Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tutanağının da aksinin ispat edilmemiş olduğunu, kaza tespit tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli resmî belge niteliğinde olduğunu, yerel mahkemece davalı aracında kazaya ilişkin hasar izinin tespit edilemediği yönünde varılan sonucun dosya kapsamı ile uygun olmayıp hatalı olduğunu, davalı aracının kazaya karıştığının keşfen yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olduğunu, müvekkilinin maddi zarara uğramasına neden olan trafik kazasının, davalı T3'a ait araç sürücüsünün trafik kurallarına hiçe sayan kast ve kusurlu eylemleri neticesinde meydana geldiğini, bu hususun dosyadaki bilgi ve belgeler, kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamındaki 25.03.2019 tarihli bilirkişi heyet raporu, 08.04.2019 tarihli bilirkişi raporu ve 20.01.2020 2019 tarihli bilirkişi raporu ile de sabit olduğunu, yerel mahkemece kazanın hangi şartlarda meydana geldiğini doğrulayacak somut delil bulunmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğunu, kaza tespit tutanağındaki 34 XX 357 plakalı araca ait marka-cins bilgisi...

a çarpmak suretiyle muris sigortalının duvar ile ağaç arasında sıkışması ile gerçekleştiği, Kurum tarafından olayın iş kazası olarak değerlendirilmediği, ceza yargılamasına ilişkin bilirkişi raporunun, olay yeri tespit tutanağının, davalı inşaat işyerine ait inşaat ruhsatının getirtildiği, olay yerinde keşif yapılmak suretiyle hazırlanan 27/10/2014 tarihli bilirkişi heyet raporunun dosyaya sunulduğu, yargılama esnasında tanıklarının dinlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacı murisinin uğramış olduğu trafik kazasının meydana geldiği yer davalı işyeri alanı dışında olmakla 5510 sayılı Yasa 13.madde hükümleri şartlarının oluşmadığı ortadır. Bu doğrultuda Mahkemece iş kazasına ilişkin olarak kurulan tespit hükmü hatalı olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle,davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, şirketleri tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan araca, davalının sürücüsü olduğu aracın % 100 kusurlu olarak çarpmasıyla trafik kazası meydana geldiğini, sigortalılarına ait aracın bu kazada hasarlandığını, ekspertiz tarafından belirlenen 9.230,45 TL. hasar bedelini sigortalılarına ödeyerek haklarına halef olduklarını, ödedikleri bedelin karşı araç sürücüsü davalıdan rücuen tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğü'nün 2013/1628 Esas sayılı dosyasında başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini, davalının takibe vaki haksız itirazının iptali ile takibin devamını, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın davaya ilişkin delillerini müvekkil şirkete iletmemiş olduğunu, HMK madde 121 uyarınca davaya ilişkin delilerin taraflarına iletilmesini, 02.03.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası için iş bu davanın 28.01.2022 tarihinde, yani 2 yıldan daha uzun süre sonra açılmış olmasından dolayı zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, Maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının tek taraflı beyanlara göre düzenlenmiş olduğunu, müvekkil şirket nezdinde sigortalı olan aracın tam plaka bilgisinin dahi bulunmadığını, sigortalı aracın işbu davaya konu kazaya karışmamış olduğunu, kaza ile sigortalı araç arasında illiyet bağının mevcut olmadığını, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkil şirketin davacı tarafından ödenen tutarın tamamından sorumlu olmadığını, müvekkil şirkete yapılan ihbar tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olacağını ancak davacı tarafın dava öncesinde müvekkil şirkete...

        Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; başvuru konusu trafik kazası nedeniyle müvekkil şirkete davacı tarafından hasar onarım rücu talebinde bulunulduğunu ve buna istinaden ... numaralı hasar dosyası açıldığını, kaza sırasında poliçenin mevcut olmadığını ve kaza sonrasında tanzim edildiğini, davacı tarafın başvurusuna istinaden ilgili kazanın araştırıldığı ve ibraz edilen evrakların incelendiği, trafik poliçesinin 28/09/2018 saat 16:30'da düzenlenmiş olduğunu, tutanağın ise 29/09/2018'de doldurulmuş olduğunu, mağdur araç sahibi ... ile 20/11/2018 günü ... ilinde bir araya gelindiğini, kendisine poliçe tanzim tarihi ile düzenlenen anlaşmalı kaza tespit tutanağındaki tarihlerin arasında 1 günlük boşluk olması ve bu durumun şüphe oluşturması sebebiyle kaza tarihi ve saatinin ne zaman olduğu sorulduğunda 28/09/2018 günü kazanın meydana geldiği daha sonra ......

          Sigorta A.Ş vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle;kazanın davacının kusuru sebebiyle meydana geldiği, Poliçe Özel ve Genel Şartlarına açık ve net bir aykırılık olması sebebiyle açılan davanın haksız olduğunu, kaza tespit tutanağının sonradan tanzim edildiğini, bu tutanak ile talep de bulunulduğu için şirketin ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, hangi araçların kazaya karıştığının kaza görüntüleri ile mevcut olduğundan kesin olarak tespit edilmesi ve hasar araştırılması yapılması gerektiğini ifade ederek kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava; trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir....

            e ait ve onun kardeşinin sevk ve idaresindeki aracın davacıya ait araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalının %100 kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/84 D.İş nolu dosyasında tespit edilen 2.750,00 TL hasar bedeli ile ayrıca 2.000,00 TL değer kaybı ve 4 günlük ikame araç gideri 400,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine verilmesini talep etmiştir. Davalı ...; kendisinin kusuru olmadığını ve davacı tarafın kusurlu olduğunu, kusuru olsa da trafik sigortasına müracat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine verilmesini talep etmiştir. Dahili davalı ...; mahkemedeki beyanında, aracın sürücüsünün kendisi olmadığını, asıl mağdur olan tarafın kendileri olduğunu beyan etmiştir....

              Dava, iki taraflı trafik kazası nedeniyle davacıya ait ... plakalı araçta oluşup karşı araç olan ... plakalı aracın ... poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmayan hasar bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olmakla hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; sigorta kapsamında kalan rizikonun gerçekleştiğini ispat yükü davacıda, gerçekleşen rizikonun teminat dışında kaldığını ispat yükü ise sigortacıda olup her ne kadar davacı tarafından sunulan trafik kazası tespit tutanağı ile mahkememizce dinlenen tutanak mümzilerinden araç sürücüsü davacı tanığının ifadelerine göre davalıya sigortalı aracın park halindeki davacıya ait araca kafa kafaya çarpması suretiyle aracının hasarlanmasına rağmen zararının karşılanmadığından bahisle eldeki davaya konu icra takibi başlatılmış ise de mahkememizce yapılan...

                Davalılar ... ve ... vekili aşamalarda zamanaşımı itirazında bulunmuşsa da, davalıların cevap dilekçesi sunmamaları, zamanaşımının bir def’i olması ve ihtiyarı dava arkadaşlığında bir davalının öne sürdüğü zamanaşımı itirazının diğerlerine sirayet etmeyeceği gözetilerek, bu davalıların zamanaşımı itirazının usulüne uygun olmadığı anlaşılmıştır. 04/06/2023 tarihli usulüne uygun ve denetimli bilirkişi raporu uyarınca dava konusu trafik kazasında davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Davalılar kaza tespit tutanağının gerçeği yansıtmadığını, davacı sürücünün bir başkası olmasına rağmen kazadan sonra yer değiştirdiklerini ileri sürmüştür. Davalıların bu iddiası, kaza tespit tutanağının davalı sürücü tarafından imzalanması ve kaza tespit tutanağının aksini gösteren bir delil sunulmadığından mahkememizce kabul edilmemiştir....

                  Sigortaya hasar nedeniyle sigorta bedelini almak amacıyla başvurduğunun anlaşılması karşısında, bu tarihlerdeki kaza tespit raporları ile varsa fotoğrafları ile sigorta bedeli başvuru dosyaları getirtilerek dosyanın konusunda uzman olan bilirkişi heyetine tevdi edilip, olayın trafik kazası şeklinde meydana gelip gelmeyeceği, trafik kazası tutanağındaki bulguların fenne uygun olup olmadığı hususlarında rapor aldırılması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu