Muaccel kılınan taksitlerin hesaplanmasında faiz, komisyon ve benzeri masraflar dikkate alınmaz." şeklindeki düzenleme ile tüketici kredisinden kaynaklı borcun tamamının muaccel olabilmesi için kanun hükmünde belirtilen şartların gerçekleşmiş olması gerekir. Davacı vekili her ne kadar 08/09/2017 tarihli ihtarnamenin sözleşmede belirtilen adrese tebliğe çıkarıldığını bu sebeple de tüketici kredisinden doğan tüm borcun muaccel olduğunu iddia etmiş ise de, ihtarda ödenmeyen taksitlere ilişkin açıklama olmadığı, bu taksitlerin ödenmemesi halinde hesabın kat edileceğinin belirtilmediği anlaşılmakla söz konusu ihtarnamenin tüm kredi borcu yönünden muacceliyet oluşturmadığı açıktır. dosyada alınan bilirkişi rapor içeriği 6502 sayılı kanunun 28. Maddesi birlikte değerlendirildiğinde, usulüne uygun bir temerrüt ihtarı sayılmamıştır. Bu nedenle tüketici kredisinden doğan tüm borcun muaccel olduğu yönündeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir....
Şti. arasında yapılan Genel Kredi Sözleşmesi gereğince kullandırılan deprem kredisinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali talebinden kaynaklanmaktadır. Kredi alacağının gelen kredi sözleşmesine dayanmasına ve krediyi kullanan davalı ... Ltd. Şti.' nin tüketici sıfatının bulunmaması nedeniyle davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılıp karar verilmesi yanlıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 28.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davası hakkında ilk derece mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne yönelik hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Davacı banka İstanbul 10.İcra Müdürlüğü'nün 2014/4916 sayılı takip dosyasında dava konusu konut kredisinden kaynaklı ödenmeyen 48.254,15 TL asıl, 11.695,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.949,15 TL alacağın tahsili için 20.11.2014 tarihinde davalı borçlu T3 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna mahsus takip başlattığı, davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğini müteakip süresi içerisinde vermiş olduğu 05.02.2015 tarihli dilekçesi ile takibe ve borca itiraz ettiği, davacı alacaklının 1 yıllık süre içerisinde 01.10.2015 tarihinde itirazın iptali istekli eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır....
İcra müdürlüğünün 2012/9831 esas sayılı dosyasına davalıların yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20' si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, tüketici kredisinden doğan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılar murisinin ölmeden önce tüketici kredisi kullandığını, ödenmeyen bakiye borçtan davalıların sorumlu olduğunu, muacceliyet ihtarına rağmen ödeme yapılmaması üzerine başlattıkları takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, kredi kullanıldığı sırada yapılan hayat sigortası bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dava, tüketici kredisinden doğan alacak hakkında başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesinin 2015/33121 E., 2016/1988 K. sayılı emsal kararı ibraz edildiği halde Mahkemenin görevsizlik kararı vermediğini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 2019/283 E., 2019/595 K. sayılı kararında tüketici kredisi olarak düzenlenen konut finansmanı sözleşmesine istinaden işyeri vasfında taşınmaz alınması durumunda taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin uygulanmaması sonucunu doğurmayacağını ve görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğu yönünde karar verildiğini, yargılamayı gerektirir bir konuda icra inkar tazminatı verilemeyeceğini, ayıplı maldan satıcı ile birlikte kredi verenin müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, 21.11.2010 tarihli işyeri konut kredisinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, icra takibine konu genel kredi sözleşmesine davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attığını, ancak davalının kefil olduğu kredi borçlarını ödemediğini, bu nedenle girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin asıl borçluya genel kredi sözleşmesinde kefil olduğunu, başka şekilde kullandırılan krediden sorumlu olamayacağını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, Kredili Mevduat Hesabı, Hesap Taahhütnamesinden kaynaklanan kredi alacağının tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, kesin teminat mektuplarının iade edildiğini, borcun olmadığını, nakit kredi kullanılmadığını, kredi limitinin 750.000.000.TL olup, kesin teminat mektuplarının bankaca 31.10.2000 tarihinde verildiğini, kesin kabullerin yapılarak devre komisyonlarının ödendiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalı tarafından sahte belgeler ibraz edilmek suretiyle oluşturulan hataya müsteniden düzenlenen taşıt kredisi sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle, araç bedelinin tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklandığı gerekçesiyle ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/c, 10 ve 23/I inci maddeleri uyarınca dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....