"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : AD VE SOYADI DÜZELTİLMESİ İSTEMLİ YRG.GELİŞ TARİHİ:04.06.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, nüfus kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 18.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 18.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,21.6.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/162 Esas, 2017/208 Karar sayılı dava dosyasında verilen Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) talebinin reddine karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; Dava,Nüfus kaydının (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) düzeltilmesi talebine ilişkindir. Davacı, ölü babaannesi'nin isminin Hanım olarak nüfusa tescil edildiğini, babaannesinin gerçek isminin Süleyman ve Hediye'den olma RAHİME olduğunu, köyde lakabının Hanım olduğunu, bu nedenle nüfus siciline bu şekilde yazılmış olabileceğini, tapu sicilinde kayıtlı bulunan 101 ada 26 parseldeki tapu kaydındaki gibi ismi olan RAHİME olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı nüfus müdürlüğü davaya katılmamıştır. Mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddini karar verilmiştir....
Mahkemece, ismi düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kütüklerinde kayıtlı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar ... ve ... vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Bu tür davalar ile, hatalı veya eksik yazılan Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesi uyarınca tapu kütüğünde bulunması zorunlu olan isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesi amaçlanmaktadır. Bu nedenle, tapu kayıt malikinin nüfusa kayıtlı bulunması zorunluluktur. 29.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren 25.04.2006 tarih ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun amacı 1.maddesinde de vurgulandığı gibi, kişinin doğumundan ölümüne kadar kişisel ve medeni durumuna, uyrukluğuna ve bunlarda meydana gelebilecek değişikliklere ait doğal ve hukuki olayların belirlenip saptanması ve bu amaçla düzenlenmiş kütüklere yazılmasıdır....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacı murisine ait 461 parsel sayılı taşınmazdaki kimlik bilgilerinin nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Tapu kaydında kimlik düzeltilmesi istemli davalarda, mülkiyet nakline neden olmamak için kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, nüfus müdürlüğünden kayıtta geçen “... oğlu, ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır....
Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus, İsim Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde boşanmakla velayeti davacı anneye verilen küçük "..."in adının "..." olarak düzeltilmesi istenmiş, müdahil baba ... davanın reddini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile çocuğun isminin "... ..." olarak düzeltilmesine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2021 NUMARASI : 2021/311 E 2021/792 K DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında isminin Rukiye olarak geçtiğini, bu isimle dalga geçilmesi nedeniyle Zeynep Rana ismini kullandığını, çevrede bu isimle tanındığını belirterek isminin Zeynep Rana olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Dava; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca açılan nüfusta isim düzeltilmesi talebine ilişkindir. Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda;Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....
Karar tarihi olan 25/08/2020 tarihinde davacı T1 tarafından Bornova İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne aile birleştirme formu düzenlenerek, ailelerin birleştirilmesinin talep edilmesi üzerine, Nüfus Müdürlüğünün 26/08/2020 tarih ....3556 sayılı yazı ile, Seval Işık'ın ölü olması, Bulgaristan makamlarından alınan belgedeki isim ve soy isim ile mernis sisteminde kayıtlı önceki isim ve soy isim birbirinden farklı olduğundan talebin yerine getirilemediği bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 49/2 ve Çalışma Yönergesinin 99/1 maddesi gereğince Nüfus Müdürlüğü'ne başvuru yapılmadan dava açıldığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; usulü eksikliğin karar kesinleşmeden yerine getirilmesi ve Nüfus Müdürlüğü'nce aile birleştirme formu düzenlenerek kayıtların birleştirilemeyeceğinin bildirilmiş olması nedeniyle yargılamaya devam edilerek talep hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekir....
Davacı, taşınmazlardaki murisine ait kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiş, 130 ve 164 parsel sayılı taşınmazlardaki kimlik bilgilerinin ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki nüfus kaydından davacının murisinin ... olduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemli davalardaki amaç, tapu kaydındaki nüfus bilgileri ile nüfus kayıt bilgilerinin uyumlu hale getirilmesidir. Mahkemece, tapu kaydındaki “...” isminin “...” olarak düzeltilmesi gerekirken, nüfus kaydına aykırı biçimde ...” olarak düzeltilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir. Bu nedenle, Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi (Ad Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; "Murisi Fatma Türk'ün nüfus kaydında Hüseyin Türk ile Salih Türk isminde 2 çocuğu yazılı olduğunu, Fatma Türk'ün bunlardan başka T1 Ömer Türk, Keziban Türk ve Hasan Türk isminde 4 çocuğu olduğunu, bu dört çocuğun nüfusa ana adlarının Fadik olarak yazıldığını belirterek T1 Ömer Türk, Keziban Türk ve babası Hasan Türk'ün anne adının Fatma olarak düzeltilmesi ve ırs bağının kurulmasını, nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesi, "isteminde bulunmuştur. Turhal 2....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının adının düzeltilmesi istemi ile aynı konuda ikinci kez dava açamayacağı gerekçesi ile mahkemece reddedilmiş ise de, bu hususu düzenleyen 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunuun 36.maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin birinci cümlesinin (Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir) Anayasaya aykırılığı sebebi ile Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 gün 2011/34- 2012/48 sayılı kararı ile iptal edilip kararın 6 Ekim 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandığı anlaşıldığından; mahkemece, açıklanan bu husus dikkate alınarak ve davacının iddiasının bu kez adının farklı bir isim (Dıldar) olarak düzeltilmesi olduğu hususu da gözetilerek, gösterilecek deliller toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi hatalı olmuştur.(Yargıtay 18....