Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in vasi olarak tayinine karar verilmesini istemiş; mahkemece, kısıtlı adayının yurtdışında ikamet etmesi nedeniyle sağlık kurulu raporu aldırılamadığı, davacı vekiline bu hususta "tebliğden itibaren 30 günlük süre içerisinde kısıtlı adayını rapor aldırılmak üzere mahkememizde hazır etmeniz, etmediğiniz takdirde davanın reddine karar verileceği" şerhi eklenerek meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği, davacı vekilinin 24.12.2015 tarihli dilekçesi ile kısıtlı adayının doğuştan fiziksel ve zihinsel engelli olduğu ve Hollanda'da ikamet ettiği, kısıtlı adayını rapor aldırılmak üzere hazır etmelerinin mümkün olmadığını beyan ettiği, dosya kapsamına göre de kısıtlı adayının kısıtlanması gerektiğine dair herhangi bir delil mevcut olmadığı, TMKnun 405 ve 408. maddelerinin yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Yıkım isteği yönünden hükmün bu sebeplerle bozulması gerekirken Dairenin maddi yanılgıya dayalı olarak herhangi bir gerekçe gösterilmemesi sebebiyle hükmün yıkıma ilişkin bölümünün bozulmasına karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairenin maddi yanılgıya dayalı 14.02.2013 tarih ve 2012/7348 Esas, 2013/1413 Karar sayılı kısmen onama, kısmen bozma ilamının yıkım isteğine ilişkin bölümünün KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla ve HMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 218,85 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ........

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; reddedilen ziynet eşyasından kaynaklanan alacak davası, lehe hükmedilen tüm nafaka ve tazminatların miktar itibariyle az olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMKnun 161, 164 ve 166 m.lerine dayalı terditli olarak açılan boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir....

      DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali davasıdır. ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası UYAP üzerinden getirtilerek incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine 52.720,73 TL asıl alacak, 23.371,53 TL faiz olmak üzere toplam 76.092,26 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.10.2003 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ TMKnun 715.maddesi kapsamında düzenlenen devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olan ......

          Bu durumda ise, yargılama devam ederken taşınmazı edinen ve ikinci el konumunda olan .... yönünden edinmesinde iyiniyetli olup olmadığı, bir başka ifade ile ediniminin korunup korunmayacağı bakımından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda deliler toplanarak, TMKnun 1023. maddesi hükmü gereğince değerlendirme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ./.. Karar, davalı ... ve dahili davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....

            Dava, her ne kadar hak düşürücü süre nedeniyle reddedilmiş ise de; TMKnun 289. maddesinde belirtilen dava açma hakkı, murisin çocuğun varlığını öğrenmesi değil çocuğun kendisinden olmadığını öğrendiği veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl sonra düşer. Kararın gerekçesinde gösterilen deliller, TMK 289. maddesinde belirtilen durumları değil çocuğun doğumuna ilişkin bulunduğundan; mahkemece, iddia ile ilgili taraf delillerinin toplanıp DNA incelemesi yaptırılarak bu konuda rapor alınıp bütün deliller birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre bir arar verilmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan "hak düşürücü süre geçtiğinden" bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              in TMKnun 474. maddesi gereği kısıtlanma karararının kaldırılmasını istemiş; Mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden talebin kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm vasi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 474. maddesi gereği kısıtlanma karararının kaldırılmasını istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMKnun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında olduğu, 385. maddesinde ise niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde de, davalıya tebligat yapılması gerektiği, 320-1 maddesinde; “mahkemenin, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği öngörülmüştür....

                nin TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanarak vasi tayini istemiş; Mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm kısıtlı adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMKnun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında olduğu, 385. maddesinde ise niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde de, davalıya tebligat yapılması gerektiği 320-1 maddesinde; “Mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği" öngörülmüştür....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi, Huklusi Çelik'in TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanarak vasi tayini istemiş; mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405. maddesi kapsamında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle vesayet altına alınma istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMKnun 33. maddesi uyarınca, olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı kapsamında olduğu, 385. maddesinde ise niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde de, davalıya tebligat yapılması gerektiği 320-1 maddesinde; “mahkemenin, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği” öngörülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu