Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkemenin eksik ve hatalı değerlendirme yaptığını, dava dilekçelerinde eksik iş bedeli, mahrum kalınan kira bedeli ve ayıplı ifa nedeniyle taşınmazda meydan gelen değer kaybını talep ettiklerini, değer kaybına ilişkin mahkemece herhangi bri değerlendirme yapılmadığını, eksik ve ayıplı işler nedeniyle ödenen bedelden ayıplı işlerin asıl işe olan oranında indirim yapılması gerektiğini, mahkemenin oranlamasının hatalı olduğunu, ayrıca ayıplı ve geç ifa nedeniyle villanın aylarca kullanılamadığını, kullanım/kira zararı meydana geldiğini, belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 05.03.2014 gün ve 2011/629 E., 2014/250 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 05.03.2014 gün ve 2010/1378 E., 2014/264 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 05.03.2014 gün ve 2013/139 E., 2014/248 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 29.09.2022 tarih ve 2019/494 Esas, 2022/213 Karar sayılı kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; asıl dosya davacısı işletmeci, 20.07.2019 tarihinde davalının konuklarına Alder Restoranda ziyafet verdiğini, davacı tarafça eksiksiz şekilde edimin ifa edildiği ancak davacının ücreti ödemediğini, davalı ise davacı tarafından edimin eksik ve ayıplı ifa edildiği, müzik organizasyonunda eksiklik olduğu, müzik yayının kesildiği, youtubedan müzik açılması nedeniyle müzik esnasında araya reklam girdiğini, kararlaştırıldığı gibi yemeklerin verilmediği, salata, içecek ve meyve servislerinin eksik olduğu, oğlu için yaptığı sünnet düğünü organizasyonun davacı nedeniyle kötü geçtiği, bu nedenle üzüntü duyduğu, bu nedenle takibin iptalini talep ettiği, birleşen davada ise ayıplı ifa edilen organizasyon nedeniyle üzüntü duyduğu, ailesi ve konukları önünde küçük düştüğünü, biricik oğlu için istediği gibi bir sünnet...

          Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

            Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

              Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

                Maddeye göre, tüketici kendisine sağlanan mal ve hizmetle ilgili ayıplı olup olmama konusunda gerekli muayeneyi (denetimi) yapacak ve bu muayene sonucu, mal yada hizmetle ilgili saptadığı ayıpları, mal veya hizmetin sağlanmasından itibaren ihbar süreleri içinde, kendisine mal yada hizmet sağlayan sözleşmenin tarafına bildirecektir; bu bildirim (ayıp ihbarı) ödevi ihmal edildiğinde, tüketici, ayıba dayalı yasal haklarını kaybedecektir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 198/2’de maddesinde ifade edildiği gibi, ayıp ihbarının yapılmaması, tüketicinin ifa konusu mal ya da hizmeti, bulunduğu hal üzere kabul ettiği sonucunu doğuracak ve bu yönde gerçekleşen varsayımın aksi, hiçbir suretle kanıtlanamayacaktır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür....

                  Bu haliyle davalının araçta meydana gelen zarar uyarınca tazminat sorumluluğu bulunduğu sabittir. Ancak TBK'nun 52. maddesinde "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir." hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda kullanım esnasında motor yağının uygun olmaması nedeniyle aracın ikaz vereceği, davacının bu ikazı önemsemeden aracın kullanımına devam etmesinin de zararın artmasına etken olduğuna değinilmiştir. O halde mahkemece TBK'nun 52. maddesi hükmü gözetilerek davacının müterafik kusuru oranında tazminat miktarından indirim yapılması yoluna gidilmemiş olması isabetsiz olmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu