Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, taşkın yapı sahibi TMK'nun 725/2. maddesindeki talep hakkından yani temliken tescil talebinden (tapu iptal ve tescil) yoksundur. Bu halde arsasına taşılan komşu, taşkın yapının kaldırılmasını her zaman sağlayabilir. Ancak itirazın yapılmaması, taşkın yapıya rıza göstermek anlamına gelmez. Nitekim susma bir hukuki işlem de değildir. Sınır taşkınlığının bilinmemesi nedeniyle itirazda bulunmamak, hiçbir zaman komşu arsa sahibi aleyhine sonuç doğurmaz. İtirazın yapılmaması durumunda taşkın yapı sahibi TMK'nun 725/2. maddesindeki talep hakkından yani temliken tescil talebinde bulunabilir. Yargısal uygulamalarda, kadastro görmüş, çapa bağlanmış yerlerde iyiniyetin ispat şekli kısıtlanarak, adeta resmi belgelerle ispat edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Bu durumda çaplı taşınmaza kendi malzemesi ile yapı yapan kimse, kural olarak iyiniyet savunmasında bulunabilir veya açtığı temliken tescil davasında iyiniyetli olduğunu iddia edebilir....

DAVA: Tevzi kaydına dayalı olarak tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir....

KARAR : Davanın açılmamış sayılmasına Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen el atmanın önlenmesi, kal ve savunma yoluyla ileri sürülen TMK’nin 725. maddesine dayalı temliken tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Hiç kuşkusuz, yasanın öngördüğü bütün koşullar gerçekleşse bile bir taşınmazın üzerindeki yapı sebebiyle bağımsız bir taşınmaz olarak tescili yani temliken tescil davasının kabulü için yasalara göre ifrazın olanaklı bulunması da gerekir. Eldeki davada, yetkili mercii olan Belediye 13.12.2004 tarihli yanıtında, taşınmazın 1500 m2’den az olmamak kaydıyla ifraz olanağı bulunduğunu belirttiğinden oysa temliken tescil davasına konu taşınmaz bölümü 1500 m2’den az olduğundan Türk Medeni Kanunu’nun 724. maddesine dayalı temliken tescil davasının kabulüne olanak yoktur. O yüzden davacının mülkiyet aktarım istemine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir....

      Bu iki koşulun varlığı halinde taşkın yapı maliki uygun bir bedel ödeyeceğini bildirerek açacağı yenilik doğurucu nitelikteki temliken tescil davası ile taşkın kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebilir. Ayrıca, iyiniyet savunmasının yukarıda açıklanan niteliği dikkate alınıp, bu savunma içerisinde temliken tescil isteğinin de bulunduğu kabul edilerek, tescil talebi,ayrı bir davaya gerek olmaksızın açılan davada savunma yoluyla da ileri sürülebilir. Esasen bu kuralın uyuşmazlıkların en kısa sürede sağlıklı biçimde çözümlenmesi ve dava ekonomisi yönünden büyük yarar sağlayacağı da kuşkusuzdur....

        Hemen belirtilmelidir ki; Hukuk Genel Kurulunun 13.06.1984 günlü ve 1982/358- 1984/710 sayılı, 26.10.2005 tarih 2005/14- 587 E. 2005/609 Karar, 2010/4- 4 Esas 2010/56 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, yıkım istekli davalar ile temliken tescil davalarında tapu kayıt maliklerinin tamamının davacı ve davalı olarak davada yer almaları gerektiği tartışmasızdır. Yine Yargıtay 14. H.D.'nin 2016/10756 E. ve 2017/2165 K. sayılı ilamında; " Ayrıca TMK 725. maddesine dayalı taşkın inşaat nedeniyle temliken tescile ilişkin karşı davada 3088 ada 2 parsel sayılı kat irtifakı kurulu taşınmazın davacı şirket dışında dava dışı bağımsız bölüm maliklerinin bulunduğu halde davada davacı olarak yer almadıkları anlaşılmıştır. Tüm maliklerin birlikte davacı olarak davada yer almaları ve 3088 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tüm maliklerine karşı davanın yöneltilmesi gerekir."...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.01.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair verilen 28.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil mümkün olmaz ise ağaç ve ev niteliğindeki muhdesatın davacılara ait olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine yazılması isteğine ilişkindir....

          Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamından sonra tapu iptal ve tescil davası açılamayacağını, temliken tescil davasının mahiyeti gereği bir karşı dava olduğunu, karşı davanın ilk hüküm verilene kadar açılabileceği, zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini, belirlenen tazminatın düşük olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava men'i müdahale ve kal, birleştirilen dava temliken tescil istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 725 inci maddesi. 3. Değerlendirme Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

            Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.08.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava davacısı tarafından TMK 725. maddesine dayanan temliken tescil istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 02.09.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen dava davalısı vekili ve davalı-birleştirilen dava davacısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 1....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu