Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı, sunulan dilekçeler hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin genel kurula çağrıya izin talebi açısından yapılan değerlendirmede; mahkememizin TTK md 617, 412 maddeleri uyarınca yetkili olduğu ancak davada husumetin limited şirket yetkilisi olan davalıya yönlendirildiği, şirket kayıtlarının incelenmesinde, dava dışı şirkette ... isimli ortağın daha bulunduğu, bu anlamda husumetin davacı ortak lehine de genişletilemeyeceği, davada şirketin hasım gösterilmesi gerekeceği anlaşılmakla işbu talep açısından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının limited şirket pay devri sözleşmesinin tescili talebi açısından değerlendirmede; Davanın yasal dayanağı TTK nun 595-(1) maddesi olup esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı olarak yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır....
Davacının açmış olduğu limited şirketten çıkmaya izin istemine ilişkin davanın, davacının ortağı olduğu limited şirketine yöneltilmesinin gerekli ve yeterli olduğu, ayrıca limited şirketin diğer ortaklarının, yöneticilerinin davada hasım gösterilmesinin yerinde olmadığı, husumetin açılan bu tür davalarda yalnız limited şirket tüzel kişiliği olduğu göz önüne alınarak davalı limited şirketi dışında limited şirketin ortakları olan diğer davalılar ... ve ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile; 1-Davanın kabul nedeniyle kabulü ile davacı ...'ın (TC No: ...)...
Ceza Dairesi 2017/6636 E. , 2020/6382 K....
Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesince 15.05.2012 tarih ve 2012/80 Esas, 2012/498 sayılı karar ile verilip aynı gün incelemesi yapılan ve bozulmasına karar verilen Dairemizin 2015/6382 Esasında kayıtlı olan ve Bakırköy 2....
Ceza Dairesi 2008/7369 E., 2008/6382 K. 5. Ceza Dairesi 2008/7369 E., 2008/6382 K.HAK YOKSUNLUĞUHAKKANİYETKOŞULLU SALIVERMEYARGILAMA GİDERLERİ 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 53 ] 5271 S....
inci Vergi Mahkemesinin ... gün ve E:...; K:...sayılı kararının; yükümlü şirketin borç ödemeden aciz duruma düşmesi nedeniyle, 6183 sayılı Kanunun 35'inci maddesi uyarınca kamu alacağının tahsili için limited şirket ortağı olan yükümlü adına ödeme emri düzenlenmesinde mevzuata aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır. Tetkik Hakimi ...'ın Düşüncesi:Dosyanın incelenmesinden, 30.10.1989 gün ve … sayılı beyanname kapsamı eşya nedeniyle yükümlü şirket adına tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin limited şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, şirket ortağı olan yükümlüden şirketteki hissesine isabet eden kısmın tahsili amacıyla ödeme emri düzenlendiği anlaşılmaktadır....
ın tek mirasçısıdır ve Türk Ticaret Kanunu'nun 596. maddesi uyarınca şirket payları mirasen davacıya intikal etmiştir. Türk Ticaret Kanunu'nda Limited Şirkete kayyım atanmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 427/1- 4 maddesi ile; bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa yönetim kayyımı atanacağı düzenlenmiştir. Buna göre davalı şirketin münferit yetkili müdürünün vefat ettiği ve şirketin zorunlu organından yoksun kaldığı anlaşılmakla ilk yapılacak ortaklar kurulunda yetkili müdür seçilene kadar ... 'nin yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmiştir. Davacı tarafça talep edilmediği ve davalı şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama giderine hükmedilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile, davalı ... Limited Şirketi'nin organsız kalması sebebiyle TMK'nın 427/1-4 maddesi uyarınca ... 'nin (T.C....
GEREKÇE: Dava, limited şirket hissesinin devri nedeniyle ortaklık sıfatının sona erdiğinin tespiti ve kararın Ticaret Sicilinde tescil ve ilanı istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre, davacının davalı şirket ortağı iken şirketteki hisselerinin tamamını, ... Noterliği... tarihli, ... yevmiye numaralı "Limited Şirket Pay devri Sözleşmesi" ile davalı ...'e bedeli karşılığında devrettiği anlaşılmaktadır. Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre de davalı şirketin, hisse devir işlemini ticaret siciline tescil ettirmediği, davacının halen ortak olarak göründüğü anlaşılmaktadır. TTK'nın 595/1. maddesi uyarınca, limited şirket hisse devrine dair sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve imzaların noterce onanması geçerlilik şartıdır. Somut olayda bu koşulun gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur....
Dosya içerisinde toplanan deliller, Limited Şirketi Pay Devri Sözleşmesi ve tüm dosya içeriğine göre; işbu davanın, 6102 sayılı TTK 595.maddesine göre açılmış limited şirket hisse devrinin tespiti davası olduğu, asıl ve birleşen dosyada davacıların, iki ortaklı şirket olan davalı şirket bünyesindeki hisselerinin tamamını .... yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile birleşen dosyanın davalısı ...'e devrettikleri, pay devir sözleşmesinde yasanın aradığı yazılılık ve imzaların noterce onanması koşulunun gerçekleştiği, iki hissedar bulunan şirkette, kararı alan iki ortaktan başka ortak bulunmadığından, alınan bu kararın ortaklar kurulu kararı olarak değerlendirilmesi gerektiği ve 6102 sayılı TTK'nın 595/7. maddesi uyarınca hisse devrine onay verildiğinin kabulü gerektiği, davacıların, davalı şirketteki 5'er adet paylarını tüm hak ve borçları ile birlikte noter hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'...
Limited Şirketi olan senette şirket adına sanığın imza yetkisi olmadığından" imzaya itirazda bulunduğu, bu suretle sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda; sanığın ticari faaliyet kapsamında şirket yetkilisi olarak hareket ettiğinin ileri sürülmesi karşısında, eylemlerin 5237 sayılı TCK'nin 158/1-h maddesinde öngörülen tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla mahkumiyet hükümleri kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.02.2022 tarihinde...