WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü dava dilekçesinde, ..... ve Kanuni Haklarını Koruma Derneği Anadolu Yakası Şubesinin 28.05.2013 tarihinde kurulmasına rağmen bu tarihten itibaren ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmadığından ve zorunlu organlarını oluşturmadığından 4721 sayılı TMKnun 87/2 maddesi gereğince derneğin kendiliğinde sona erdiğinin tesbitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, ihbar olunan derneğin 28/05/2013 tarihinde kuruluşu yapılmasına rağmen, ilk genel kurul toplantısının altı ay içerisinde yasaya ve usule uygun şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

    KARAR Dava dilekçesinde, davalı derneğin TMKnun 87/2. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesinde, mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceği; 119. maddesinde ise, tahdidi olarak dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılarak ikinci fıkrasında da dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği...

      KARAR Dava dilekçesinde, davalı dernek hakkında TMKnun 87/5. maddesi uyarınca gerekli işlemin yapılması istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesinde, mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği, ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceği; 119. maddesinde ise, tahdidi olarak dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılarak ikinci fıkrasında da dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi...

        Somut olayda; davacı tarafça taraflar arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin dayanak sözleşmenin TMKnun 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşme olduğu ileri sürülerek tescile yönelik karar verilmesi talep edilmektedir. Benzer bir olayda Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/2476 Esas, 2021/1113 Karar sayılı ilamında; "Dava, miras payının devri sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı vekili, 103 ada 44, 45 ve 56 sayılı parselde kayıtlı taşınmazların, davacı müvekkili tarafından bedeli noterden yapılan sözleşme ile kendilerine ödenmek sureti ile davalı kardeşlerinden satın alındığını, bir araya gelemediklerinden tapuda devir ve intikal işlemlerini yaptıramadıklarını, davalılar Selver Uslu ve T5 Bakırköy 7....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/144 Esas KARAR NO :2022/148 DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:02/03/2022 KARAR TARİHİ:14/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, daalının ......

          Dava; kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı satın alma yoluyla tapu iptal ve tescil, ayrıca tapu malikinin “ölüm” nedenine dayalı TMK 713/2 de tarif edilen olağanüstü zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Şu halde; somut olayda iddianın ilk bölümü tespit öncesi haricen satın alma ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Az yukarıda açıklandığı üzere dava konusu taşınmaz 27.01.1971 tarihinde tapuya tescil edilmiş, dava 21.7.2014 tarihinde açılmıştır. Mahkemece kadastrodan önceki hukuki sebep yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü süre dolduğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacı taraf dava dilekçesinde tapu malikinin öldüğünü belirtmek suretiyle tapu iptal tescil isteğinde de bulunmuş olmakla TMK md. 713/2 ölüm nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğunun da kabulü gerekmektedir....

            Devlet Hastanesince düzenlenen 06.01.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda kısıtlı adayına vasi tayini gerekmediğinin bildirilmesi üzerine davanın reddine dair verilen kararın onanarak kesinleştiği halde bu kez davacının iyiniyet kurallarına aykırı olarak farklı Mahkemelerde aynı mahiyette kısıtlı adayının kısıtlanmasına karar verilmesini istediği, amacının kısıtlı adayını taciz ve mağdur etmek olduğu, TMKnun 2.maddesi gereğince kötüniyeti hukukun korumayacağı ve yapılan yargılama sonunda kısıtlı adayının kısıtlanmasını gerektirir bir durumun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu davada kısıtlı adayı hakkında sağlık kurulu raporu aldırılmadığı, birleşen davada ise birleştirme kararından önce ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesince ... Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine rapor için tezkere 21.11.2013 tarihinde yazıldığı halde herhangi bir sağlık kurulu raporunun dosyada bulunmadığı; ayrıca.....

              ın TMKnun 405. maddesi gereği kısıtlanarak kendisine vasi tayini istenilmiş; mahkemece, duruşma yapılmadan dosya üzerinden kısıtlı adayı ...'ın kısıtlanmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde ise, davalıya tebligat yapılması gerektiği, 320-1 maddesinde de mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği hükme bağlanmış olup mahkemece, 320/1 maddesi gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmiş ise de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

                nın tapuda ve taşınmaz mahallinde yapılan araştırmada, kim ve nerede olduğu, sağ olup olmadığı, mirasçısının bulunup bulunmadığının tespit edilemediğini, anılan taşınmazın kayyım tayini talep edilen hissesine isabet eden kısmı dışında kalan miktarı Toplu Konut İdaresi tarafından kamulaştırıldığını ancak davaya konu hisse miktarı malikine ulaşılamadığı için işleminin yapılamadığını, TMKnun 427. ve 588. maddesi gereğince taşınmazın hissedarı Rabia ...'ya Nevşehir İl Defterdarı ...'ın 3561 sayılı Kanun uyarınca kayyım olarak atanmasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, ...'nın nüfus kayıtlarının incelendiği, adı geçenin ... kızı ...olduğu, diğer tapu maliklerinin de birbiri ile akraba oldukları ve bu kişinin de mirasçılarının bulunduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş; karar davacı kayyım adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Bilindiği üzere; TMKnun 469. maddesinin 2. fıkrasına göre, vesayetle ilgili tazminat ve diğer rücu davaları vesayet dairelerinin bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesinde görülür. Somut olayda; vasinin vesayeti altındaki çocuğa ait hesaptan çektiği paraları çocuğa harcamadığı ve bu paraların faiziyle tazmini istendiğine göre, davanın TMKnin 469/2 maddesi kapsamında kaldığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince, dava şartlarından olan görev hususunun mahkeme mevcut olup olmadığını taraf teşkilini sağladıktan sonra davanın her aşamasında kendiliğinden araştırması gerektiğinden, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilip davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu