"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dava TTK'nun 669.maddesine dayalı çek iptali istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARŞI OY YAZISI Mirasbırakan tarafından yapılan kazandırma Türk Medeni Kanununun 669/2.maddesi kapsamında bulunmadığından ıspat yükü davacıya aittir. ... Değerli çoğunluğun farklı düşüncesine katılma olanağım yoktur....
nin TMKnın 405. ve 406.maddeleri gereği kısıtlanarak vasi tayin edilmesini istemiş; Mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden kısıtlı adayı ...'nin TMKnın 405. maddesine göre sağlık raporu gereğince kısıtlanmasına dair verilen karar kısıtlı adayı ... tarafından temyiz edilmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde ise, davalıya tebligat yapılması gerektiği, 320/1 maddesinde de mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği hükme bağlanmış olup Mahkemece, 320/1 maddesi gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmiş ise de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır....
nın 669. maddesi gereğince "mirasta denkleştirme" hukuksal nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir. Davacı taraf "ortak muris Ahmet Mithat Irkdaş'ın, davalı kızının hesabına sağlığında hukuki fiil ehliyetinin olmadığı bir dönemde karşılıksız para aktardığını, bu paranın mirasta iade ve denkleştirmeye tabi olduğunu" iddia etmektedir. Davalı taraf ise "ortak muris baba ile o dönemde sağ olan anneye uzun zaman kendisinin baktığını, muris ile ortak hesaplarına aktarılan paranın da anne ve babasının ihtiyaçları için kullanıldığını, mirasta iade edilecek nitelikte bir para olmadığını" savunmaktadır. Taraflar arasında; bir miktar paranın ortak muris tarafından davalı ile murisin ortak hesabına yatırıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; "muris tarafından davalı mirasçı hesabına aktarılan paranın mirasta iade ve denkleştirmeye tabi olup olmadığı, bu anlamda davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı" noktalarında toplanmaktadır. TMK.'...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, TTK.' nun 669. maddesine dayalı zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 17.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından davalı aleyhine 05.03.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme istenmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/14032 Esas, 2013/17688 K. sayılı ilamı ile verilen bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonucunda davanın reddine dair verilen 06.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, mirasta denkleştirme talebine ilişkindir. Davacılar, davalının miras bırakandan aldığı vekaletname ile davalının hesabındaki 50.000TL’yi çektiğini beyan ederek 50.000TL’nin miras payları oranında kendilerine iadesini talep etmişlerdir. Davalı, çektiği paranın kendisine ait olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir....
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Murisin çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir malvarlığını devretmek veya borçtan kurtarmak ve benzerleri gibi karşılık almaksızın altsoyuna yapmış olduğu kazandırmalar aksi muris tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça, denkleştirmeye tabidir. (TMK m.669/2) Yapılan kazandırmanın miras payına mahsuben olmadığını kanıtlama yükümlülüğü, kazandırmadan yararlanan altsoya düşer. Denkleştirme davası, taksim yapılana kadar zamanaşımına tabi olmadan her zaman açılabilir.(YİBK 11.11.1969 günlü ve 2862/5059sayılı) Taksim yapılmış ise taksim tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir....
Türk Medeni Kanununun Üçüncü Kitabında ise, Miras Hukukuna ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup 640- 645 arasındaki maddelerde paylaşımın nasıl yapılacağı, 669-675 maddelerde mirasta denkleştirme, 676-682. maddelerde de paylaşımın tamamlanması hükümleri açıklanmıştır. Bu nedenle murise ait taşınır ve taşınmaz mallar miras yoluyla intikal etmekte olup elbiriliği mülkiyetine tabii olsa da mülkiyet hukuku kapsamında tereke mallarından bir kısmının paylaştırılması isteniyorsa TMK'nın 698 ve 699. maddelerinde yer alan hükümlere göre ortak mülkiyet sona erdirilir. Somut olayda davacılar, dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında muristen intikal eden tüm terekedeki mal varlığına yönelik ortaklığın giderilmesini istediklerini iddia etmemiştir. Dava konusu 6 ayrı bağımsız bölümün miras hukukuna dayalı bir paylaştırma ile değil TMK'nın 699. maddesinde yer alan mülkiyet hukukuna dayalı bir paylaştırma ile ortaklığın giderilmesini istemektedir....
Mahkemece, iddia ve dosyadaki belgelere göre, poliçenin iptali istemine ilişkin T.T.K.nun 669 vd. maddelere göre iptal davasını hamilin açması gerektiği, davalının keşideci olduğu gerekçesiyle, davanın REDDİNE karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacının keşidecisi ve lehdarı olduğu iki adet poliçenin zayi olması nedeniyle poliçelerin iptali istemine ilişkindir. İlke olarak T.T.K.nun 669 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan poliçenin zayi nedeniyle iptali davasının hasımsız ve hamil tarafından açılması gerekir. Keşidecinin böyle bir davayı açma hakkı bulunmamaktadır. Ancak, poliçeler nitelikleri itibariyle farklılık arzetmekle iptali istenen poliçelerin incelenmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekmektedir. T.T.K.nun 585. maddesine göre, poliçenin bizzat keşidecinin emrine yazılı olması mümkündür. Nitekim somut olayda iptali istenen poliçelerde ayrı bir lehdar bulunmayıp, davacı keşideci kendi emrine poliçeleri keşide etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.08.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mirasta denkleştirme istemine ilişkindir....