Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Motorlu bir araçta Davalı işletenin sorumluluğu, B.K.’nun 55. Maddesine göre adam çalıştıranın sorumluluğu ilkelerine dayalı olup işletenin, aynı yasanın son bendine göre kusurlu çalışanına rücu imkanı bulunmaktadır. Bu durumda; davalı ... KTK 86. ve BK 55 maddeleri uyarınca sorumluluktan kurtulmayı gerektiricek deliller ileri sürüp ispatlayamamasına, davalı ...'ın kasten mala zarar vermekten mahkumiyetine karar verilmesinin davalı belediyenin çalıştıran olarak ... borcunu yerine getirmesine engel teşkil etmiyeceğine göre hem adam çalıştıranın sorumluluğu hem de araç malikinin sorumluluğu kuralları gereğince davalı ...'nın diğer davalılar ile birlikte zararlarından müteselsilen sorumlu tutulması gerekmektedir. Mahkemece bu hususun göz önünde bulundurulmayarak yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Trafik Bilirkişisinin raporunda davacının %100 kusurlu, davalı sürücünün kusursuz olduğunu bildirdiği, bu nedenle davacının ...'e karşı açtığı davanın davalının kusursuz olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, diğer davalı İzmir Ulaşım Hizmetleri Mak. San. A.Ş'nin ise davacının yaralandığı aracın ayakta yolcu taşıyan belediye otobüsü olduğu ve tanık anlatımlarına göre davacının otobüse bindiği sırada otobüste boş yerler olduğu, davacının tümüyle kendi kusuru nedeniyle yaralanması olayında kusura dayalı ya da kusursuz herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davacının her iki davalıya açtığı davasının reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

      İhtisas Dairesi’nin raporunda, müvekkil şirkete sigortalı ... plakalı araç sürücüsünün hiçbir kusuru bulunmadığını, sürücünün kusursuzluğu sebebiyle araç işletenin sorumluluğu olmadığı hallerde sigortacısının da sorumluluğu doğmayacağından müvekkil şirketin de bir tazminat sorumluluğu bulunmadığını, Geçici İş Göremezlik Zararı ve Tedavi Giderlerinin trafik poliçesi teminatı kapsamında olmadığını ve ... tarafından ödenmesi gerektiğini, talep edilen belgeli tedavi giderlerinden müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkil şirketin faizden sorumluluğu olmadığını olsa dahi dava konusu haksız fiil olması nedeniyle davaya yasal faiz uygulanması gerektiğini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir. ... ... ... cevap dilekçesinde özetle: " Dava konusu uyuşmazlığık rücuen tazminat olduğundan iş bu davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir....

        Kat karşılığı konut inşaatı yaptırılmak üzere ihale düzenlenmiş, T3 ile Demirli İnşaat-İslam Demirli arasında 22/04/2013 tarihinde kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalanarak bu sözleşme kapsamında Demirli İnşaat-İslam Demirli'ye yer teslimi yapılmış ve bu tarihten sonra yangın meydana gelmiş ise de, olayda davacı tarafından yapı malikinin sorumluluğuna dayanılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, yapı malikinin sorumluluğu kusursuz sorumluluk olup, kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle binanın Demirli İnşaat-İslam Demirli'ye teslim edilmiş olması illiyet bağını kesen bir sebep değildir. Davalı bina maliki olarak kusursuz sorumluluğu gereğince binanın bakımı ve korunması ile sorumlu olup, gerek itfaiye raporunda gerekse bilirkişi raporunda kimliği belirsiz kişilerce binaya ısınmak maksadıyla girilerek ateş yapılması neticesinde yangın olayının meydana geldiği ifade edildiğinden bakım ve denetim eksikliği nedeniyle davalının sorumlu olduğu açıktır....

        Buna göre, davalı ... şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, kendisine sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır. Somut olayda mahkemece, hükme esas alınan ATK raporuna göre davacının yolcu olarak bulunduğu davalı ....'ye zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olan aracın kusursuz, karşı aracın % 100 kusurlu olduğunun belirtilmesine göre, sigortaladığı aracın kusursuz olması nedeniyle davalı zorunlu trafik sigortacısı ....'nin sorumluluğu doğmayacağından davanın davalı ... yönünden reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... AŞ vekilinin ve dahili davalı Ege Sigorta AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine, bu aşamada gerek görülmemiştir....

          Sigorta A.Ş. nezdinde ... numaralı Zorunlu Trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin iş bu sigorta poliçesine istinaden sorumluluğu sakatlanma ve ölüm kişi başına 330.000,00- TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğu da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacının iddia ettiği kalıcı sakatlığının tespiti için rapor alınması halinde, hazırlanacak raporda trafik sigortası genel şartları gereği özürlülük oranının dikkate alınması ve yönetmeliğe uygun olarak tanzim edilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu hususta sorumluluk tamamen sosyal güvenlik kurumuna ait olduğunu, mevzuatlar kapsamında sigorta şirketlerinin prim aktarımı yapmama inisiyatifi bulunmadığını, aksi düzenlenmediğini...

            Yani sorumluluk sigortalarında (Trafik Sigortasında ve Taşımacılık Sigortasında) sigortacı, sigorta ettirenin (taşımacının-işletenin) hukuki sorumluluğunu üstlenmiş bulunduğundan, sürücü kusursuz ise, sigortacı tazminat ödemez. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde açıkça belirttiği üzere meydana gelen kazada cismani zarar nedeniyle yolcu olarak bulunduğu otobüsün zorunlu karayolu taşımacılık sigortasına dayanarak davalı ... şirketine karşı maddi tazminat talep etmiştir. Davacı kaza sonrası beyanında davalıya sigortalı otobüs sürücüsüne muavinlik yaptığını belirtmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında dava konusu edilen somut olaya bakıldığında; hükme esas alınan kusur bilirkişisi raporuna göre davacının içinde bulunduğu otobüs sürücüsü kusursuz karşı araç sürücüsü kusurlu bulunmuştur. Davacının bulunduğu araç sürücüsü kusursuz olduğundan, bu durumda taşımacıdan ve onun sorumluluğunu üstlenmiş olan taşıma sigortasından tazminat istenemez....

              Yargıtay kararlarında, öğretide bina ve yapı malikinin sorumluluğunun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" "olağan sebep sorumluluğu" olarak isimlendirilen bir kusursuz sorumluluk halidir. Zarar ile özen eksikliği arasında uygun nedensellik bağının sorumluluk için yeterli olup özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi durumlarda kusur aranmayacaktır. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Başka bir anlatımla,bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının yapımı veya bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile yapımı veya bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması gereklidir....

              un söz konusu aracı 28/12/2011 tarihinde yaşı küçük ve ehliyeti olmamasına rağmen kullanmaya çalışarak kaza yaptığını, kaza nedeni ile araçta maddi hasar meydana geldiğini, ehliyetsiz araç kullanma nedeniyle trafik cezası ödediğini ve oluşan zararları karşıladığını, davalı tarafın bu zamana kadar ödemeye yanaşmadığını belirterek; 12.817,50 TL zararın ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı; olay günü oğlu ...'in hiçbir zorlama ve ısrarı olmaksızın davacının kendi rızası ile aracı vererek kullanmasını sağladığını, kusurun davacıya ait olduğunu, araç kiralama sözleşmesine göre aracın üçüncü şahıslara kullandırılmaması gerekirken davacının belirtilen hükmü ihlal ettiğini, aracı oğluna verirken her türlü sorumluluğu üzerine aldığını, ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, trafik para cezasının davacı adına düzenlendiğini savunarak; davanın reddini istemiştir....

                Taşınmaz malikinin sorumluluğu Türk Medeni Kanununun (TMK) 730. maddesinde düzenlenmiştir. Taşınmaz maliki, mülkiyet hakkının sınırlarını aşarak başkalarına zarar verir veya zarar verme tehlikesi yaratırsa zarara uğrayan kişiler, zararlarının parasal olarak giderilmesini ve eski hale getirilmesini veya zarar tehlikesi bulunduğu hallerde bunun önlenmesini dava yoluyla isteyebilirler. Taşınmaz malikinin sorumluluğu kusura dayanmayan, yasanın emrettiği özen gösterme borcunun ihlaline dayanan bir kusursuz sorumluluk hali olup bu sorumlulukta kurtuluş kanıtına yer verilmemiştir. Taşınmaz malikinin sorumlu tutulabilmesi için taşınmazın kullanılması ile zararlı sonuç arasında "nedensellik bağı" bulunmalı ve bu bağ, zarar görenin veya üçüncü kişinin kusuruyla ya da önlem alınsa dahi karşı konulamaz doğa olayı ile (mücbir sebeple) kesilmemiş bulunmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu