Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde, tüketici sigortalı, banka lehtar ve sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirkedir. Poliçenin dain ve mürtehini bankadır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda olduğundan, bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir....

ndan tüketici kredisi çekildiğini, bu esnada murisi adına davalı sigorta şirketince... poliçesi tanzim edildiğini, murisin vefatı nedeniyle davalı sigorta şirketince ödeme yapılmadığını ileri sürerek sigorta bedelinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmektedirler. Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun yürürlükte olduğu, 23.01.2013 tarihinde açılmıştır. Davacı ile davalı sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlık 6102 sayılı TTK 1487 vd. maddesinde düzenlenen Hayat Sigorta Poliçesinden kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı TTK 4/a maddesinde "bu kanunda" öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, Yasanın 5.maddesinde de Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re'sen dikkate alınması zorunludur....

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, konut kredisi kullanılması sebebiyle düzenlenmiş bulunan hayat sigorta poliçesi kapsamında tazminat istemi ile açılmış ise de, davacı tarafça yargılama aşamasında ıslah talebinde bulunularak davalı sigorta şirketinin bankaya ödediği miktardan bakiye kredi borcunun kendilerinden istenmesi nedeniyle, sigorta poliçesi kapsamında dönülemez lehtar olarak tayin edilen bankaya, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat ve ferilerini davalının ödemesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi istenilmiştir. Ancak, dava ıslah edilmiş şekli ile olumlu tespit davasına dönüştürülmüş ise de, dava, davanın taraflarına hasren görülecek olup, davacı ile aralarında bakiye borcu kimin ödeyeceği konusunda muaraza çıkan bankaya karşı açılacak bir menfi tespit davasına konu olabilecek uyuşmazlıkla ilgili olarak davada taraf olmayan banka hakkında da sonuç doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

      DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Tüketici Kredisinden Kaynaklanan KARAR : BAKIRKÖY 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 25/01/2021 tarihli ve 2019/188 E. 2021/36 K. sayılı dosyasında verilen kararda vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının annesi, vefat eden Henife Aydın' ın Ziraat Bankası A.Ş. den 25.000.000.TL tutarlı, 36 ay vadeli tüketici kredisi kullandığını, kredinin kullanımı sırasında 10/09/2018 başlangıç tarihli, 20/09/2021 bitiş tarihli, 25.000.00.TL tutarlı 3 yıl süreli 60666409 sertifika numaralı uzun süreli tüketici kredisi grup hayat sigortası sözleşmesinin akdedildiğini ve sigorta ettiren tarafından 10/09/2018 tarihinde imzalandığını, sigorta geçerlilik süresi içerisinde sigortalı Henife Aydın' ın 05/10/2018 tarihinde vefat ettiğini beyanla sigorta tazminatı alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; dava konusu uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanması nedeni ile mahkemenin görevsizliğine, davaya bakmaya Samsun Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ../... 2014/14474 -2- 2017/943 Dava, tüketici kredisi nedeni ile hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 05.05.2014 dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında...

        Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir (Yargıtay 3. HD'nin 2021/2613 Esas, 2021/5519 Karar sayılı ilamı). Şu halde mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Somut olayda davacı, davalı sigorta şirketine karşı, maluliyeti nedeniyle, aralarındaki hayat sigorta poliçesine dayanarak tazminat davası açmıştır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte olan olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, davacı ile davalı arasındaki sigorta poliçesi davacının tacir olmadığının anlaşılması, davacının bu poliçeyi tüketici sıfatıyla imzaladığının anlaşılması karşısında her ne kadar sigorta, ticaret kanununda düzenlenen bir husus ise de davacının tüketici olması, tüketici mahkemesinin mahkememize göre daha özel görevli bir mahkeme olması karşısında uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Somut olayda, davacı vekili, müvekkilinin murisinin birleşen davada davalı bankadan tüketici kredisi aldığını, kredi alırken asıl davada davalı sigorta şirketi tarafından hayat sigortası yapıldığını, kredi borcu bitmeden murisin vefatı üzerine davalı sigorta şirketi tarafından sigorta tazminatının ödenmesi gerekirken ödeme yapmadığını ileri sürerek dava açmış olup, bu durumda, asıl davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici kredisinden değil sigorta poliçesinden kaynaklandığı açıktır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında res'en dikkate alınmalıdır....

            Somut olayımıza gelince; dava ... numaralı hayat sigorta poliçesi gereğince dava dışı bankanın talep ettiği tutardan dolayı davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu ve borcun davalı tarafından ödenmesi gerektiğine yönelik olarak açılmış olup davaya dayanak oluşturan sigorta poliçesine göre sigortalının yaşamını yitirmesi halinde yaşam kaybı teminatını alacaklısına ödeyeceği, bakiye tazminat tutarının ise sigortalının kanuni varislerine ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından sigortalı müteveffanın esnaf veya tacir olmasının somut uyuşmazlık bakımından bir önemi bulunmamaktadır. sigortalı ile davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olduğundan 6502 Sayılı Kanun'un 73. maddesi gereğince görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. (Yargıtay 17....

              UYAP Entegrasyonu