İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda;".......6356 sayılı sendikalar ve toplu iş sözleşmesinin kanununun 34.maddesine göre, bir toplu iş sözleşmesi aynı iş kolunda bir veya birden çok iş yerini kapsayabilir. Bir gerçek veya tüzel kişiye veya bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı iş kolunda birden çok iş yerinin bulunduğu iş yerlerinde toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir. denilmektedir. Yargıtay 9. H.D nin 11/04/2018 tarihli 2018/3889 Esas 2018/8383 Karar sayılı kararında, ''Toplu iş hukukunda toplu iş sözleşmesi ünitesi olan işletmeden söz edebilmek için kural olarak aynı iş verene ait, aynı iş kolunda yer alan iş yerlerinin bulunması gereklidir. İşverenin işletme kapsamındaki iş yerleri için ancak tek bir toplu iş sözleşmesi yapılabilir. Bu toplu iş sözleşmesi ise işletme toplu iş sözleşmesidir....
Gerekçe: Dava, ... tarafından yapılan olumlu yetki tespitinin iptaline ilişkindir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 79. maddesine göre “Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” 6356 sayılı Kanun'un 2/1-c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlıktır....
Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.”6356 sayılı Kanun'un 2/1- c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlıktır.Toplu iş sözleşmesinin yapılması ve yetki tespitine itiraz ile ilgili hükümler 6356 sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesi Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir....
nin toplu iş sözleşmesi yapmaya hukuken yetkili olduğunu, 6356 Sayılı kanunun 49. Maddesi hükmü gereğince işveren tarafından toplu görüşmeye gelmemesi, geldiği halde görüşmeye başlamaması veya toplantıya devam etmemesinin bir uyuşmazlık hali olarak belirlendiği ve toplu iş uyuşmazlığının varlığını gösteren hallerden biri gerçekleştiğinde de bunun görevli makama bildirilmesi zorunluluğunun getirildiği ve bildirim yükümlülüğüne uyulmaması halinde işçi sendikasının yetkisinin düşeceği sonucuna bağlandığı, konuya ilişkin olarak adı geçen iş yerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğuna ilişkin davacı ... Sendikasına 05/09/2013 tarihli ve 13863 sayılı yetki belgesinin verildiği ve söz konusu yetki belgesinin adı geçen sendikaya 13/09/2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davacı sendika tarafından toplu iş sözleşmesi görüşmelerini başlatabilmek için 15 günlük yasal süre içerisinde kalan 26/09/2013 tarihinde .......
155 işçi çalıştığını, Sendikanın 76 üyesinin bulunması sebebi ile Yasanın aradığı çoğunluğu sağladığını bildirdiğini ancak bu tespitin hatalı olduğunu, davalı Sendikanın başvuru yaptığı tarih olan 04/11/2015 tarihi itibarıyla Havran adresindeki işyerinde 157, Beşiktaş adresindeki işyerinde 91 olmak üzere toplam 248 işçinin çalıştığını, toplu iş sözleşmesi için yetki tespiti yapılırken davacı şirkete ait işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısının 248 olarak dikkate alınması gerekirken tespit yazısında işletme genelindeki toplam işçi sayısının 155 olarak hesaplanmasının açıkça hatalı olduğunu ve yasaya aykırı olduğunu, çoğunluk tespitinin işyeri toplu iş sözleşmesi esasına göre % 50 olarak yapılması gerekirken işletme toplu iş sözleşmesi esasına göre hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu iddia ederek, yapılan yetki tespitine karşı itirazlarının kabulü ile, T.C. ...’nın 12/11/2015 tarih ve 74038328-103-E.25593 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline, aynı kanunun 42. maddesi uyarınca...
Kararın temyiz edilmesi hâlinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar. (2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz. (3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.” Öncelikle belirtmek gerekir ki, 6356 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 2. fıkrasında yer alan düzenlemenin yetki süreci devam ederken ortaya çıkan ve çözümü aynı maddenin 1. fıkrasında özel olarak düzenlenen işkolu tespit prosedürü ile mümkün olan işkolu uyuşmazlıklarıyla sınırlı olarak değerlendirilmesi gereklidir. Davacı işverenin ... ve ...‘da bulunan işyerlerinin yetki tespit tarihinde hangi işkolunda kayıtlı olduklarının tespiti gerekmektedir....
Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.” 6356 Sayılı Kanun'un 2/1- c maddesine göre görevli makam; işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlıktır. Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 Sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir....
Maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık halleri gözetilerek yapılan istinaf incelemesinde; Dava, sendikanın 20/05/2019 tarihli yetki belgesinin geçersiz olduğunun, hükümsüz kaldığının tespitine ilişkindir. Sendikalar ve toplu iş sözlemesi kanununun 60. Maddesine göre grev kararı 50. Maddenin 5. Fıkrasında belirtilen uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden itibaren 60 gün içerisinde alınabilir ve süre içerisinde 6 iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilir. Bu süre içerisinde grev kararının alınmaması veya uygulanacağı tarihin karşı tarafa bildirilmemesi halinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşer. Uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren grev kararının kendisine tebliğinden itibaren 60 gün içinde grev kararı alabilir ve bu süre içersinde 6 iş günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilir......
İş Sendikası tarafından işyerinde yetki tespitinde bulunulması üzerine işyerinde 06.09.2011 başvuru tarihi itibariyle 77 işçinin çalıştığı, bunlardan 42 işçinin Birleşik Metal İş Sendikası’na üye olduğunun tespit edildiğini, yetki tespitinde bir hata olmadığını, sendika tarafından üye kayıt fişlerinin üç iş günü içinde işverene verilmemiş olmasının yetki tespitinin iptalini gerektirmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
T3 Türkiye İş Kurumu Şanlırfa İl Müdiirlüğü'ne 13.0.7.2020 tarihinde 6154630 numaralı başvuru ile davanın kayıt altına alındığını ve iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu Davalı T6-İş Sendikası'nın 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'na ekli (I) no'lu cetvelde yer alan "Dokuma, Hazır Giyim ve Deri "işkolunda kurulu bir sendika olduğunu, Şirketin faaliyet konusunun hazır giyim olduğunu, Yapılan yetki tespitinde müvekkil şirkette çalışan işçi sayısı ve sendikaya üye işçi sayısı tespitinin hatalı yapıldığını, müvekkil şirketin işyerlerinin hep birlikte bir bütünlük oluşturduğunu, bu işyerlerinin bölünerek sadece bir kısmının toplu iş sözleşmesi kapsamına alınmasının hukuken olanaksız olduğunu, bu tespit şeklinin Bakanlık uygulamasına ve bu konudaki Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, tüm birimleriyle birlikte bir işyeri veya işletme bütünlüğü oluşturan müvekkil Şirkette T6-İş Sendikasının yetkili olabilmesi için sendikanın sağladığı sayının yetersiz olduğunu...