Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Talep, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkin açılan davada, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması ile talep edilen tazminatı karşılayacak değeri haiz olan yolcu otobüsü üzerine ihtiyati haciz konulmasına yönelik talebin reddi kararına itiraza ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması demek olan ihtiyati haciz İİK'nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, muaccel alacaklarda alacağın vadesinin gelmiş olması ve alacağın rehinle temin edilmemiş olması şartları aranır....

AŞ vekili, davanın ve ihtiyati haciz talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece, 04.09.2015 tarihli karar ile davacılar vekilinin yerinde görülmeyen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ara karar, davacılar vekili tarafından tarafından temyiz edilmiş, gerekçeli mahkeme kararının yazılmasına dair Daire'nin 16.11.2015 tarih ve 2015/15281 E-2015/12236 K sayılı geri çevirme kararı üzerine, mahkemece 21.03.2016 tarihli karar ile “...ihtiyati haciz kararının dayanağı alacak trafik kazasından kaynaklanmakta olup, niteliği itibari ile haksız fiillerden olduğu, özü itibari ile tazminat istemine yönelik olan bu davada, kusur oranının ve zararın tespiti incelemeyi gerektirdiğinden alacak likit ve muaccel olmadığı, bu itibarla İİK'nun anılan maddesindeki ihtiyati haciz isteminde bulunabilmek için aranan koşullar somut olayda gerçekleşmediği...” gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

    İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından, meydana gelen trafik kazası sonucunda büyük zarara uğradıklarını, aynı düzeyde bir araç alamadıklarını, bu nedenle verilen ret kararının yerinde olmadığı ileri sürülerek kararın kaldırılması talep edilmiş ise de; Dosyada mevcut deliller kapsamında yapılan değerlendirmede, meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı tarafın zarara uğradığının sabit olduğu, kaza tarihi itibariyle davalının tazmin borcunun muaccel olduğu, bu nedenle alacaklının talep ettiği ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi yerinde olmadığından, mahkemece verilen kararın kaldırılarak, dava konusu edilen 2.000,00 TL üzerinden %15 teminat ile ihtiyati haciz kararı vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.İstinaf Kanun Yoluna Başvuran İhtiyati Haciz İsteyen Davacının İstinaf Başvurusunun KABULÜ İle, Sinop 1....

    Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara kararın süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacılar vekili, davalı ...’nın murisinin sürücü olduğu araç içinde bulunan davacıların desteğinin meydana gelen tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini belirterek davacılar için toplamda 80.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, alacağın muaccel olmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararı da verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş; ara karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Davacılar vekilinin geçici hukuki korumaya ilişkin isteminin değerlendirilmesi neticesinde ilk derece mahkemesince alınan 29/11/2022 tarihli ara kararla; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, hükmedilebilecek tazminat miktarının henüz belli olmadığı, bu kapsamda verilebilecek ihtiyati haciz ve tedbir miktarının belli olmadığı, ayrıca davanın tazminat davası olması nedeniyle davalılara ait taşınmaz ve taşınırların dava konusu olmadığı gerekçesiyle, davacı tarafın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davacılar vekili tarafından; koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, istemlerinin reddi yönündeki ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Dava; trafik kazasına bağlı ölüm ve cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. (1)Bilindiği üzere; HMK'nın 389.maddesinde, mevcut durumda meydana gelebilecek bir...

        Bu açıklamalar ışığında dosyanın incelenmesinde; dosyada bulunan kolluk tarafından düzenlenen Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile Trafik Kazası Alkol Tespit Tutanağının manevi tazminat istemi bakımından, alacağın varlığına ve muaccel olduğuna ilişkin kanı oluşturacak nitelik taşıdığı ve bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun da bulunduğu gözetilerek; davacıların davalı sürücü T6'ya karşı açtıkları manevi tazminat davası yönünden, İİK'nin 257'nci maddesinin 1'inci fıkrası kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddedilmesi doğru görülmemiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 24.11.2021 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin İ.İ.K 257 maddesinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacılar vekili; davaya konu somut olayda ölümlü trafik kazasına bağlı bir manevi tazminat davası olduğunu, dolayısı ile haksız fiilden kaynaklanan tazminatın davalarında tazminat yükümlülüğünün olay tarihi itibariyle muaccel hale geldiğini, bu durumda ise geçici hukuki koruma yollarından biri olan ihtiyati hacizde yakın ispat koşulunun gerçekleşmediğini, bu nedenle ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu açılan manevi tazminat davasıdır....

        İstinaf talebinde bulunan ihtiyati haciz isteyen davacılar vekili dilekçesinde özetle, yerel mahkemece verilen ihtiyati haczin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, davalarının trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, davalıların dava süresince adlarına kayıtlı bulunan menkul, gayrimenkul ve motorlu taşıtların 3. kişilere devrinin önlenmesi ve müvekkillerinin hak kaybına uğramaması için mahkemece verilen ret kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş ise de; Dosyada mevcut deliller kapsamında yapılan değerlendirmede, meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı tarafın zarara uğradığının sabit olduğu, kaza tarihi itibariyle davalının tazmin borcunun muaccel olduğu, bu nedenle alacaklının talep ettiği ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi yerinde olmadığından, mahkemece verilen kararın kaldırılarak, dava konusu edilen 200.000,00 TL üzerinden %15 teminat ile ihtiyati haciz kararı...

        Şahıslara devrini önlemek maksadıyla Teminatsız Olarak İhtiyati Haciz Konulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, 21.12.2022 tarihli ara karar ile, davacının alacağının varlığının yargılamayı gerektirdiği, dolayısıyla ihtiyati haciz için gerekli koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebimizin reddine karar verilmiş ise de kararın yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan şartların gerçekleştiğini, 08.10.2022 Tarihli trafik kazası sonucu davacıların yakınları olan Miraç Ömür İNCE vefat etmiş olup, desteklerin ölümü sebebiyle davacıların maddi ve manevi zararının büyüklüğünün tartışmasız olduğunu, haksız fiil tarihi itibariyle de davacıların maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğini, İcra ve İflas Kanununun 257.maddesi " vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir." demekte olup dava konusu...

        Davacının, iş bu davada şimdilik maddi tazminat olarak talep ettiği 1.000,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafından da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu, kaldı ki maddi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karar verilmesi halinde dahi talep edilen maddi tazminat miktarı ile sınırlı şekilde ihtiyati hacze karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla somut olayda maddi tazminat talebi bakımından ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu