"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 8.3.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 1.2.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 8.3.2006 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Davada 13.11.2003 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 5 milyon TL değerinde olduğu yazılıdır....
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E., 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E.,2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E., 2010/668 K. sayılı kararı). Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... ada ... parsel sayılı, tarla nitelikli, 21.161,61 m2 yüzölçümlü taşınmazın 1997 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden dava dışı Bayazıt Keşkekci adına tespit ve tescil edildiği, davacının 18.02.2000 tarihinde taşınmazı satın aldığı, Hazinece açılan ......
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E., 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E.,2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E., 2010/668 K. sayılı kararı). Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... ada ... parsel sayılı, tarla nitelikli, 21.161,61 m2 yüzölçümlü taşınmazın 1997 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden dava dışı ... adına tespit ve tescil edildiği, davacının 18.02.2000 tarihinde taşınmazı satın aldığı, Hazinece açılan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakan ...’nın vesayet altında olduğu dönemde 02.02.1960 tarih, 7 nolu tapu ile maliki olduğu taşınmazı satış suretiyle oğlu davalı ...’e temlik ettiğini, satış bedelinin düşük olduğunu, taşınmazın kadastro tespiti ile 700 ada 21 ve 42 parseller olarak tescilinden sonra imar ile 1484 ada 1 ve 2 parseller olarak tescil edildiğini, satış ihtiyacının bulunmadığını, mal kaçırmanın amaçlandığını, davalı ...’in yerleri akrabası diğer davalıya muvazaalı devrettiğini ileri sürerek ehliyetsizlik ve muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adlarına tesciline, olmadığı taktirde sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda 40.000,00.-TL.nin davalı ...’den tahsiline, bu da olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmazsa bakım alacağının tazmini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.04.2010 gün ve 2010/3239-4167 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....
Tüm eczacılar birlik yapı kooperatifi) adına 55/64 hissesinin satın alma ile tescil edildiği, 3972 sayılı parselde 3 hektar 351 m2'lik alanın ise 14/3/1988 tarihinde koruluk, yeşil alan, park, sahası ve yol olarak terkin edildiği, 3972 sayılı parselin ifrazı ile oluşan tazminata konu 6078 sayılı parselin ise 2402 m2 yüzölçümü ile tarla niteliğiyle paylaşma nedenine dayalı olarak 14/3/1998 tarihinde davacı şirket adına tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydına 28/8/1997 tarihinde 1. derece doğal sit alanında kalmaktadır şerhi işlendiği, Hazine tarafından 23/03/2005 tarihinde 6078 parselin kıyı kenar çizgisinde kaldığından tapu iptali ve tescili davası açıldığı, bozma kararları sonrası İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/130 E. - 2015/197 K. sayılı dosyasında görülen dava sonucu mahkemece tapu kaydının iptal edildiği ve bu kararın 03/11/2015 tarihinde kesinleştiği, davacı şirketin ise eldeki tazminat davasını 02/01/2013 tarihinde açtığı anlaşılmıştır....
Tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı BK. nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı bir ispat şekli olmayıp bir geçerlilik şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın dayandığı resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacı vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde hisse bedelinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.05.2007gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 11.03.1999 tarihli adi yazılı şekilde yapılan trampa sözleşmesine dayanarak ... ada 4 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmaz ise bahsi geçen trampa sözleşmesi gereğince mülkiyetini devrettiği 25705 ada 1 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile adına tescilini ve ödemiş olduğu 2.500,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 11.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.04.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan davalılar vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı Can Cansın mirasçıları, davacının edimlerini yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur....
Mahallesi ada ... parsel sayılı 3450 m² yüzölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın arazi kadastrosu sırasında ... parsel sayısı ile tespit ve tescil edildiği, 11.12.1990 tarihinde “hükmen ifraz-taksim” nedenine dayalı olarak 3450 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile Perihan Kılıçarslan adına tescil edildiği, daha sonra satışlar görerek en son 02.10.2001 tarihinde davacı adına satış ile tescil edildiği, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/130 E. - 2008/372 K. sayılı ilamı ile taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla tesciline karar verildiği, bu ilamın 23/06/2009 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 15.04.2015 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arazi niteliğindeki ... ili, ... İlçesi, ... Mahallesi ......