"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 30.07.2004 tarihinde 5.000.000.000.-TL. değer gösterilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali-tescil istemidir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel istekli dava sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 288 ada 38 parsel sayılı taşınmazı davalı ...’nın aldığı vekaletnameye dayalı olarak önce davalı ...’a, daha sonra da davalı ......
Taraflar arasındaki ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, 1. Davacının 11889 ada 19 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, 2. Diğer paylı malik ... ve Okul Talebelerine Yardım Derneği olduğunu ve payını 12.04.2018 tarihinde davalıya trampa yolu ile devrettiğini, 3....
Dava mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine (inançlı temlike) dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut tedavüllü tapu kayıtlarından ve resmi senetlerden de açıkça anlaşıldığı üzere davacı tapu iptali ve tescil istemine konu taşınmazların davalıdan önceki maliki olup taşınmazlar davacı tarafından davalıya tapuda devredilmiştir. Davacı eski tapu maliki olup mülkiyet hakkına ve inançlı temlike dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmaktadır. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Dairemizin iş bölümünün 4. Maddesinin (d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı), Hatırlatma kısmında: Mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır."...
Taraflar arasındaki “trampa sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. 2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 3. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda gereği görüşüldü: 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili 26/12/2014 tarihli dava dilekçesi ile müvekkilinin ... ilçesi, ...mahellesi 2566 ada 2 parsel sayılı taşınmazın hissedarlarından ve maliklerinden biri iken, taşınmazın tapusunun orman olduğu gerekçesiyle bedelsiz olarak hükmen iptaline karar verildiğini, tapunun iptal edilmesi sebebiyle zararın oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 10.000.-TL tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....
Davalı Hazine, orman tahdidinin Orman Yönetimi tarafından yapıldığı ve bu işlem nedeniyle davacının tapusunun iptaline karar verilmiş olması nedeniyle husumetin Orman Yönetime yöneltilmesi gerektiği, zamanaşımı süresinin geçtiği, zarar ile iptal işlemi arasında illiyet bağı olmadığı, gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 160.092,24 tazminatın 12/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır....
nin Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde Burdur Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 09.12.1988 tarih, 1988/406 Esas - 1387 Karar ve 28.10.1988 tarih 1988/1386-990 Karar sayılı dosyalarında davaya konu taşınmazların Hazine'ye ait tapu içerisinde kaldığını belirterek tapu iptali ve tescil davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda davaya konu taşınmazın davalıya satılmadığı, Hazine'ye ait 1334 tarih ve 10 numaralı tapu kaydı içerisinde kaldığı, tapulu yerin zamanaşımı ile iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, eldeki davanın 15.08.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre; davaya konu ... parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... adına tespit ve 13.01.1983 tarihinde tescil edildiği, davalı Hazine'nin Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde Burdur Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 10.11.1988 tarih, 1988/936 Esas - 1090 Karar sayılı dosyasında davaya konu taşınmazın Hazine'ye ait tapu içerisinde kaldığını belirterek tapu iptali ve tescil davası açtığı, yapılan yargılama sonucunda davaya konu taşınmazın davalıya satılmadığı, Hazine'ye ait 1334 tarih ve 10 numaralı tapu kaydı içerisinde kaldığı, tapulu yerin zamanaşımı ile iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin 24.03.2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 20.10.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır...
-TL tazminatın tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği 18.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikle tahsilini istemiştir. Davalı Hazine, orman tahdidinin Orman Yönetimi tarafından yapıldığı ve bu işlem nedeniyle davacının tapusunun iptaline karar verilmiş olması nedeniyle husumetin Orman Yönetime yöneltilmesi gerektiği, zamanaşımı süresinin geçtiği, zarar ile iptal işlemi arasında illiyet bağı olmadığı, istenilen miktarın fahiş olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 451.446,31.-TL tazminatın 18.03.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....