren kişinin, kendisinin veya başkasının hayatını (o kişi lehine) sigorta ettirmesi mümkün olup; TTK'nun 1493/7. maddesinde ise "sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir" denilmek suretiyle, hayat sigortalarında sigorta bedelini talep ve tahsil hakkının poliçe lehtarı olduğu açıkça kabul edilmiştir....

    Şirketi vekili, poliçenin vade tarihinin 09/11/2001 olduğunu, dava tarihi itibari ile zamanaşımına uğradığını, Hayat Sigortasının bir zarar sigortası değil bir meblağ sigortası olduğunu, 30 yıllık sürede ödenen paranın 27.600,00 TL olduğunu, bunun da yeni para ile 0,027 kuruş olduğunu, beş yılda bir yapılmış olan kar payının ilavesi ile toplam 3,70 TL'ye ulaştığını, kendisine bu paranın ödeneceğinin davacıya belirtildiğini, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, bu kabul edilmediği takdirde hukuken hak ettiği 3.70 TL'yi ödemeyi kabul ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davalı taraf, davacının hayat sigortasını yapan sigorta şirketidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17 Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 15.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın niteliğine göre dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ... Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Tüketici Mahkemesi tarafından ise, davanın 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 13.05.2014 tarihinde açıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından "Tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun'un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır....

                  UYAP Entegrasyonu