TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2017/495 ESAS 2019/309 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : Taraflar arasındaki davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Arzu Kendir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesine istinaden kredi, kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden kredi kartı ve tüketici kredisi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine 14/06/2016 tarihinde İstanbul...
Kart hamilinin "tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1) 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2) 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Böylece kredi kartları 4077 sayılı TKHK kapsamına alınmıştır. Anılan Kanunun “Tüketici Mahkemeleri” başlıklı 23. maddesinde, davayı açanın sıfatına bakılmaksızın bu kanundan doğan uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır. 01.03.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu (5464 sayılı BKKKK)’nun 44. maddesinde ise, 4077 sayılı TKHK’daki düzenlemeden farklı olarak davayı açanın sıfatına göre değişen bir görev düzenlemesine gidilmiştir. 5464 sayılı BKKKK’nun 44/1. maddesine göre; ”Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda kart hamilinin tüketici olması halinde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 22. ve 23. maddeleri hükümleri uygulanır.” Belirtilen yasal düzenleme ile tüketici sıfatını haiz kart hamilleri tarafından kart çıkaran kuruluşlar aleyhine kredi kartı uyuşmazlığı nedeniyle açılacak davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı banka ile davalı arasında kredi kartı sözleşmesi imzalandığı, davalının kredi kartını kullandığı, kredi kartı borcunun zamanında ödenmemesi üzerine tarafların borcun yapılandırılması amacı ile anlaştıkları, kredi kartı borcunun 6502 sayılı Yasanın 22/2. maddesi uyarınca yapılandırma sonucu tüketici kredisine dönüştüğü, davacının gönderdiği ihtarnamenin 28. maddeye uygun içerikte olmaması nedeniyle tüm alacağının tahsilini isteyemeyeceği, kredi kartı hesaplarının kat edildiği tarih itibariyle bilirkişi raporunda tespit edilen miktarda davalının kredi kartı kullanımından doğan anapara, işlemiş faiz, BSMV’den kaynaklanan borcu olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın toplam 1.687,25 TL üzerinden iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Sıf. ) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kartı verildiğini, borcun zamanında ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edilerek icra takibine geçildiğini,davalının açılan bu takibe haksız olarak itirazda bulunduğunu, davalının telefonuna kredi kartı şifresinin gönderildiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı bankadan her ne mahiyette olursa olsun para veya kredi kartı almadığını, davacı banka ile aralarında imzalanmış hiçbir senet, sözleşme ve/veya belge olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Somut olayın incelenmesinde ise; davacı tarafından esasen taraflar arasında kredi kartı sözleşmesi olmaksızın, davacı adına düzenlenen kredi kartı nedeniyle yapılan harcamalardan dolayı davacının borçsuz olduğunun tespiti talep edilmiş olmakla eldeki davada görevli olan mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Mahkememizin görevsizliği nedeniye dava dilekçesinin HMK 114/1-c,115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, 2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal 2 haftalık sürede talep edilmesi halinde dosyanın görevli ......
Tüketici ve İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kredi kartı borcu nedeniyle başlatılan icra takibine itirazin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 9. Tüketici Mahkemesince; "5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44/2. maddesine göre görevli mahkemelerin genel mahkemeler olduğu" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İstanbul 2....
Kart hamilinin "Tüketici" sayıldığı durumlara gelince; ...) 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (Kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2) 6502 sayılı Kanunun yürürlüğünden (28.05.2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01.03.2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanunun 44/.... maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanunun 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Davalı ise işlemin haciz olmayıp taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince tüketici kredisi taksitlerinin geri ödenmesine ve kredi kartı borcunun otomatik olarak hesaptan ödenmesine ilişkin olduğunu 506 sayılı yasayla ilgili olmadığını belirtmiştir. Bilirkişi yaptığı inceleme sonucunda davalı tarafından davacının emekli maaş hesabına uygulanan işlemin tüketici kredi sözleşmesinde taraflarca kararlaştırılan virman takas mahsup ve otomatik ödeme talimatına ilişkin olduğunu, davacının hesabına yatırılan paradan kredi taksitlerinin ve kredi kartı borcunun ödendiğini kalan paranın davacı tarafından kullanıldığını tespit etmiştir. Davacının 25.02.2011 ve 25.03.2011 tarihlerinde otomatik ödeme talimatlarının ödemesinin yapılmasından sonra hesabında kalan paraları kullandığı bilirkişi tarafından tespit edilmiştir. Davacının emekli maaş hesabına uygulanan işlemin bloke olmadığı bilirkişinin bu tespitlerden anlaşılmaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, "5464 sayılı Kredi Kartları Kanununun 44/2. maddesi gereğince kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalarda genel mahkemelerin görevli olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 01.03.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinin birinci fıkrasında, "tüketici olan kart hamili" tarafından açılacak davalarda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22 ve 23. maddelerinin uygulanacağını ve dolayısı ile tüketici mahkemelerinin görevli olacağı, İkinci fıkrasında ise "kart çıkaran kuruluşlar" tarafından kart hamili aleyhine açılacak davalar yönünden 1086 sayılı HUMK'nın (6100 sayılı HMK'nın 447/2. maddesinde, başka kanunların HUMK'ya yaptığı atıfların HMK'ya yapılmış sayılacağı belirtildiğinden 01.10.2011 tarihinden itibaren bu atıf HMK olarak anlaşılmalıdır) görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmektedir....