Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnşaat nedeniyle temliken tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 20.10.2011 gün ve 2011/11846-12360 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılardan bir kısmının vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dairemizin, 20.10.2011 tarihli ve 2011/11846-12360 sayılı ilamı ile dava konusu 320 ada 6 parsel sayılı taşınmazda 1/4 pay maliki ...'ın 15.04.2006 tarihinde öldüğü, mirasçısı ...'...

    Somut olayda; Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı savunma yoluyla tescil istemiştir. Gerçekten Türk Medeni Kanununun 725. maddesi hükmü gereğince taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ancak bunun mahkemeden savunma yoluyla değil, dava açarak talep edilmesi gerekir. Açılacak davanın da yargı harcına tabi olacağı kuşkusuzdur. Bu saptama ışığında davacının daha evvel temliken tescil istemli bir dava açtığı kabul edilemez. Buna göre, Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/225 E. 2006/123 K. dosyası ile açılan davada davalı elatmanın önlenmesi ve kal istemiş,; eldeki davada ise, o davada kal'ine karar verilen balkon ve merdivenin değerinin arzın değerinden fazla olması nedeniyle temliken tescil isteminde bulunmuştur. Kesin hüküm olgusunda aranması gereken dava sebepleri (dayanılan vakıalar) ilk dava ile sonradan açılan bu davada farklı olduğundan, kesin hüküm söz konusu değildir....

      İyi niyet savunmasının içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Somut olayda, mahkemece temliken tescil talebi hakkında gerekli inceleme, uygulama ve araştırmanın yapılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken Y.1.HD'nin 2012/16674 E. 2013/4331 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere bir araştırma ve inceleme yapılmamış olup, temliken tescil talebi hususunda da olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu hususta da bir değerlendirme yapılmadığından davalı tarafın istinaf başvurusunun ve mahkeme kararının esası incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Boyabat Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19/04/2019 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat ve temliken tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07/01/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2009 ve 17.05.2010 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale ve kal olmadığı takdirde tazminat, davalı-karşı davacılar tarafından 06.05.2009 ve 07.09.2010 tarihlerinde verilen dilekçelerle temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin meni ve kal talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne, karşı davaların da kabulüne dair verilen 27.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacı ... mirasçıları vekili, bir kısım davalı-karşı davacılar vekili taraflarından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava men'i müdahale ve kal olmadığı halde tazminat, karşılık dava ise temliken tescil talebine ilişkindir....

          Davalı-birleşen dosya davacısı ... birleşen davasında; taksim krokisindeki sınırı aşan bölüm yönünden 208 ada 13 nolu parselin tapusunun iptali ve adına tescilini istemiş, yargılama sırasında da 26.08.2002 tarihli dilekçesiyle davasını kısmen ıslah ettiğini belirterek, taleplerini temliken tescil isteğini de eklemiş, aynı taleplerini 31.01.2003 tarihli dilekçesi ile de açıklayarak tekrarlamıştır. Öyle ise, mahkemece birleşen davadaki isteğin kadastro öncesi yapılan taksim krokisindeki sınırı aşan bölüm yönünden 208 ada 13 nolu parselin tapusunun iptali ve tescili ile sonradan kısmi ıslah ile 13 nolu parseldeki bahçe duvarına kadar olan bölüm yönünden de temliken tescil olduğunun göz ardı edilerek, birleşen davadaki isteğin sadece temliken tescil niteliğinde olduğu ve davalı-birleşen dosya davacısının iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz Hal böyle olunca, davalı-birleşen dosya davacısı ...'...

            Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724 ve 725. maddelerine dayalı temliken tescil istemine ilişindir. Mülkiyet hakkı sahibi davacı ve taşınmaza sonradan malik olarak HUMK.nun 186. maddesinden yararlanan davacı davalı ve karşı davacı kooperatifin maliki bulunduğu 1318 parsele bina yaparak elatmasının kal suretiyle önlenmesini istemiştir. Mahkemece uygulama sonucu 1318 parselin çap kapsamında kaldığı anlaşılan vaziyet planına göre 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin kali suretiyle kooperatifin elatmasının önlenmesini bilirkişinin taşkın yapı olarak krokisinde işaret ettiği 23 numaralı bağımsız bölüm maliki davalı ve davacı kooperatif değil, dava dışı ... olduğundan 23 numaralı yapı ile ilgili davanın reddine karar verilmiştir....

              Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir. Taşılan arazi malikinin devir borcu eşyaya bağlı bir borç olduğundan inşaat maliki hakkını taşılan arazinin her malikine karşı kullanabilir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Temlik ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 725. md. kapsamında temliken tescil ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı/karşı davalı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istenmesi, davalı/k.davacı vekili tarafından 07.09.2009 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 04.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın yıkım suretiyle önlenmesi ve ecrimisil tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayanarak temliken tescil isteminde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu